Dışlanmış Favoriten mahallesinde gençler

Viyana kenti 23 ilçe konumunda olan mahalleden oluşmaktadır. Bu mahalleler çok farklılık arz etmektedir. Bu fark, yaşam biçiminden siyasi düşüncelere, mimari yapılarından konuştukları dile kadar kendisini hemen fark ettirir. Aynı kentte konuşulan dil bile farklıdır: Yaşamış oldukları mahallenin Meidling, Favoriten, Simmering veya Döbling mi olduğu, kullandıkları kelimelerden ve kelimeleri telaffuzlarından hemen bilinir.

Zengin fakir farkı da keskin bir şekilde fark edilir. Özellikle iki mahalle vardır ki, istisnai bir kaç sokak ve cadde hariç bu iki mahalle adeta Viyana’nın fildişi kuleleridir. Buralarda normal maaşla ikamet etmek mümkün değildir. Bu mahalleliler zorunlu olmadıkları takdirde işçi mahallesi olan Favoriten ve Simmering gibi yerlere hiç uğramazlar. Onlara göre bu işçi mahalleleri kriminal mahallelerdir.

Ben de tipik bir göçmen işçi mahallesi olan Favoriten’de otuz yıldan fazla bir süredir ikamet etmekteyim. Mahallemi bilmeyen, tanımayan ithal sosyologlar, kendisine “uyumdan sorumlu bakan” denilenler ve bir taraftan ellerine bazı çevrelerin tutuşturduğu metinleri haberleştiren ve diğer taraftan da masa başı haber yapan gazeteciler haziran ve temmuz arasında Favoriten hakkında çok konuştular ve yazdılar. Herhangi bir açıklamalarına atıfta bulunmadan gördüğüm odur ki, kendilerini izole ettikleri zengin mahallelerden yazdıkları haber ve yaptıkları açıklamalar mahallemizin gerçekliğini bilmediklerinin kanıtıdır.

VİYANA’NIN GETTOLARI

Bu mahallede iki çocuk büyüttüm, anaokulundan lise bitimine kadar mahallenin kreş ve okullarına gittiler ve halen aynı mahallede yaşamlarını sürdürmektedirler. İyi üniversite eğitimi alan çocuklarım mahallenin geri bırakılmışlıklarından ve mahallenin sosyal yapısından dolayı pek mutlu değiller. İlk fırsatta başka mahalleye taşınmaları muhtemeldir. Zira herkes “Favoriten” diyor. Gazeteler, siyasetçiler Viyana’nın nüfusu en kalabalık bu mahallesinde olan her türlü olayı abartarak duyurup, değerlendirirken ve olayda Türkler varsa mutlaka “Türkler” deniliyor. Tek başına bir kent olsa, Avusturya’nın da nüfusu en kalabalık dördüncü şehri olacak Favoriten’de sosyal konutta kalmak isteyenler gelir düzeyi düşük olanlar son on beş - yirmi yıl içinde bu mahalleye yönlendirildi.

Zenginlerin ikamet ettikleri mahallelerde zengin gettoları oluşurken, Favoriten başta olmak üzere bazı mahallelerde dar gelirli ve eğitim düzeyi düşük insanların gettosu oluşturuldu. Favoriten zaten geleneksel bir işçi mahallesiydi. Avusturya’nın ilk göçmen işçilerinden Çek tuğla işçileri de 19. yüzyılda bu mahalleye yerleştirilmiş. Sosyal statüleri değişen Çek tuğla işçilerinin başka mahallelere göçmesiyle boş kalan evlere eski Yugoslav ve Türkiye’den gelen yeni göçmen işçiler dolduruldu. Mahallenin yaşlılarının vefatı ve bir kısmı ise mahalleden ayrılıp başka taraflara gittikleri bilinmektedir. Onlardan boşalan ev ve dükkânlarda başta Türkler olmak üzere yabancı kökenliler tarafından alındı ve canlandırıldı.

Bu dükkânlar mahallenin özellikle üç merkezi caddesi olan Favoriten, Laxenburger ve Quellen Caddeleri’nde bulunmaktadır. Bu caddelerden birisi Avusturya medya ve siyasetçileri tarafından fazlasıyla abartılan “Türk ve Kürt çatışması” olarak lanse edilen olayların cereyan ettiği Favoriten Caddesi’dir. Bu caddenin ana tren istasyonundan şehir dışı yönünde yaklaşık iki kilometresi yaya ve alışveriş bölgesidir. Alışveriş merkezi olmanın dışında, iki metro durağının bulunduğu, toplu ulaşım araçlarından tramvayların uğrak yeri ve otobüslerin de hareket noktasıdır. Hem olayların cereyan ettiği yerde hem de yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki yaya ve alışveriş bölgesinde herhangi bir çağrıda bulunmadan aynı anda yüzlerce Türk’ün bulunması hiç tesadüf değildir.

POLİSİN DENETİMİ ALTINDA

Olaylarda kendilerinden “Bozkurtlar” olarak bahsedilen gençlerin bir kısmı, anne ve babalarının da ilgisizliklerinden, yanlış yönlendirmelerinden ve ayrıca sistemin onların Türk olmalarından dolayı dışladığı gençlerdir. Onlar, Favoriten Caddesi’nde bulunan Reumann Meydanı’nda sürekli bulunur ve orada vakit öldürürler. O gençlerin Favoriten Mahallesi’nde olayların olduğu Favoriten Caddesi ve cadde üzerinde bulunan Reuman Meydanı’na bulunmaları için kimsenin çağrısına gerek kalmaz. İşin sorumluluğu üstlerine atılan dernekler, Viyana’nın polisi ve maliyesinin sürekli denetimi altında bulunmaktadırlar. Yeni sorunlarla karşılaşmak istemeyeceklerdir.

Bu meydanın 500 metre çevresinde Türklere ait işyerleri, cami ve dernekler bulunur. Bu derneklerden ikisi sözde solcu derneklerdir ve Viyana’da geçtiğimiz ay protesto yürüyüşleri ile Türk düşmanlığına sebep olanlardan ikisidir.

Birisi 90’lı yıllarda Avusturya Komünist Partisi’nin malvarlığına el konulurken binalarını işgal etmiş ve işgal ettikleri binada kalmayı başarmışlardır. Bu dernekler Türkiye’nin sadece belirli bir iki ilinden gelmiş insanlarını barındırırken, eroin ticareti tartışmalarından ve kavgalarından dolayı derneklerden birinden bir grup buradan ayrılıp, yeni bir dernek kurmuşlardır. Diğer dernek ise aynı işgal binasında çalışmalarını sürdürmektedir.

DIŞLANMIŞ KUŞAK

Bu iki derneğin dışında Milli Görüş ve BBP taraftarlarının dernek/cami ve satış yeri lokalleri de olayların olduğu yerin yakınlarında bulunmaktadır. Bunların dışında Reuman Meydanı’na bir ile iki kilometrelik uzaklıkta ara sokaklarda çeşitli yerel dernekler faaliyetlerini sürdürürken, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Avusturya’nın birçok bölgesinde faaliyet yürüten Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) derneğinin merkezi de bu mahallededir. Bu dernek Avusturya medyası ve kurumlarının sürekli merceği altında bulunmaktadır. Türklerin yüz, ikiyüz kişilik bir grubu ciddiye alıp da onlarla bir çatışmaya girmesi kendi bacaklarına sıkılan kurşun olur.

Olayların olduğu yere çok yakın bir sokakta ise başka bir Türk Derneği çalışmalarını sürdürmekteydi. Kurucu yönetim kurulu üyesi olduğu, Avusturya Atatürkçü Düşünce Derneği (AADD) beş yıl öncesine kadar Favoriten Mahallesi’nin Favoriten Caddesi’nin yaya bölgesinin bitimine yaklaşık elli metre kadar mesafede dernek lokalleri vardı. AADD çalışmalarını sürdürdüğü lokal defalarca saldırıya uğramıştır. Önce Atatürk düşmanlığı ile tanınan sözde solcu derneklerin siyasi tavırlarına uygun yazılarla derneğin duvarları kirletildi. Bu kirletmeden sonra bir gün sabaha karşın pencereden içeriye ateş atılmıştı. Ateş pencerenin önünde asılı Atatürk fotoğrafına değip, pencere önüne düştüğü için fazla zarar olmamıştı. Kısa sürede kontrol altına alınan bu yakma eyleminden sonra bir yakma eylemi daha gerçekleştirilmişti. Bu sefer, derneğin kütüphane bölümüne ateş atılmış, dernekte ciddi hasara sebep olan bir yangın meydana gelmişti. Daha sonra ise AADD dernek lokali sahibi ve binada bulunan kiracılar yangından korkmuş olacaklar ki, derneğin kira sözleşmesini uzatmamıştı. AADD daha sonra bu mahalleyi terk etmek zorunda kalmıştı.

Bu yakma girişimleri Avusturya basınında yer almasına rağmen, Viyana polisi failleri hâlâ bulamadı. Elleriyle Bozkurt selamı verdiler diye 15 ile 20 yaş arasında bulunan gençlerin peşine düşen polis, Favoriten mahallesinde “Türk Kürt çatışmasından” sorumlu 20 kişiyi bulduklarını açıkladı. Bütün siyasi partiler, eyalet ve federal hükümet görevlileri dışlanmış bir mahallede, dışlanmış kuşaktan 15 ile 20 yaş arasında insanları “huzuru bozanlar” olarak hedef tahtasına koydu. Onlarla ilgili çalışmalar yapması için komisyonlar kuruldu. Fakat AADD’ye yapılan saldırıyı çoktan unutup, dosyayı rafa kaldırdılar. Gelecek belediye seçiminde “Türk Kürt çatışması” diye malzeme olması için, Türkiye ve Türk düşmanlığıyla bilinenlere üst üste üç gün hem de korona kiriz döneminde yürüyüş izni verildi.

Sonraki Haber