Doğu Perinçek: Teröre özgürlük verilmez

Ulusal Kanal’da ‘Çıkış Yolu’ programının canlı yayın konuğu olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, HDP’ye açılan yeniden kapatma davasına ilişkin “Esaslı bir yargıcın önüne gelen bu dosya ile HDP iki günde kapatılır” diye konuştu.

'ÜLKEYİ BÖLME ÖZGÜRLÜĞÜ YOK'

HDP’nin kapatılmasıyla ilgili demokrasi ve özgürlüğün ihlâli eleştirilerini getiren kesime karşı Perinçek, “Türkiye’yi bölme özgürlüğü yok! Mehmetçiğe kurşun sıkma özgürlüğü yok! Açalım Fransız Devrimi’nin Anayasasını, ABD İnsan Hakları Bildirisi’ni dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ‘ülkeyi bölme, ülkenin askerine kurşun sıkma’ özgürlüğü yok. Böyle bir demokrasi yok” dedi.

HDP’nin çok oy aldığı eleştirilerine de değinen Perinçek, “HDP’yi oy almaya götüren süreci iyi inceleyelim. Atatürk döneminde PKK çok oy alabilir miydi? Atatürk döneminde onların yeri ya hapishane ya da mezardı. Böyle saçma bir demokrasi var mı? Teröre demokrasi özgürlüğü verilmez” ifadelerini kullandı.

'HDP KAPATILIRSA KANDİL MAHVOLUR'

“HDP’nin yasal mücadele olanaklarının elinden alınması Kandil’in işine yarar” şeklindeki görüşe de yanıt veren Perinçek konuşmasında, “Yasal mücadele olanaklarını elinden alırsanız Kandil mahvolur. Kandil asker toplayamaz, para toplayamaz, propaganda yapmaz. Nasıl işine yarıyormuş? Kandil perişan olur. O zaman parti kapatmanın manası yoksa, bunu söyleyen partiler Anaysadan parti kapatma maddesinin çıkartılması için çalışma yapsınlar. Niye konulmuş Anayasaya o maddeler? Teröre son vermek, bölücülüğe son vermek için.” şeklinde konuştu.

'PKK BİR DAHA PARTİ KURAMAYACAK'

"PKK'nın dağıldığını, İran'dan yardım istediğini ancak İran yönetiminin bunu reddettiğini" kaydeden Vatan Partisi’nin önümüzdeki süreçte iktidar olacağını belirten Perinçek, “Buradan ilan ediyorum, PKK hiçbir şekilde Türkiye’de yasal parti kuramayacak” dedi.

'CHP, BOĞULAN PKK'YA SARILIRSA, PKK İLE BİRLİKTE BOĞULUR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye can güvenliği ve hukukun kalmadığı bir ülke haline geldi” şeklindeki ifadelere ilişkin konuşan Doğu Perinçek, “PKK’nın can güvenliği savunulur mu? PKK’yı öldürmek Türk askeri ve polisinin görevi. Türk askerinin görevine karşı, ana muhalefet konumunda olan bir parti onların can güvenliğinden bahsediyorsa Türkiye’nin karşısında konumlanmış olur. Daha önce PKK’ya milletvekillikleri sağladılar. 1991 yılında CHP, PKK’ya 21 milletvekili verdi. Bunlardan 4’ünü bize teklif ettiler reddettik. Abdullah Öcalan diyor ki, ‘Perinçek’e milletvekili verdik, tenezzül etmedi” Biz anında reddettik. Şimdi CHP yönetimi PKK ile birlikte Türkiye'yi yönetecek. Düşünebiliyor musunuz? Vahim bir durum var." diye konuştu.

CHP'nin, HDP'ye sahip çıkma yolunu tercih etmesi halinde "Boğulan adama sarılırsanız, siz de denizin dibini boylarsınız" ifadelerini kullanan Perinçek, "O CHP için siyasi tercih olur. Boğulan PKK'ya sarılırsa, o da PKK ile birlikte boğulur" dedi.

‘BAŞIBOZUKLAR BİLDİRİSİ VE SEDAT PEKER AYNI OPERASYONUN PARÇASI’

Ana muhalefet liderinin Türkiye’de güvenlik olmadığına yönelik yaratmaya çalıştığı algı ve kaos yaratma sürecinin “Emekli Amirallerin bildirisi” ile başladığını kaydeden Perinçek, “Başıbozuklar bildirisini yazan Emekli başıbozuklar bugün Sedat Peker ile yan yana düştü. Aldatılmış Sedat Pekerler ve MOSSAD ve CIA tarafından kullanılan Sedat Pekerler. O başıbozuk bildirisi aynı operasyonun parçası. Sonuç itibariyle Biden ilan etti ve “Erdoğan’ı devireceğiz” dedi. RAND Corporation raporları yazılıyor, isimler sayılıyor partilerin (CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi) bunlarla birlikte birtakım sivil toplum örgütlerini bir araya getireceklerini ve Erdoğan’ı devireceklerini ilan ettiler” ifadelerini kullandı.

'ABD MERKEZLİ SALDIRILARA KARŞI BİR STRATEJİ KURULAMADIĞINI GÖRÜYORUZ'

İç cepheyi sağlam tutmaya yönelik en büyük sorumluluğun AK Parti hükümeti ve Cumhur İttifakı’na düştüğünü dile getiren Perinçek, “Bu gidiş karşısında AK Parti’nin duruma hakim olamadığı, sürece yön veremediği, ABD merkezli saldırılara karşı bir strateji kuramadığı ve bocalamalar içinde olduğu gözüküyor. Bir örnek vereyim, Suriye’de seçimler oluyor ve Sayın Beşar Esad kazanıyor. Dışişleri Bakanlığı “Suriye’deki seçimler gayrimeşrudur” diyor. Bunu dediğiniz an, ABD ve İsrail’den gelen saldırılara karşı koyma şansınız yok. Siz bütün ittifak potansiyelinizi kaybediyorsunuz. Karşı taraf ekonomik sıkıntılara oynuyor. İşsizlik çok ciddi boyutlarda. Bu koşullarda hoşnuzsuz bir büyük kitle var ve o hoşnutsuzluğa dayanarak bütün bunlar tezgahlanıyor. Ekonomik hoşnutsuzluk olmasa kimse Sedat Peker'i dinlemez” dedi.