Doğanın ve hayvanların bize çağrısı var

Yıllardır konuşulan, bir türlü yasalaşmayan hayvan haklarına ilişkin kanun taslağının Meclis'ten geçememe nedeninin, hayvanlar üzerinden para kazananların milletvekillerine yaptığı baskı olduğu belirtiliyor.

Doğa ve hayvan sevgisi çoğumuzun duyarlı olduğu konuların başında gelmektedir. Bu konuda çalışmalar yürüten ve 9 Temmuz 2008’de 5 dernek ile kurulan Hayvan Hakları Türkiye Aktif Güç Birliği Platformu (HAYTAP), 2016 Ocak ayı itibarıyla birbirine bağlı 17 derneğin resmi temsilcileri, gönüllüleri, sayısız destekçileri, bağışçıları ile kurumsal olarak şirketler bazında farklı konularda proje ortaklığına sahip olmuştur.

HAYTAP insanların sahip olduğu tüm ahlaki ve hukuki haklardan hayvanların ve diğer canlıların da yararlanmasını olağan görmekte ve bunun bir hak değil gereklilik olduğunu düşünmektedir. HAYTAP’ın faaliyetleri hakkında bilgi almak için HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu İzmir Temsilcisi, Avukat Senem Demirel Acar bir söyleşi yaptık. Bu güzel söyleşi ile vatanseverliği, paylaşmayı, insan, doğa ve hayvan sevgisini, hoşgörüyü, barışı temel alan toplumcu ahlakın ve değerlerin yayılması ve kök salması için üzerimize düşen görevleri bir kez daha bizlere hatırlattığı için Acar’a çok teşekkür ederiz.

  • HAYTAP hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Biz toplumun en zayıf halkası olan hayvanların haklarını savunuyoruz. Biz nerede hayvan hakkı ihlali var ise orada bulunup, mücadele edip çözüm üretmeye çalışıyoruz ve bu sorunların kökten çözülebilmesi için yasada gerekli düzenlemelerin yapılması yönünde de büyük çaba sarf ediyoruz. Ankara’da bir çocuk parkına zehir atarak tüm köpek ve kuşları öldüren, bir evin bodrumunda yasadışı üretim yaptığı için hayvanlar havlamasın diye ses tellerini aldıranları gördük. Yasal şikayetleri yaptık ama kapalı bir alanda sigara içmekle aynı idari para cezaları kesilip gönderildiler.

  • Eksiklikleri ortada olan bu yasa neden hala değişmiyor?

Yasa ile hayvan hakkı ihlallerinin önüne geçebilmek için tür ayrımı yapmaksızın tüm hayvanların korunması gerekiyor. Aslına bakarsanız 2010 yılında bizim de yapımı sürecinde içerisinde bulunduğumuz bir yasa taslağı Meclis'e sunuldu ve o dönem mecliste bulunan tüm partiler bu taslak üzerinde hem fikirdi. Hayvanat bahçelerinde küçücük kafeslere hapsedilen hayvanları doğal yaşam alanlarına göndermek gerekiyor. Her türlü hayvan müsabakalarını kaldırıp, hayvanlar üzerinden para kazananların kazanç kapılarını kesmek gerekiyor. Zaten ormanları yok ederek yaşayacak alan bırakmadığımız yaban hayvanlarının avlanmalarını tamamen yasaklamak gerekiyor. Petshoplarda, çiftliklerde evcil hayvan satışının engellenmesi gerekiyor. O zaman da ne oluyor? Tüm bu yollarla para kazananlar bizim hayvan hakları yasasının çıkması için Meclis'te yaptığımız çalışmaların tam tersi yönünde milletvekillerine baskı yapıyorlar ve bu yasa bir türlü çıkarılamıyor.

  • Verilecek cezalar nasıl olmalı?

Cezaların caydırıcı olabilmesi için paraya çevrilemeyecek ve ertelenemeyecek alt sınırdan başlaması gerekiyor. Yasa teklifi sunulduktan yaklaşık 10 yıl sonra Meclis'te araştırma komisyonu kuruldu. Hayvan severlere umut oldu, herkes sevindi. Ancak biz sevinemedik. Çünkü biz bunun olumlu bir gelişme değil, oyalama komisyonu olduğunu biliyorduk.

  • HAYTAP’ın çözümleri nelerdir? Başarı öykülerinizden bahseder misiniz?

Ne yazık ki yıllardır yaşadığımız sıkıntılar bizi karamsar konuşturuyor ama azmimizi ve çalışma hevesimizi köreltmiyor. Yıllardır adalardaki faytonların kaldırılması için belediye başkanları ile görüşmeler yapmış, adalarda birçok eylem düzenlemiş ancak adeta mafyalaşan faytoncuların baskıları sebebi ile kaldırtamamıştık. Seçim öncesi fayton bulunan tüm belediyelerin başkan adaylarından seçimi kazandıktan sonra faytonları kaldıracakları sözünü aldık ve seçim sonrası da önce İzmir Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyesi sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi faytonları kaldırdı.

EMEKLİ HAYVAN ÇİFTLİĞİ

“Bursa’da kurduğumuz emekli hayvan çiftliğimizde Türkiye’nin dört bir yanından gelen sakat, yaşlı ve artık sahipleri tarafından terk edilmiş ya da mağdur edilmiş yük ve çiftlik hayvanlarının ömür boyu bakımlarını üstlenerek onları hayata döndürmenin ve sömürülmeden mutlu bir yaşam sürmelerinin mutluluğunu yaşadık ve bundan sonra da hep yaşayacağız.”

Sonraki Haber