'Fransız hukukunu değil ulusal hukuku uygulayalım'
Türkiye ile Irak arasındaki 'Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması'nın güncellenmesi sırasında Dışişleri Komisyonu'nda yapılan görüşmelerde bazı üyelerin, 'tahkimde uluslararası hukuk yerine bir ulusal hukukun öngörülmesini' isteyerek çekimser oy kullandığı ortaya çıktı.
Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası (ICC) bünyesindeki tahkim mahkemesi, Irak Merkezi Hükümeti'nin Türkiye aleyhine açtığı davayı 23 Mart 2023 tarihinde karara bağladı.
Bağdat yönetimi, 2014 yılında tahkime giderek Türkiye'nin 1973 yılında iki ülke arasında imzalanan “Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması”nı ihlal ettiğini ileri sürmüş ve Türkiye'den önce 33 milyar dolar, ardından 58 milyar dolar tazminat talep etmişti. Mahkeme, Bağdat'ın beş başlıktaki (depolama, nakliye, özel kullanım, erişim talebi ve yükleme) suçlamasından dördünü redderken, sadece yükleme konusundaki itirazlarını haklı bularak Türkiye'nin bu konuda tazminat ödemesine karar verdi. Söz konusu kararda, Türkiye'nin Kuzey Irak'tan ucuz petrol aldığı, Ceyhan terminaline gelen petrolün de hangi tankere yükleneceğine Bağdat yerine Erbil ile karar verdiği belirtildi. Fakat Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin de Irak Devleti'nin bir parçası olduğu belirtilerek istenen tazminatın yarısı silindi. Böylece 1,9 milyar olarak belirlenen ve 2014-2018 yıllarını kapsayan tazminat miktarı, faizle birlikte 3,1 milyar dolara yükseldi.
TÜRKİYE DE IRAK’TAN TAZMİNAT KAZANDI
Dava sürecinde Türkiye de söz konusu ticaretle ilgili olarak Irak'tan kaynaklı bazı ekonomik zararları olduğunu belirtti. 1990'lı yıllarda Irak'ın petrol kesintilerini ve ödenmeyen nakliye ücretlerini gerekçe gösteren Türkiye, kendisi hattı hazır tutmasına rağmen tam kapasite çalıştırılmadığını bildirdi. Mahkeme, Türkiye'nin Irak'a yönelttiği altı suçlamadan beşini haklı buldu ve bu konuda da Irak'ın 600 milyon dolar tazminat ödemesine hükmetti. Fakat bu miktar 1990'lardaki kesintilerle ilgili olduğu için uygulanan faizle birlikte yaklaşık 2,6 milyar dolara yükseldi. Böylece Türkiye'nin Irak'a ödemesi gereken tazminattan geriye yaklaşık 500 milyon dolar kaldı.
TÜRKİYE'NİN SU KOZU
Ankara, tahkim kararına uyacağını Irak Petrol Bakanlığına yazılı olarak bildirdi. Fakat yine de Türkiye'nin, tazminatın kalan bölümünü doğrudan Bağdat'a ödemesi beklenmiyor. Her şeyden önce söz konusu ticaretten asıl kazanan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi olduğu için, tazminatı da Erbil'in ödeyebileceği konuşuluyor. Diğer yandan Irak'ın çektiği su sıkıntısı da mahsuplaşma gibi konuları gündeme geitiriyor. Resmi verilere göre Dicle Nehri'nin Irak sınırlarına girdiği noktada su seviyesi, 2022 yılında son 100 yıllık ortalamanın yüzde 35'i düzeyinde oldu. Irak Başbakanı Sudani de geçen haftalarda Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile su sıkıntısını görüştü. Bunun üzerine Türkiye, 1 aylığına Irak'a daha fazla su bırakılmasına karar verdi. Irak'ın hem su sıkıntısı hem de baraj ve sulama gibi alt yapı eksikliği, elini zayıflatıyor. Türkiye, gerekli alt yapıyı kurmak için geçen yıllarda Bağdat'a teklif götürmüştü. İşte milyar dolarlık projeleri içeren bu teklif, önümüzdeki dönemde petrol denkleminin içine sokulabilir.
Nitekim Middle East Eye sitesine konuşan batılı ve Türk kaynaklar da Bağdat'ın zafer kutlamak için erken davrandığını, günün sonunda paranın yine Bağdat'ın cebinden çıkacağını söyledi.
ANLAŞMANIN ÇEKİNCE YAZISI
Türkiye ile Irak arasında 27 Ağustos 1973 tarihinde imzalanan “Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması” 2010 yılında sona ermiş, aynı yıl güncellenerek 15 yıllığına uzatılmıştı. Anlaşmanın güncellenmesi sürecinde Dışişleri Komisyonu tarafından TBMM'ye bir rapor sunulmuştu. Söz konusu raporda, komisyonun iki üyesinin “Çekimser Oy Yazısı” yer alıyor. Hüseyin Pazarcı ve Şükrü Elekdağ tarafından yazılan o çekincede, anlaşmaya ilişkin şu itirazlar yer alıyor:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Irak Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki 27 Ağustos 1973 Tarihli Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması ve Sonrasındaki İlgili Anlaşmalar, Protokoller, Toplantı Tutanakları ile Eklerinin Tadiline İlişkin Değişiklik Anlaşmasının Türkiye için çok önemli olduğunun bilincinde olmamıza rağmen, 10. maddede uyuşmazlık halinde tahkimde Fransız hukukunun uygulanması şeklinde uluslararası hukuk yerine bir ulusal hukukun öngörülmesi ve 11. maddede bu anlaşmadan kontrat olarak sözedilerek belgenin hukuki niteliği üzerinde tereddüt yaratıldığı için bu anlaşmanın kabulünde çekimser oy verilmiştir. 10.02.2011”
Komisyon Raporu'nun Meclise önerisinde ise “Değişiklik Anlaşması'nın 10. maddesinde uygulanacak hukuk olarak Fransız hukukunun belirlenmesi konusunda bazı komisyon üyelerinin eleştirilerine cevaben; uluslararası hukukun yerine Fransız hukukunun uygulanma sebebinin esasen konunun ticari olmasından kaynaklandığı ve bu anlamda başka bir ulusal hukukun uygulanacak hukuk olarak belirlenmesinde bir sakınca görülmediği...” maddesi yer alıyor.
DNO ÜRETİMİ DURDURDU
Norveçli petrol ve gaz şirketi DNO, Kuzey Irak'taki petrol üretimini “zorunlu olarak” askıya aldığını açıkladı. Şirket, burada günde 107 bin varil petrol üretiyordu.
DNO, kendilerine verilen üretimi geçici olarak durdurma talimatından dört gün sonra Kuzey Irak'ta işletilen petrol sahalarını düzenli bir şekilde kapatmaya başladığını duyurdu. Şirket, Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin kararının ardından petrol üretimini depolama tanklarına yönlendirdiğini ancak depolama kapasitesinin de sınırlı olduğunu duyurmuştu.
DNO, Tawke ve Peşhabir sahalarında, 2022'de günlük ortalama 107 bin varil petrol üretimiyle Kuzey Irak'ın toplam ihracatının dörtte birini temsil ediyordu.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Peşhabir üretimi önceki gece durduruldu ve ertelenmiş bakım yapmak için planlar yapıldı. Aynı şekilde Tawke’deki üretim zorunlu olarak durduruldu.
DNO İcra Kurulu Başkanı Bijan Mossavar-Rahmani, “Devam eden arz kesintisinin petrol fiyatları üzerindeki olası etkisi ve küresel finans piyasalarında kırılgan bir dönemden geçildiğinden dolayı, durumun bu noktaya gelmesi talihsiz bir durum.” dedi.
ENERJİ BAKANI DÖNMEZ'DEN TAHKİM AÇIKLAMASI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye ve Irak arasındaki anlaşmazlıkla ilgili tahkim mahkemesinin verdiği karar hatırlatılarak, “1,4 milyar dolar ceza verildiği bildirildi. Bu cezayı neden aldık?” sorusu üzerine Dönmez, şunları kaydetti:
“Böyle bir rakamda ceza söz konusu değil. Büyük kapsamlı bir rapor var ve ona bağlı bazı yaptırımlar söz konusu. Tek taraflı yaptırım yok. Irak tarafından iddia edilen beş konudan dördü reddedildi, biri kabul edildi. Bizim iddialarımız, taleplerimiz vardı. Taleplerimizin altı konudan beşi kabul edildi, biri reddedildi. Buna dayalı olarak yaptırımlar, şimdi arkadaşlarımız, hukukçular tarafından değerlendiriliyor. Irak hükümetiyle aramızda zaten yürürlükte olan bir anlaşmamız var. O anlaşma, tahkim mahkemesinin verdiği bu rapor ve uluslararası hukuka göre, biz yapıcı bir rol oynamayı düşünüyoruz. Bunu biraz daha zaman gösterecek.”
Bakan Dönmez, Türkiye'ye 1,4 milyar dolarlık bir cezanın verilmesinin söz konusu olmadığını bildirdi.
“Uluslararası tahkim mahkemesinde Türkiye'yi ilgilendiren benzer enerji gerekçeli başka dosya var mı?” sorusu üzerine Dönmez, “Başka konularda başka davalar da devam ediyor, ama hükümetin taraf olduğu başka hususlar da var.” diye konuştu.
“Irak'ın dışında İran doğal gazıyla ilgili de taraf olduğumuz bir dava süreci var mı?” sorusuna ise Dönmez, “Hayır, yok.” yanıtını verdi.