Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği: Demir İpek Yolu ile ihracatımızı katlarız

Lojistikte Çin'in demir yolu yatırımlarını örnek gösteren Gürdoğan, Türkiye'nin liman ve tren yolları ile Rus coğrafyası ve Türki Cumhuriyetlere yaptığı ihracatı yüzde 100 oranında artırabileceğini söyledi

Doğu Karadeniz Bölgesi, Türkiye’nin ithalat ve ihracatında önemli yere sahip. Bu yıl özellikle balık ihracatında yüzde 100’ün üzerindeki bir artışla, Türkiye ihracatındaki artış payını yüzde 11’in üzerine çıkardı. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan ile Karadeniz ihracatının önemini ve ihracatın artması için yapılması gerekenleri konuştuk.

  • Kamuoyuna verdiğiniz verilere göre bu yıl, balık ihracatında yüzde 100’ün üzerinde bir artış var. Bu artış nasıl sağlandı?

Norveç ve Danimarka’da çıkan hastalıktan sonra özellikle Doğu Karadeniz’deki balığın ihracatı, çok büyük rakamlara ulaşmaya başladı. Trabzon’da üretilen Türk somonu, 2020 yılında 7 bin 178 ton oldu. 2020 yılında Türkiye’de üretilen somon miktarı 10 bin 97 ton, yani bunun hemen hemen yüzde 70’ini Trabzon somonu oluşturuyor.

ALTYAPI GELİŞTİRİLMELİ

İhracatın ve üretimin önündeki engelleri kaldırarak ihracatın artmasını ve dünya pazarında Norveç ve Danimarka’nın boşalttığı yere Türkiye’nin girmesini sağlamamız lazım. İç Anadolu’da üretilen balıkları bile biz Karadeniz üzerinden satıyoruz. Bu da şunu gösteriyor. Biz ne kadar fazla üretirsek o kadar fazla satacağız. Hedef, ilk aşamada 500 milyon, devamında 1 milyar dolar. Biz de diyoruz ki bunu yapmak için; planlama yapmak ve altyapı imkânlarımızı genişletmemiz lazım.

  • Doğu Karadeniz, özellikle de Trabzon, ihracatın önemli merkezlerinden biri. İhracatta geçen yıllara göre bir artış var mı?

Genel ihracatımıza baktığımız zaman Türkiye ihracatında yüzde 11 oranında artışımız var. İhracatımızda 1. sırada fındık, 2. sırada yaş sebze 3. sırada maden ve su ürünleri geliyor. Diğer taraftan da inşaat malzemeleri var... Rusya’ya yapılan yaş sebze meyve ihracatında özellikle konteyner taşımacılığında liman sıkıntılarımız var. Türk cumhuriyetlerindeki ihracatımıza baktığımız zaman en az ihracatın yapıldığı yerler ama Türk mallarının en çok istendiği yerler buralar. Bunun sebebi lojistik ulaşım hattını kuramamamız.

Ahmet Hamdi Gürdoğan

KONTEYNER SAYISI ARTMALI

  • Bunu yaparsak Türkiye ihracattaki artış ne kadar olur?

Hiç olmazsa Türk Cumhuriyetlerine ve Rusya’ya ihracatımız yüzde 100’ün üzerinde artar. Maliyete baktığımız zaman basit bir örnek vereyim. Batum’dan bir tren bin 250 dolara Bakü’ye gidiyor. İki TIR'ın yükünü alıyor. Bir TIR, 5 bin dolara gidiyor. İki TIR gitse 10 bin dolarlık yükü, biz bin 250 dolara getireceğiz. Aynısı Türk Cumhuriyetleri için de geçerli. Konteyner hatlarımızdaki Türk konteyner sayısını fazlalaştırdığımız zaman gerisini siz düşünün. Çin bugün yeni İpek Yolu dediğimiz sistemle ne yaptı? Önce limanlar, tren yolları ve onları aktarma istasyonları olarak kullanarak bir geçiş üretti. Geçişin neticesinde de Çin artık gelecekte Alaska’nın altından tren yoluyla Amerika’ya bağlanmayı düşünüyor. Dolayısıyla biz seyretmek değil yeni İpek Yolu hattının içine girmek, Türk Cumhuriyetleri ile olan hattımızı kısa, pratik, az parayla üretmek durumundayız. Tren yolunu oraya bağlayamıyorsak var olan gemilerimizi içine koyarız, bypass sistemiyle limanlarımızdan o trenlere yükleriz konteynerlerimizi. Böylece Taman’daki limana bypass sistemiyle trenlerimiz gider.

DEVLETİN PLANLAMA YAPMASI LAZIM

Rusya’dan gerek hububat olsun gerek doğalgaz olsun bunları en çok alan ülkeyiz. Dolayısıyla bu hattın kurulması için demiryolumuz yoksa var olan sistemi kullanmak kadar doğal bir şey yok. Akıldışı bir şey söylemiyoruz ki. Dünyada olmayan bir şeyi söylemiyoruz.

  • Bu projenin maliyeti ne kadar?

50 milyon dolara bu işlerin altında kalkılır. Öyle 200-300 milyonluk iş değil. Var olan limanları çalıştıracağız. Konteyner gemilerimizi yapacağız. İndirme sistemleri yapacağız. Onları yapmaya da biz talibiz.

  • Bunların yapılmamasına engel ne?

İrade lazım, devletin bu planlamayı yapması lazım. Gidin bakın Türk cumhuriyetlerine, Türk malı girdiği zaman en fazla o satılıyor. Kazakistan'a bizim limon ihracatımız var. Çin de yolluyor. Bizim limonumuz Kazakistan'a girdiği zaman Çin’in limonu devre dışı kalıyor. Adamlar diyor ki; öncelik Türk malı ama biz onların isteklerine cevap veremiyoruz. Buralarda güçlü olmak, Avrupa’ya karşı güçlü olmaktır. Bu anlatılanlar yapılırsa, AB’nin bize ihtiyacı olacak. Çünkü biz Avrupa ve Asya arasında bir köprüyüz. Bakın Asya, Avrupa, Afrika’nın arasında bir yerdeyiz. Hepsinin de lojistik merkezi durumundayız. Ama bugün bizim Türkiye’de derin deşarj limanımız yok. Büyük konteyner gemilerimiz yok. Bugün Çin, Japonya, ABD büyük konteyner taşımacılıkları onların tekelinde.

  • Sorunların çözümü için neler yapılması gerekiyor?

Lojistik firmalarımızı desteklemeliyiz. Onun yanında ihracat ve depolama alanlarını kurmalıyız. Bunun için de lojistik mastır planını ihracatçının malını sattığı yere göre ayarlamalıyız. Mühim olan işi üretmek ve malı hızlı gönderebilmek. Sen malı ne kadar iyi yaparsan yap, maliyeti en düşük seviyeye getiremezsen o mal ortada kalır. Bugün bizim Rusya ile en büyük yaş sebze meyve ihracatını yapmamızdaki neden Antalya’dan çıkan bir araç 8 saatte Samsun’a varıyor, 12 saatte de Rusya’da. Yani 24 saat olmadan pazara inmiş oluyor mal. İşte bu hatları kurmamız lazım.

Sonraki Haber