Dışişleri Bakanı Fidan ve Milli Savunma Bakanı Güler TBMM'yi bilgilendirecek

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in salı günü TBMM’yi Ortadoğu’da yaşanan olaylar hakkında bilgilendirmesi bekleniyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in salı günü TBMM’yi Ortadoğu’da yaşanan olaylar hakkında bilgilendirmesi bekleniyor.

Hakan Fidan 13 sene yürüttüğü MİT Müsteşarlığı görevinin ardından getirldiği Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı önemli konuşmalar nelerdi?

Fidan ilk olarak 7 Ağustos 2023 yılında 14. Büyükelçiler Konferansı'nın açılışında bir konuşma yapmıştı. Burada Fidan!ın dikkat çektiği noktalardan biri Filistin meselesi olmuştu. Fidan burada "Ortadoğu’da kalıcı barışın tek yolu, uluslararası parametreler temelinde iki devletli çözümdür. Doğu Kudüs’ün başkent olduğu, bağımsız egemen Filistin devletinin kurulmasıdır. Bu vizyona zarar veren her türlü adıma ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı hedef alan provokasyonlara karşı duracağız. Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" demişti.

Fidan "Teknolojiler güvenlik risklerini de beraberinde getirmekte, terör örgütleri ve hasım ülkelerce suiistimal edilebilmektedir. Netice itibariyle, mevcut küresel sistem ''daha karmaşık ve çoklu bir kriz dönemi'' yaşamaktadır. Tarih bize, söz konusu krizlerin böyle devam edemeyeceğini acı tecrübelerle göstermiştir. Bir değişim ihtiyacı var. Peki, bu değişim nasıl olacak? Aktörleri kimler olacak? Uluslararası sisteminin bu kırılma anında nasıl bir şekil alacağı, önde gelen devletlerin politika tercihlerine ve bu tercihleri gerçekleştirme yeteneklerine bağlı olacaktır.

İlk hedefimiz olan bölgemizde barışı ve güveliği tesis etme bağlamında, çatışma alanlarının azaltılmasına yönelik tedbir ve girişimlerimizi yoğunlaştıracağız. Bölgemizde güvenlik, huzur ve istikrara en büyük tehdit terör örgütleri ve diğer vekil örgütlerdir. Adı ister FETÖ, ister PKK-YPG, ister DEAŞ olsun, tüm ilgili kurumlarımızla birlikte terör örgütlerine ve arkalarındaki güçlere, ülkemizde ve bölgemizde göz açtırmayacağız, alan da bırakmayacağız, nefes de aldırmayacağız. Bu doğrultuda içeride askeri, istihbari ve teknoloji kabiliyetlerimizi artırırken, dışarıda ise dostlarımızla etkin işbirliği sağlayarak mücadelemizi sürdüreceğiz" demişti.

'SESSİZ KALAMAYIZ'

Fidan 20 Kasım 2023'teki TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki yaptığı konuşmada da şu ifadeleri kullanmıştı: "7 Ekim’den bu yana Gazze’deki İsrail vahşeti neticesinde Filistin halkı için durum bir insanlık trajedisine dönüşmüştür. Şu ana kadar İsrail saldırılarında yaklaşık 12.000 Filistinli yaşamını yitirmiş, 30.000’den fazla kişi yaralanmıştır. En az 3.750 kişi ise kayıp durumdadır. Hayatını kaybedenlerin üçte ikisi kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşmaktadır. Sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Sivillerin her koşulda korunması gerektiğini daha krizin başladığı günden itibaren tüm dünyaya duyurmuş bulunuyoruz. Hamas’ı yok etme adına, Gazze’nin topyekûn hedef alınması, hastanelerin, okulların, camilerin bombalanması karşısında sessiz kalamayız, kalmayacağız. Türkiye, devam eden katliamın durması, vahşetin son bulması ve bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmaması amacıyla, krizin ilk gününden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği içindedir.

ABD'YE TEPKİ

TBMM Genel Kurulu'nun 21 Aralık 2023'teki bütçe konuşmasında ise şunları söylemişti: Gazze’de işlenen savaş suçları, vicdan sahibi herkesin yüreğini dağlamaktadır. Biz öteden beri, Filistin halkının sesi olmayı şiar edindik. İsrail-Filistin ihtilafı ve Gazze’deki zulüm, tüm bölgeyi ve küresel dengeleri derinden etkilemektedir.

- Gazze’de yüzde 70’i çocuk ve kadınlardan oluşan 20 binden fazla masum sivil kasten öldürülmüştür.

- Hastaneler, okullar, mabetler ve altyapı yerle bir edilmektedir.

- 2.5 milyon insan, durmadan bomba altında.

Bazı Batılı ülkelerin, İsrail’in katliam yapmasını ve savaş suçu işlemesini alenen desteklemeleri, aynı derecede vahimdir.

Esasen Filistin meselesinin çözüme kavuşturulmasının önündeki en büyük engel, Amerika Birleşik Devletleri’nin halihazırda İsrail’e verdiği kayıtsız şartsız destektir.

Maalesef, Amerika’nın ve bazı Batılı ülkelerin siyasi sistemleri, İsrail’in hukuk dışı tasarruflarının tümüne, kör ve sağır kalma esasına göre dizayn edilmiş durumdadır.

Batı’nın bu yaklaşımı, ahlaki pusulanın sapmasına yol açmış; uluslararası sistemi ayakta tutan hukuki ilkeleri ve değerleri zedelemiştir.

Bu şartlar altında, Türkiye’nin ahlaki değerlere bağlı, rasyonel ve etkili dış politika izlemesi, her zamankinden daha kıymetli hale gelmiştir.

Gazze’deki zulüm karşısında, sesimizi yükseltmemizin nedeni de budur.

Her ne pahasına olursa olsun, DOĞRU’ya DOĞRU, YANLIŞ’a YANLIŞ demekten asla çekinmeyeceğiz.

Filistinli kardeşlerimizin daima yanlarında olduk, önümüzdeki süreçte de yanlarında olmaya devam edeceğiz."

Sonraki Haber