Doğu Perinçek değerlendirdi:KKTC için tarihi fırsat

Şu haritaya gözlerinizi açarak bakın. ABD, Yunanistan’ı işgal etmiş; Girit, Güney Kıbrıs silahlandırılmış. Suriye’nin, Irak’ın kuzeyi yine ABD üsleri. ABD-İsrail eksenli bu tehdide stratejik bakmak durumundayız.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, bölgedeki son gelişmeleri Aydınlık’a değerlendirdi. “Şu haritaya gözlerinizi açarak bakın. İyi bakın bu haritaya. ABD Yunanistan’ı işgal etmiş. Dedeağaç, Selanik, Kavala, Larissa… Oradan geçiyoruz Doğu Akdeniz’e. Girit, Güney Kıbrıs silahlandırılmış. Amerikan üsleri Türkiye’yi kuşatıyor” diyen Perinçek, şu değerlendirmelerde bulundu:

NAMLULAR TÜRKİYE’YE ÇEVRİLİ

“İyi bakın bu haritaya. Oradan geçiyoruz Suriye’nin, Irak’ın kuzeyine. Yine ABD üsleri… Namlular Türkiye’ye çevrili. Evet, Batı Asya ülkeleri ABD ve İsrail’in sözüm ona Kürdistan, gerçekte 2. İsrail Planı’nı bozdular, ama Biden tek dişi kalmış canavar yine Türkiye’yi hedef alan planlar peşinde. Türkiye’nin bu koşullarda büyük çıkışı var, büyük çözümü var. Olumsuz değil bu koşullar, bunu olumluya çevirmek Türkiye’nin elinde. Ama elbette Mustafa Kemal Paşa ruhuyla, Türk devrimciliğinin ruhuyla, Atatürk ruhuyla, Türk Milleti’nin tarihinden gelen büyük çözümleri örnek alarak.

ABD İsrail eksenli tehdide stratejik bakmak durumundayız. Bu cepheleşme yalnız ABD ve İsrail ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmiyor. Yukarıda kuzeyimizde ABD’nin Rusya’ya yönelik tehditlerini de bu haritaya koyunuz. Hatta Pasifik’te ABD ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki çelişmeleri de işaretleyiniz o haritaya. İran da Asya cephesinin önlerinde, bu da Türkiye için bir olanak.

KKTC’Yİ KİMLER TANIMAZ

“Evet, KKTC’nin tanınması için tarihi fırsat.

Tekrar soruyoruz o soruyu. Akılları başa getirecek sorudur bu:

ABD KKTC’yi tanır mı?

Fransa KKTC’yi tanır mı?

Yunanistan KKTC’yi tanır mı?

Avrupa Birliği KKTC’yi tanır mı?

Toptan soralım: ABD merkezli Atlantik güçleri KKTC’yi tanır mı?

Bu sorulara gülüyor herkes kahkahayla gülüyor.

KKTC’Yİ KİMLER TANIR

Bilindiği gibi KKTC’yi tanımaya hazır olan ülkeler var.

Hatta Abhazya KKTC’yi tanıma iradesini açıkladı bile. Aralık 2019’da Abhazya’ya 15 kişilik bir heyet olarak gittik ve Abhazya Cumhurbaşkanı’yla buluştuk, Abhazya Millet Meclisi’yle Vatan Partisi olarak bütün dünyaya bir ortak bildiri yayınladık. Ortak bildiride KKTC ve Abhazya’nın tanınması için birlikte çaba göstermek vardı. Şu anda Abhazya KKTC’yi ziyaret etmek için girişimlerde bulundu. Önümüzdeki haftalarda bu ziyaret gerçekleşecek. Abhazya Rusya Federasyonu’yla çok sıkı ilişkiler içerisinde. Açık konuşalım: Abhazya demek Rusya demek. Demek ki Abhazya, Rusya, Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, İran… Ta Çin’e kadar uzatalım bu listeyi. KKTC’yi Asya ülkeleri tanır. Asya’nın ağırlığı dünyayı hizaya getirir.

Yalnız KKTC meselesi mi? Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki güvenliği, Türkiye’nin güney sınırlarındaki güvenliği, Türkiye’nin Karadeniz’deki güvenliği hep Asya ülkeleriyle kuvvetli beraberliklerle sağlanır. En başta Rusya tabi. Çünkü Rusya ve Türkiye şu anda ABD tehditlerine karşı dünyanın ön cephesini oluşturuyor. Türkiye güvenlik sorunlarını ve üretim ekonomisi kurma girişimini bu Asya cephesindeki sağlam duruşuyla başarıya ulaştıracak.

TÜRKİYE VE RUSYA’YI HEDEF ALAN ORTAK TEHDİT

Kuzeyimize bir bakalım sular ısınıyor. ABD, Ukrayna üzerinden Rusya’ya yönelik tehditlerini yoğunlaştırdı. Türkiye bu tehditlere kayıtsız kalamaz. Çünkü o tehdit yalnız Rusya’ya tehdit değil aynı zamanda Türkiye’ye tehdit, aynı zamanda Kırım Türküne tehdit, aynı zamanda Asya’ya tehdit, aynı zamanda Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine tehdit, aynı zamanda dünya Türklüğüne tehdit, Kazan Türküne de Tatarına da hepsine tehdit. Hepimize tehdit.

ABD’NİN UKRAYNA ÜZERİNDEN TEHDİDİ

ABD, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ı, Karadeniz’de Ukrayna’yı piyon olarak kullanıyor. Hem Rusya’ya karşı hem de Türkiye’ye karşı 27 Kasım 2018 tarihli ABD-Ukrayna Antlaşması’nda TürkAkım ve Kuzey Akımı engelleme üzerinde çalıştılar.

TEHDİDİN SAĞLADIĞI OLANAK

Ama tehdit aynı zamanda olanaktır. Çünkü o tehdit Türkiye’yi güvenliğini sağlayacak ve ekonomisini inşa edecek büyük olanaklarla buluşturuyor. Mesele bu olanağı görebilmek. İşte devlet böyle yönetilir. Strateji böyle kurulur. Siyasetler böyle oluşturulur.

KARADENİZ-AKDENİZ DOSTLUK VE BARIŞ PLANI

Vatan Partisi bu koşulların stratejisini kurdu, programını yaptı. Bunun ötesinde Rusya’yla Çin’le Abhazya ile İran ile Suriye ile hatta Cezayir ile, Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle ilişki kurarak bu planı adım adım inşa ediyor, hayata geçiriyor.

Tek bir cephe var. O cephe Karadeniz’den başlıyor Ege, Doğu Akdeniz Libya açıkları dahil, Kıbrıs’tan geçiyor. Suriye ve Irak’ın kuzeyinden ta Hürmüz Boğazı’na kadar uzanıyor. Demek ki Karadeniz’den Hürmüz Boğazı’na kadar tek cephe. Bu cephenin her bir parçasında karşı karşıya gelen güçler belli.

PAHALILIĞIN FİYATI

“Ben Karadeniz’de Amerika ile oynarım. Doğu Akdeniz'e gelir orada Rusya’yla birliktelikler araştırırım. Suriye’nin kuzeyi ve Irak’ın kuzeyinde kimlerle beraber olacağımı kafam karışık olduğu için doğru düzgün belirleyemem.” Böyle dış politika olmaz. Bu dış politik tutarsızlıklar, bu bocalamalar Türkiye’mize çok pahalıya mal olur. Öyle pahalı dediğimiz dolar molar değil. Vatan güvenliğiyle ilgili pahalılık, ekonominin net çözüm üretmesi açısından pahalılık, Mehmetçiğin kanıyla ödenecek pahalılık. Pahalılıkların fiyatı bu.

MISIR’LA KONSORSİYUM

Türkiye ile Mısır arasındaki dostluk ve işbirliği de Asya iklimi içerisinde geliştirilebilir. En son Mısır’ın 18. parselde bir ihale açması da Türkiye için olanak. Türkiye bu 18. parseldeki hidrokarbon yataklarını işletmek için şimdi Mısır’la ve Çin’le bir konsorsiyum oluşturabilir. Hidrokarbon üretiminde Çin’in çok önemli teknolojik olanakları var. Hatta burada rakipsiz dünya birincisi olarak kabul ediliyor. Hem Çin sermaye ve teknoloji getirir hem de Mısır kendi münhasır ekonomik bölgesi içerisindeki o alanı açar. Türkiye de buraya ortak olur. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’deki Amerika-İsrail-Yunanistan işbirliğine karşı çok önemli bir tahkimat da yapılmış olur.

TARİHİ FIRSAT

Bu düğümü KKTC’den çözeceğiz. KKTC’nin tanınması, Doğu Akdeniz’deki ABD tehditlerine en büyük meydan okumadır. Yunanistan, Girit, Güney Kıbrıs’a yığılan Amerika silahlarını yere gömecek olan strateji ve siyaset budur.

KKTC’ni tanıtacağız. Ve Rusya ile Türkiye arasındaki kader birliğini, o tarihi koşullarda bir stratejiye dönüştüreceğiz. Rusya KKTC’yi tanıyacak, Türkiye Abhazya’yı tanıyacak.

KARABAĞ MODELİ

Unutmayalım arkada başarılı bir model var. Biz Azerbaycan Karabağ toprağımızı Rusya Federasyonu’yla işbirliği yaparak kurtardık. Evet önce Azerbaycan ordumuzun ve Mehmetçiğimizin kanıyla, canıyla ama bu dünya koşullarında aklı başında olan herkes görüyor. Rusya Federasyonu’nun bizim yanımızda olmasının hangi başarılı sonuçlara yol açtığını da herkes görüyor.

Bu başarı modelini Akdeniz’e indireceğiz. Tek çözüm budur ve büyük olanaktır bu. Rusya Federasyonu KKTC’yi tanımaya hazır ama elbette Karadeniz’den Akdeniz ve Hürmüz Boğazı’na kadar uzanan cephede tutarlı, kararlı, el ele birlikte strateji ve siyaset üretme ustalığımızı gösterirsek.

KKTC için büyük fırsat, Türkiye için büyük fırsattır. Artık KKTC ve Türkiye diye 2 ayrı toprak parçası yok. Anavatan, yavru vatanıyla Türkiye var, Türk Milleti var. O nedenle cesur adımlar atmanın, tarihi fırsatı değerlendirmenin tam zamanıdır.”

Sonraki Haber