Diyarbakır Anneleri: HDP’nin kapatılması bayramımızdır!
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 563. gününde 2017 aileyle sürüyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca HDP'nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne açılan davaya destek veren aileler, yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte “HDP kapanacak analar kazanacak”, “Otura otura kazanacağız” ve “Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir” sloganları atıldı. HDP Diyarbakır İl binası önünde basın açıklaması yapan anneler, HDP’nin maskesini düşürdüklerini, PKK’nın suç ortağı olduğunu ve kapanması gerektiğini ifade ettiler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca HDP'nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde açılan dava nöbet çadırında heyecan ve mutluluk vesilesi oldu. Zafer kazandıklarını ifade eden anneler, gazetemize konuştular.
‘KAPANDIĞI GÜN KURBAN KESECEĞİM’
Batman’dan HDP Diyarbakır İl binası önüne gelerek oğlu Yunus için oturma eylemine katılan Remziye Yenidoğan şöyle konuştu: “HDP’nin kapatılmasını istiyoruz, çünkü çocuklarımızı dağa kaçırdılar. Bizim çocuklarımızı dağa, kendi çocuklarını okullara gönderiyorlar, kendi çocuklarını niye okutuyorlar. Kendi çocuklarını neyle okutuyorlar? Çalıştıkları parayla değil, bizim çocuklarımızın kanıyla okutuyorlar. Kimisi İsviçre, kimisi Almanya, kimisi Rusya’da okuyor, onların çocukları doktor mühendis olurken bizim çocuklarımız da doktor mühendis olmak ister.
“Bugün HDP’nin kapatılması için açılan dava haberini duyunca çok sevindim. Sanki oğlum gelmiş gibi sevindim. HDP kapansın bütün annelerin acısı diner. Kapanırsa bütün annelerin çocukları yanında kalır. Anneler olarak biz kazanacağız. Biz oturacağız oturacağız, HDP kapanacak. Kapandığı gün büyük bir kurban keseceğim, bir de mevlit okutacağım.”
‘BİR KOLUNU KIRDIK O BACAKLARI DA KIRACAĞIZ’
Altı yıl önce kaçırılan oğlu Roşat ve yine teröristler tarafından öldürülen oğlu Sami için Hakkari/Şemdinli’den gelerek eyleme katılan Necibe Çiftçi haberi duyunca çok sevindiğini söyledi: “2015 yılında barış sürecinde PKK/HDP çocuğumu kandırarak dağa kaçırdılar. 22 Temmuz 2017 günü gece yarısı bir grup PKK’lı evimizin elektriğini keserek evimizi bastı. Oğlum Sami’yi alıp götürdüler, ahırda elini kolunu bağlayarak öldürdüler. Şu anda ben iki evlat acısı çekiyorum. Millet bir acıya dayanamıyor, bana iki acı yaşattılar.
“Dün ben oruçtum, televizyondan haberi izledim. Sevinçten yemeğimi bile yiyemedim. Bu HDP kapatılsın, yeter artık. Biz ağladık, dizimize vurduk, diğer anneler ağlamasın. Biz onların bir kolunu kırdık, bacakları kaldı Allahın izniyle o bacakları da kıracağız. Bu çadır barış çadırıdır, evlatlarımızı almadan gitmeyeceğiz, zaferi biz kazanacağız.”
‘YİNE KAPATIRIZ’
Diyarbakır’dan Oğlu Ramazan için eyleme katılan Mevlüde Üçdağ, HDP’nin kapatılması için açılan davayı duyunca çok sevindiğini söyledi: “HDP, PKK aynıdır, o olmasaydı çocuklarımızı götüremezlerdi. Çocuğum kurs niyetine evden çıktı. Üç gün içinde öğrendim, Lice’ye gittim, bana ‘HDP’ye sor’ dediler. Geldim HDP’liler ‘bizim ilgimiz yoktur’ dediler. Ama altı yıl sonra çocuğum onlardan çıktı. Kendi elbiselerini giydirdiler. Defalarca beni buradan tehditle yıldırmak için uğraştılar, kalkmadım. Çocuğumun burada kayıt olduğunu biliyordum. Kaybolduğu yerde arıyorum. Evladım gelmese bile diğer anneler ağlamasın. 40 yıldır bu millete acı çektiriyorlar.
“Artık HDP nerede açılırsa açılsın enselerinde olacağız. Nerede olursa olsun orayı da kapatacağız. Bu zafer bizim olacak, çadırın olacak. Direnen anneler kazanacak.
“Küçük çocuklarla savaş yapmayın, bırakın bu çocukları… Çocuklarımızı mağaralara mahkum ettiniz bizi de kendi kapınıza mahkûm ettiniz. Onun için hiçbir zaman kazanamayacaksınız. Otura otura biz kazanacağız. Kürtçe bir kelime bilmiyorsunuz ama Kürtlerin içini yakıyorsunuz. Biz HDP/PKK’nın karşısındayız, bizim yanımızda olmayan onların yanındadır.”
İŞTE DİĞER ANNELERİN SEVİNÇ ÇIĞLIĞI
HDP’nin kapatılacağını duyan diğer annelerin sevinç çığlığını, küçük demeçlerle sunuyoruz:
Fadime Aksu: İstanbul’un Gebze ilçesinden geldim. Haberi duyduk, çok mutluyuz. HDP demek PKK demektir, CHP demek PKK demektir, üçü de aynıdır. HDP kapatılsın başka kurarlarsa o da aynıdır, hiç fark etmez.
Türk demediler, Kürt demediler, herkesin ocağını batırdılar. Ciğerimizi alıp götürdüler, biz onlardan ciğerlerimizi istiyoruz. Korkutmaya çalışıyorlar, korksaydım buraya gelmezdim. Zafer çadırın olacak, biz kazanacağız.
Solmaz Öğünç: Van’dan geldim, çocuk çalan partinin önündeyiz 563 gündür. Benim 15 yaşındaki oğlumu HDP kaçırdı, PKK’ya verdi. HDP’nin kapanmasını istiyorum, çocukların anneleri gözyaşı dökmesin. Dava açıldı haberini duyunca çok sevindik, inşallah kapanacak. Ben onlardan bir şey istemiyorum, Baran’ımı istiyorum, kuzumu istiyorum, gözbebeğimi istiyorum. İnşallah kapanacak biz burada bayram yapacağız.
Zümrüt Salim: Hakkari’den geldim, Hamza’nın annesiyim. Altı yıldır oğlumun hasretini çekiyorum. HDP’nin acilen kapatılmasını istiyorum. Çünkü onlar bizim evlatlarımızı kandırarak PKK’ya teslim ettiler. Bugün çok sevindik, kapatıldığında daha çok sevineceğiz. Çocuklarımızı bıraksınlar artık… Oğlumu almadan buradan gitmeyeceğim.
Salih Gökçe: Ağrı’dan geldim, 2015 yılında 19 yaşındaki oğlumu İstanbul/Yenidoğan’dan kaçırdılar. Askere gitmeye 15 gün kala oğlumu bu binaya getirmişler, buradan da Suriye’ye götürdüler. Benim çocuğumu alıp PKK’ya teslim eden örgüt kapatılsın. Siyaset yapmaları da yasaklansın. Barış süreci dediler, bütün Kürtlerin çocuklarını dağa götürdüler.
Leyla Avunan: HDP Kürt değildir, PKK ile birdir, keşke kapatılsa, HDP olmasa PKK olmaz.
Nadire Çakan: Hakkari’den geldim, oğlum 14 yaşındaydı, okuyordu. Oğlumu almadan buradan gitmeyeceğim. Babası da evlat acısıyla vefat etti. Ben oğlumu istiyorum. HDP ciğerimizi yaktı, kapatılmasını istiyorum, onların da ciğeri yansın.
Ümit Özcan: Muş’tan geldim. 2013 yılında kardeşimi HDP kaçırdı, onu almak için buraya geldik. Kardeşimi alana kadar buradayım. Kardeşimi HDP aldı, onlardan istiyorum. HDP, PKK’nın parçasıdır, kapatılmalıdır. Haberi duyunca çok sevindik, bizim için bayram oldu.