’Doğu Akdeniz’de Sevr’i tersyüz ettik’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’i, uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayarak paylaşıma girenlerin, planlarını bozduklarını belirterek, ‘Daha da ileri gideceğim. Burada Sevr’in aslında tersyüz edilmesi var’ dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde yapılan ATV-A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Libya ile yapılan anlaşmayı değerlendiren Erdoğan şöyle konuştu: “Türkiye aleyhine tek taraflı adımlar atılmasına izin vermeyeceğimizi açıkça ortaya koyduk. Bunu son NATO Zirvesi’nde de Miçotakis ve heyetiyle, şahsım ve heyetim olmak üzere yaptığımız görüşmede kendilerine söyledik. Onlar hâlâ belli beklentiler içinde. Dedik ki biz her şeyi uluslararası hukuka dayalı olarak yapıyoruz. Bundan sonra da uluslararası hukuka göre attığımız adımları atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’i, uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayarak paylaşıma girenler, attığımız adımdan tabii ki rahatsızlık duyuyorlar. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Haklı bir adımla biz bunu boşa çıkardık. Daha da ileri gideceğim. Burada Sevr’in aslında tersyüz edilmesi var. Böyle bir adım atılmış durumda.”

‘ULUSLARARASI ŞİRKETLERLE ÇALIŞABİLİRİZ’
Şu anda çok kısa bir zaman içinde hem sismik araştırma hem sondaj çalışmalarına gireceklerini anlatan Erdoğan, “Buralardan beklentilerimiz çok çok yüksek” dedi, “Bugün Sarraj ile bunları, önemine binaen farklı ele aldık. Doğu Akdeniz Havzası önemli hidrokarbon rezervlerine sahip. Özellikle son dönemde bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Belki yanımıza uluslararası camiada güçlü olan bazı şirketleri de alma söz konusu olabilir. Bu da Sarraj ile yapacağımız görüşmelerle ortaya çıkacaktır. Doğalgaz ticaretinin, petrol veya diğer MTA’lardan farklı olarak öncelikle ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçebilen projeler olduğu da unutulmamalıdır. Onun için işi geniş tutmak gerekiyor.”

‘ABD YAPTIRIM UYGULARSA...’
“Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, ABD’nin Türkiye’ye S-400’ler nedeniyle yaptırım uygulaması durumunda İncirlik ve Kürecik’in kapatılabileceğine ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi bunların hepsi bizim tasarrufumuzda olan kararlardır. Böyle bir kararı vermemiz gerektiği anda bu kararı alma yetkisi bize aittir. Yeri geldiği zaman otururuz, bütün heyetlerimizle beraber kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, kapatılması gerekiyorsa Kürecik’i de kapatırız. Bütün mesele, eğer karşımıza bizim yaptırımlar gibi tedbirlerin hayata geçirilmesi durumunda, biz de bunlara mütekabiliyet çerçevesinde gereken cevabı veririz. ABD’nin ilişkilerimizde tamiri mümkün olmayan adımlar atmaması, her iki taraf için de çok önemlidir.”
“Türkiye bir kabile devleti değildir. 780 bin kilometrekarelik ve 2 bin yılı aşkın bir tarihe sahip olan Türkiye’ye bu tür yaklaşımları reva görmek karşılıksız kalacak bir şey değildir. Bunun için de ne gerekiyorsa, mütekabiliyet esasına dayalı olarak biz bu adımları atarız.”

‘SAVUNMADA DEĞİL TAARRUZDA OLACAĞIZ’
Her sene nisan ayında sözde Ermeni Soykırımı meselesinin konuşulup Amerika gündemine getirildiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Diyorlar ki ‘Bu alınan kararın kıymetiharbiyesi yok’, bizzat kendileri söylüyor. 1915 olaylarının üzerinden 100 yıldan fazla bir süre geçmişken bugün neden Amerika Temsilciler Meclisi’nde ve Senatosu’nda bu tür kararlar alındığının cevabı açıktır. Sizin kabul etmeniz, bizim de sizin karşınızda çok daha farklı bazı parlamento kararlarıyla çıkmamızı getirir.” Erdoğan, “Farklı parlamento kararlarına yönelik bir hazırlık var mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Niye olmasın? Bunlar bu tür şeyleri yaparlar da herhalde biz de elimiz boş duracak değiliz. Amerika’da Kızılderililerle ilgili olarak -bunu söylememek, konuşmamak mümkün mü- Kızılderililerin tarihi, Amerikalıların yüz karasıdır. Buna benzer Afrika’da yaşanan birçok şeyler var. 60 kadar ülke buna benzer kararlar almışlar. Ruanda’da Fransızların yaptığı katliamları bir kenara koymak mümkün mü? Biz de ne yapacağız, bütün bunların hepsini dünya kamuoyuna açıklayacağız. Bunların elimizde belgeleri var, arşivlerde belgeleri var. Bunlarla beraber biz savunmada değil, taarruzda olacağız. Batı’nın o tarihinin, ırkçılık ve sömürgecilik tarihi olduğunu ortaya koyacağız. Bunca katliam ve soykırım ortada duruyorken, bizim gibi övünülesi bir tarihi olan millete, bunlar ses çıkaramazlar.”

‘KÜRTLERE HAKARET’
Erdoğan, “Amerika ve Batılı ülkeler YPG/PYD için ‘Onlar Kürt’ diyorlar. Siz her zaman gittiğiniz uluslararası platformlarda da bunu söylüyorsunuz, Kürtler için uyarılarda bulunuyorsunuz. İkna oluyorlar mı?” sorusu üzerine, şöyle konuştu: “Ben bunların ikna olduğu kanaatinde değilim. Bir defa, kendileri ne söylediklerinin farkında değil. Bunlar özellikle Kürt kardeşlerimize saygısızlık yapıyorlar. Çünkü YPG/PYD bunların Kürt olarak ifade edilmesi bana göre Kürtlere saygısızlıktır.”

‘PKK’NIN MECLİS’TEKİ TEMSİLCİLERİ...’
Kandil’e yakın zamanda bir kara harekatının olup olmayacağının sorulması üzerine Erdoğan, ülkemizde uzun süredir eylem yapamaz hale gelen terör örgütünün eleman devşirme ve ülkeye sızma noktasında da artık tıkanma noktasında olduğunu vurguladı. Örgütün ahlaki noktada tükendiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Kaçırılan genç kızların orada nasıl muamele gördüğünü televizyon ekranlarında herhalde sizler de izlediniz, bizler de oradan izledik. Bu terör örgütünün şu anda dışarıdaki sevicileri bu tabloları değerlendirmeye almıyor. Parlamentoda bunların temsilcileri yok mu? Var. Peki parlamentodaki temsilcileri bu tablolar karşısında ‘Ya bunlar ne yapıyor’ dediklerini hiç duyduk mu? Duymadık. Hâlâ utanmadan, sıkılmadan bunları savunmaya kalkıyorlar. Neyi savunuyorsunuz ya.”

Sonraki Haber