Doğu Perinçek Ordu Üretim Devrimi Kurultayında konuştu: Fındık borsası Karadeniz'de olacak!

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek Ordu Üretim Devrimi Kurultayında konuştu.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek Ordu Üretim Devrimi Kurultayında emekçilerin sorunlarına kulak verdi. Kurultaya Perşembe Ziraat Odası Başkanı Aslan Soydan ve bir çok fındık üreticisinin yanı sıra, Perşembe Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Ünal Karadeniz, Yalıköy Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Mustafa Mollaoğlu ve balıkçılık yapan Perşembe ilçesi sakinleri de katılım gösterdi.

Üretim Devrimi Kurultayında üreticilere seslenen Doğu Perinçek'in konuşmasından satır başları şöyle:

Öncelikle Rize’de sel felaketi nedeniyle Rize halkına geçmiş olsun diyoruz. Hayatını kaybeden kardeşlerimiz için bütün Türk milletine Allah rahmet eylesin diyoruz. Biz bu felaketleri bu belaları yeneriz o azmimizi de bir kez daha dile getiriyoruz.

Sizlerin yanında olmaktan sizlerle göz göze gelmekten çok mutluyum. Türkiye zor bir döneme girdi. Ekonomide zorluklar var, dış tehditler var ama bunların hepsinin hakkından gelecek koskoca bir Türk milleti var üreticilerimiz var. Burada Karadeniz halkının ruhundan iliğinden dinamizminden mücadeleciliğinden tez canlılığından örnek alacağız. Onun için sizlerle beraber olmak çok güzel. En başta Türkiye’nin geniş bir ufka ihtiyacı var. Karadeniz’den baktığınız zaman o geniş ufkun ucu bucağı yok. Fırtınalar var. Karadenizli ne demek fırtınalarla boğuşan adam hırçın denizde kavga eden ve hakkından da gelen ve ekmeğini fırtınadan çıkartandır Karadenizli. Demek ki önümüzdeki süreçte de Türkiye’nin ekmeğini bu zorluklardan bu fırtınadan Karadeniz insanının cesaretini yiğitliğini kahramanlığını direncini dinamizmini ve beynindeki zenginliğini örnek alarak her şeyin hakkından geleceğiz. Bu umutla bu cesaretle önümüze bakıyoruz hiçbir şeyden korkmuyoruz. Türkiye bunların hakkından gelir. Türkiye 1980’li yıllardan bu yana bir ekonomiyi yaşıyor. Aşağı yukarı kırk yıl geçti. Aslında bu bizim kendi seçtiğimiz bir ekonomi değil. Türkiye’nin kendi çizdiği bir yol değil. 1980’lerden bu yana bu ekonomi dışardan bize dayatılan, gümrükleri kaldırın kapıları bacaları açın, kamu iktisadi teşekküllerini özelleştirin tasfiye edin, devletin üreticiye desteklerinden vazgeçin. Bu üreticiler Türkiye’nin sırtında kamburdur üreticiyi desteklemeyin serbest piyasa olsun şeklinde bir ekonomiyi getirdiler ve bu ekonominin sonunda hepimizin bildiği gibi Türkiye 450 milyar dolar borca battı. Çünkü siz üreticiyi korumadığımız zaman dışarıdan ürünler getirtiliyor. İçerdeki üreticiler, çiftçisi, kamu iktisadi teşekkülleri, balıkçısı, balcısı, fındık üreticisi bu dış tehditlerle baskılarla ekonomide yüz yüze geliyor, boğuşuyor. Devlet onların yanında olmadığı için de sonunda Türkiye üreticisi zarara uğruyor. Dışardan pamuk alıyor Türkiye dılardan kömür alıyor. Biz somon balığı üretiyoruz burada 20 bin ton. Somon balığı Norveçten alınıyor. Norveç bizden 75 kat daha fazla somon üretiyor. En azından Norveç’in onda biri kadar üretemeyelim. Bizim bu kadar güzel zengin balıkçılığımız var. Bunların hepsi nerede düğümleniyor? Devlet Türkiye’de üreticinin yanında olacak. Olmak zorunda. Türkiye’nin şimdi karşı karşıya geldiği durum bu. Artık dışardan ithalatla, dışardan gelen mallarla bununla devam edemeyeceği bir yere geldi. Bu kadar ağır dış borçta önümüzde zorluklar olduğunu gösteriyor. Özellikle tarımda çok ciddi zorluklarla karşı karşıyayız. Çifçilerin zorluklarını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle zor bir döneme girdik ama bu zorluklardan hepimizin kararıyla cesaretiyle Türkiye’nin çıkacağını çok iyi biliyoruz. Ama burada bir seçim yapmamız lazım. Yeni bir sistem yapmamız lazım o da üretici baş tacı diyeceğiz. Bugün ekonomimizin temel sloganı üretici baş tacı olacak.

‘DÜNYA FINDIK BORSASI ORDU’DA VE GİRESUN’DA OLACAK’

Üretici Türkiye’nin efendisidir. Türkiye’nin kararları üretici için alınacak. Üretici, yaşasın, ihraç etsin, kamu iktisadi teşekküllerini kursun sanayisini geliştirsin. Tarımını, balıkçılığını geliştirsin. Dünyanın fındık kralı Türkiye. Fındıkta en büyük üretimi biz yapıyoruz ama borsa bizde değil. Ne yapacağız dünya fındık borsası ordu’da ve giresun’da olacak. İkincisi fındığımızı üretiyoruz ama fındığımızı ham olarak ihraç ediyoruz. İsviçreli onu çikolatada kullanıyor bize 10 misli fiyatla geliyor. O zaman fındıktan üretilen yağdı çikolaydı diğer önemli ürünleri Türkiye’de yapmalıyız. Yani fındığın sanayisini de Türkiye’de yapmamız lazım. O zaman Türkiye’de Fındık fiyatları da çok daha fazla üreticilerinin lehine bir şekilde saptanacaktır. Şimdi 15 gün içinde fındık fiyatları ilan edilecek. Sizler çeşitli taleplerde bulundunuz. Maliye 27 lira dediniz. Buradan fındık üreticisinin talebini Ankara’ya haykırıyoruz, sesimizi duyuruyoruz.

'ASLAN PAYI ÜRETİCİNİN OLACAK'

Büyük faizler, bankalar bizim ürettiğimiz değerlerin aslan paylarını onlar alıyorlar. Aslan payı üreticinin olacak diyoruz. Aslan payı dolar, borsa vurguncularına gitmeyecek. Sıcak para komisyoncularına gitmeyecek. Üretici baş tacı sloganı Türkiye’nin önündeki sorunları çözmede baş meseledir. Türkiye artık buna mecbur bu eski ekonomiyi yani faizcilerin, dolar borsa vurguncularının tefecilerin aslan payı aldığı ekonominin sonuna geldik. Böyle devam etmesi mümkün değil. 40’a yakın üretim devrimi kurultayı yaptık. Akdeniz’den Karadeniz’e 40’a yaklaştık. Dün amasya’da domates üreticileriyle beraberdik. Bu kurultaylarda hep beraber karar veriyoruz. Üreticinin baş tacı olacağı bir üretim ekonomisi kuracağız hep beraber. Ve o üretim ekonomisini inşa edecek üreticilerin milli hükümetini kararlı olarak yaratacağız. Üretim hükümeti olacak. Bunun için mücadele ediyoruz. Ve her yerden bu kararı bu sesi yükseltiyoruz. Üreticilerimizin katılımıyla kararımızı buradan Türkiye’ye ilan ediyoruz. Ama umutluyuz karamsar olamayalım. Bugün bizim en büyük düşmanımız karamsarlıktır. Biz mecalsiz bırakır halsiz bırakır. Bütün dinamizmimizi cesaretimizi karamsarlık kırar. Hele sizin gibi fırtınalarla boğuşan insanların karamsarlığa hiçbir şekilde yenilmesi teslim olması mümkün değildir. Karamsarlığa yer yok diyoruz Türkiye’nin ufkunun açık olduğunu görüyoruz. Türk milleti ile bu üreticilerle sizin gibi fedakâr çalışkan vatanına bağlı kahraman insanlarla Türkiye’nin hiçbir yanlışa teslim olması mümkün değildir. Türkiye’nin borca batması bu borç batağından çırpınması mümkün değildir. Türkiye buradan büyük bir kararla çıkacak. Size o karara hep birlikte katılmayı davet ediyorum. Zaten siz o kararın merkezindesiniz. Türkiye’nin geleceğine buraya geldikten sonra çok daha iyimser bakıyorum. Sizlere sonuna kadar güveniyoruz. Böyle bir milleti olan Türkiye, bütün problemlerini çözer ve Türkiye’nin aydınlık, üreticilerin baş tacı olduğu üreticilerin karar verdiği o Türkiye’yi hep beraber kuracağımızı kuvvetle biliyorum. Buna iman ediyorum. Bu duygularla sizlerle birlikte olmaktan duyduğum sevinçle, güvenle, iftiharla gururla onurla sizi bir kez daha selamlıyorum.

Kurultayda bir çok fındık üreticisi ve balıkçı söz alarak sıkıntılarını dile getirdi.

Perşembe Ziraat Odası Başkanı Aslan Soydan, hasat öncesi yeni sezon fiyatı belirlenmesinin fındık üreticilerinin en büyük talebi olduğunu söyledi. Soydan aynı zamanda fındığı ham madde olarak satıldığını fakat artık nihai ürün olarak satılması gerektiğini vurguladı.

Perşembe Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Ünal Karadeniz'de balıkçıların sıkıntılarını dile getirdi. Karadeniz, ülkemizde son yıllarda balıkçılığın tekne ve ekip, sonar, ağ anlamında çok geliştiğini fakat son yıllarda denizdeki balık üretimi anlamında bir takım yasaklarla karşı karşıya gelindiğini söyledi. Karadeniz devamında, ÖTV'li mazot ile ÖTV'siz mazot arasındaki fiyat farkına değinerek, "ÖTV'siz mazotla normal kullanılan mazotlar arasında önceden yarı yarıya, şuanda bir lira gibi bir fark bulunuyor" dedi.

Karadeniz şöyle konuştu:

"Biz balıkçılar olarak daha önce il ve ilçe başkanlarınızla istişare halindeyiz. Ülkemizde son yıllarda balıkçılık tekne ve ekin sonar ağ anlamında çok ilerledik. Fakat son yıllarda balıkçılık denizdeki balık üretimi anlamında birtakım yasaklarla karşı karşıya geldik. Örneğin hamsi sezonun ortasında yasaklandı. Tabi bu yasaklandı derken belki bizim iyiliğimiz olduğundan biliyoruz. Fakat süreç açısından belirtilmemesi kötü oldu. İkincisi Türkiye’de sürdürülebilir balıkçılık açısından denizde popülasyonlar çok azaldı. Bunların en büyük nedenlerinden birisi ırmaklarının önlerinin kesilmesi. Balıkların en iyi beslendiği ve balık sürülerinin kıyılara inmesine sebep olan planktonların denize inmemesi. Tabi bu anlamda da biz gereken çalışmaları yapıyoruz. Bizim en önemli sorunlarımızdan ikincisi mazot. Biz ÖTV’siz mazot kullanıyoruz. Eğer gerekirse bunu özellikle belirtmenizi rica ediyorum. ÖTV’siz mazotla normal kullanılan mazot arasında çok önceden yarı yarıyaydı şimdi hemen hemen baş başaya geldi. Bundan evvel tabi bizim halkımıza ucuz balık yedirebilmemiz için daha rahat çalışabilmemiz için bu konuda bize yardımcı olmanızı istiyoruz. Başka balıkçılar konusunda küçük balıkçıların bir iki sorunu var bunların en önemlisi misinalar yasaklandı. Küçük balıkçılar bu konulardan dolayı müzdaripler. Eğer mümkünse bu konuyla ilgili de bize yardımcı olursanız seviniriz. "

Sonraki Haber