Doğu Perinçek: TÜSİAD’ın derdi Türkiye değil

Ulusal Kanal’da gündemi değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ne ABD ne Rusya ne Çin diyenlerin ABD’nin 5.kol faaliyetini yerine getirdiğini belirtti.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Türkiye ve dünya gündemini Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programında değerlendirdi. Sinan Sungur'un sorularını yanıtlayan Perinçek, 'Ne ABD ne Rusya ne Çin diyenlerin, ABD’nin 5. kol faaliyetini yerine getirdiğini' belirtti. Doğu Perinçek, Türkiye'nin tarihi fırsatlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski'nin, Rusya-Ukrayna geriliminin “Transatlantik ittifak ve AB Uyum Süreci açısından tazeleme gereğini ortaya koyduğunu” söylemesini değerlendiren Perinçek, Batı'nın çöktüğünü, dünyanın kamuculuğa yöneldiğini belirtti. Perinçek şunları söyledi:

'KUYRUĞA YAPIŞMA ÇABASI'

“TÜSİAD Başkanı'nın yaptığı açıklamalar fırsat değil; çürüyen, çöken, biten emperyalist, kapitalist sistemin hala kuyruğuna yapışmaya çalışan çabalamalar diye adlandırılabilir. Bütün dünya kamuculuğa, devletçiliğe yöneliyor. Hatta emperyalist-kapitalist sistemin merkezlerinde bile şimdi yükselen değer kamuculuk, devletçilik. 1980’den bu yana 'Dünya ekonomisi ile birleşeceğiz.' dedik. Bugün geldiğimiz nokta iflas noktasıdır, milletçe iflas noktasına geldik, Türkiye ekonomisi iflas etti. Şimdi çözümü tekrar bu iflasta aramak gerçekçi değil.”

'TÜRKİYECİ DEĞİL ABD'NİN 5. KOLU'

Perinçek, son günlerde farklı isimlerin tekrarladığı “Ne Amerikancıyız ne Rusçuyuz, Çinci de değiliz.” ifadelerini de değerlendirdi:

“Bunu söyleyenlerin bugünkü Türkiye gerçeğiyle en küçük bir ilgisi yok. Bunlar Türkiyeci değil. Artık Amerikancı olmak Türkiye’de çok zor. Hiç kimse Amerikancıyım, Batıcıyım diyemiyor ama 'Ne Amerika ne Rusya ne Çin' deyip, Türkiye’yi ortada bırakıp perişan edecek ve Türkiye’nin altın fırsatı değerlendirmesini önleyecek çözümlerle ortaya çıkıyorlar. Amerika’nın şu anki programı bu. Bunlar Türkiyeci değil çünkü Türkiyeci olsa, Ege kıyılarındaki Amerikan üslerini görür, Karadeniz’deki, Bulgaristan’daki, Romanya’daki, Gürcistan’daki, Ukrayna’daki Amerikan üslerini görür. Suriye’nin kuzeyindeki, Irak’ın kuzeyindeki, Girit’in kuzeyindeki, Kıbrıs’ın güneyindeki Amerikan-İngiliz üslerini görür. Türkiye’ye tehdit Rusya’dan mı geliyor, Çin’den mi geliyor? Bunlar Amerikan tehditlerini örtüyorlar, çünkü bunlar Amerika’nın beşinci kolu. Türkiye’yi tehdit nereden geliyor işte haritada da görüyoruz; ABD’den. O kadar silahı, o kadar uçağı, o kadar mühimmatı Türkiye’ye bakan kıyılara ve sınırlara Amerika yığıyor. Bunun anlamını görmek istemeyenlerin artık Türkiye ile hiçbir bağı olmadığını açıkça söyleyebiliriz.”

NATO'NUN EMEKLİ ETMEDİĞİ KUVVETLER

“Burası Patagonya değil, Türkiye. Bunlar istedikleri kadar unvanlar taşısınlar, rütbeler taşısınlar, omuzunda yıldızlar vs. olmuş olsun, bunlar NATO’nun emekli etmediği unsurlar. Hala dünya NATO’nun bitişi, çöküşünü konuşurken, NATO’nun en büyük ortakları NATO’nun ölüm dönemine girdiğini söylerken, bunların hala NATO'culuk yapmaları hakikatten hazin bir durum.”

HÜKÜMETİN UKRAYNA POLİTİKASI YANLIŞ

Perinçek, hükümetin Ukrayna politikasını da değerlendirdi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'in Ermenistan Başbakanı Paşinyan gibi olacağını vurgulayan Perinçek, şöyle konuştu:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan önderliğindeki hükümetin Ukrayna politikası yanlış. Bakın Zelenskiy bile artık Rusya’ya teslim noktasına geldi. NATO Türkiye için bir tehdit, ABD Türkiye için bir tehdit. O durumda o tehdide karşı elinde silahla mücadele eden Rusya ile yıkılmakta ve silinmekte olan sözümona Ukrayna hükümeti, Zelenskiy hükümeti eşit olabilir mi? Yarın Ukrayna’da kurulacak hükümet bizim Sayın Cumhurbaşkanımızın pek beğeneceği bir hükümet olmayacak. Çünkü o zaman Zelenskiy falan kalmayacak ve hatta Zelenskiy Rusya’ya tamamen teslim olduğu zaman Paşinyan gibi olacak. Olmayan bir şeye bağlanmak çok dar görüşlülük oluyor, yarını görmemek oluyor. Bugünkü hükümetimizin zaten en büyük sorunu bu, vizyonu yok, yani stratejik bir bakış açısı yok. Günlük olaylar karşısında eskiden kalan alışkanlıklarla süreci götürmeye çalışıyor. Bunda da başarısız oldukları çok açık.”

'DERTLERİ TÜRKİYE DEĞİL'

“Sayın Cumhurbaşkanımız 10 Kasım konuşmasında Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefine ilerlediğimizi ve onu takip edeceklerini söylemişlerdi. Çağdaş uygarlık şimdi Asya uygarlığı. Zorlukların karşısında siz laylaylomla çözüm üretemezsiniz. Çin güçlü olduğu için korona olayını bertaraf etti, yürüdü gitti. Bugün dünya ekonomisinin başını çekiyor. TÜSİAD’ın başında bugün kendisini düşünen bir takım çıkarcılar var. Bunların derdi Türkiye falan değil. Bunların derdi bizim çiftçimiz değil, çarşılarımız değil, sanayicimiz hiç değil. Bunlar sıcak para komisyoncularıyla, borsa vurguncularıyla devamlı al takke ver külah halindeler. Türkiye için sülük konumundalar. Bunlar, Türkiye’nin kanını emenlerle ortaklık kuran unsurlar.

“Türkiye’ye Amerika’dan yönelen tehditler var. Amerikan tehdidine tavır alırsanız tehdidi dengelersiniz. Bugün zaman, denge politikası izlenecek zaman değil. Türkiye’ye yönelik tehditleri saptayacağız, o tehditlere karşı kararlı bir duruş göstereceğiz. Bu denge politikası Türkiye’ye güven duymayın demek. Türkiye kendini savunmak istemiyor, kim güvenecek Türkiye’ye? Bugünkü Tayyip Erdoğan yönetimimiz, bütün dünyada güvenilmez bir yönetim olarak görülmeye başlandı. Bu Türkiye için çok ciddi bir durumdur. Bunun düzeltilmesi gerekiyor ve düzeltilecek de.

“Düzeltilmezse Türkiye’yi savunamayız, güvenliğimizi sağlayamayız, ekonomimizi geliştiremeyiz, önümüze çıkan tarihi fırsatları değerlendiremeyiz. Eğer Türkiye eline geçen fırsatı değerlendirmezse çok büyük zorluklarla karşılaşır. Bu zorluklardan şimdi Türkiye çıkış arıyor ama hükümet o çıkışı ne yazık ki temsil etmiyor. Vatan Partisi, Türkiye’yi buradan çıkartır.”

YUNANİSTAN VE İSRAİL'LE GÖRÜŞMELER

Perinçek, son günlerde İsrail ve Yunanistan liderleriyle yapılan görüşmelerle ilgili de şunları söyledi:

“Görüşmelere hiçbir zaman karşı değiliz. Düşmanla da görüşülür. İsrail ile görüşme; 'Siz Kürdistan adı altında İkinci İsrail Devleti kurmaya gayret ediyorsunuz. Bu bizim beraber işbirliği geliştirmemizin önündeki temel engeldir. Bundan vazgeçeceksiniz. Yoksa bizim ilişkilerimiz gelişmez ve siz de perişan olursunuz bu coğrafyada' diye olabilir. Yunanistan karşı kıyıda size namluları, Amerikan namlularını yerleştirmiş. Onunla hangi işbirliğini yapacaksınız? Öncelikle Yunanistan’dan üstleri temizlemesini istemek lazım.”

'TARİHİ FIRSATLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Perinçek, Rusya'ya karşı alınan yaptırım kararlarını da değerlendirdi:

“Birleşmiş Milletler kararına tavır alan, çekimser oy veren ülkelere baktığımız zaman dünya nüfusunun yüzde 75-80’ini oluşturuyor. Bu yaptırım Amerika’ya yaptırıma döndü. Bu yaptırımların sonuç alması mümkün değil. Amerikan yaptırımıyla karşı karşıya olan ülkeler hızla gelişiyorlar, aralarındaki ilişkiyi geliştiriyorlar. Türkiye ihracatını artırmak, turizm gelirlerini artırmak, İstanbul’u bir finans merkezi haline getirmek, Çin yatırımlarını çekerek çok büyük bir istihdam ve üretim hamlesi gerçekleştirmek gibi tarihi fırsatlarla karşı karşıya. Amerika’nın yaptırım uyguladığı ülkelerle iyi ilişkiler kurarak hem onlara sanayi ürünlerini, tarım ürünlerini satabilir; bunun karşılığında da enerji ihtiyacını karşılayabiliriz.

“Halkımız; üreticiler, ihracatçılar, ithalatçılar bu tarihi fırsatları görüyorlar. Hükümetin onlara kulak vermesi lazım. 10 milyonun üstünde yeni turistin Türkiye’ye gelme şansı var bu koşullarda. Türkiye akıllı politika izler, yükselen Asya’nın, insanlığın yanında bir tavır alırsa, Ukraynalı turistler de daha çok Türkiye’ye gelecek. Kuşadası’ndaki toplantı o bakımdan çok başarılı oldu.”

'GÖRÜŞMELER YÜRÜTÜYORUZ'

Perinçek, Vatan Partisi'nin girişimlerini de aktardı:

“Daha bir hafta önce Vatan Partisi heyeti Moskova’daydı. Genel Başkan Yardımcımız Tugay Şen’in başkanlığında, USMER Başkanı Şule Perinçek ve diğer 6 kişilik heyetimiz Moskova’daydı. Bu konuları konuştuk. Çin Hükümeti’yle görüşmelerimiz bu konuda devam ediyor. İran ile görüşmelerimiz devam ediyor. Biz bugün iktidardaymış gibi Türkiye’nin bu altın fırsatı değerlendirmesi için hem komşularımızla Suriye, Irak, İran, Rusya ile hem de Çin Halk Cumhuriyeti gibi Asya’nın büyük dev ekonomileriyle Hindistan’la, Pakistan’la somut ve pratik çözümler üzerine görüşmeler yürütüyoruz.”

'DÜNÜN MAZLUMLARI BUGÜN ÖNE ÇIKTILAR'

“1949’da dünyanın en geri, en yoksul ülkeleri Çin ve Hindistan’dı. Bugün en hızlı gelişen ekonomiler Çin ve Hindistan ekonomileri. Dünün mazlumları, yoksulları birdenbire öne çıktılar. Dünya’da; kamucu, paylaşmacı, insancıl, hümanist yeni bir uygarlık yükseliyor. Türkiye de bu yükselen uygarlığın öncü konumlarında olacak. Hükümet bu tarihi fırsatları değerlendiremezse Türkiye’yi yönetemez; o zaman Türkiye’yi yönetecek, bu tarihi fırsatı değerlendirecek ve Asya uygarlığının öncü konumlarında Türkiye’yi yeni ufuklara taşıyacak bir hükümet kurulacak. Vatan Partisi de bu hükümetin merkezinde olacak”

TÜSİAD BAŞKANI SİMONE KASLOWSKİ KİMDİR?

Simone Kaslowski, 1963 yılında İtalya'nın Torino kentinde doğdu. Babası Aldo Kaslowski, annesi Guia Kaslowski'dir. Organik Kimya'nın Genel Müdürü Stefano Kaslowski'nin kardeşidir.

Simone Kaslowski, İtalyan asıllı olmasına rağmen Türkçeyi çok iyi konuşmaktadır. İstanbul'da Pierre Loti Lisesi'nden 1980 yılında mezun olmuştur. 1980 yılında başladığı Worcester, Massachusetts'te bulunan Clark University Worcester Bachelor of Arts'tan 1984 yılında mezun olmuştur. Simone Kaslowski, babasının 1965 yılında kurduğu Organik Kimya şirketi için 1985 yılında ihracat pazarları geliştirmeye başladı. Aynı zamanda Türkiye'deki tekstil endüstrisine dayanan tekstil boyaları satışının gelişiminden sorumluydu. 1993 yılında Organik Kimya'nın satış bölümünün yöneticiliğini yaptı, yatırım projelerinde aktif olarak görev aldı. 1995 yılında da şirketin CEO'su oldu. Şirketin Rotterdam, Hollanda, Lugano, İsviçre ve İstanbul'da Avrupa ve Andolu yakalarında fabrikaları bulunmakta, distribütör faaliyetleri ile çeşitli büyük projeleri de yürütmektedir.

Kaslowski ayrıca 1989-1992 yılları arasında yüzde 50-50 İtalyan ortaklığı ile tekstil sektörüne dönük nitelikli kimyasallar üreten bir şirket daha kurmuş ve yönetmiştir.

Kaslowski, 2002'den sonra İstanbul'da bulunan İtalyan Ticaret Odası'nın Yönetim Kurulu Üyeliği, Dünya Başkanlık Örgütleri (WPO) TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeliği ve 2016'da da TÜSİAD Başkan Yardımcılığı görevlerini yaptı. 20 Şubat 2019 tarihli Genel Kurul Toplantısı'nda ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçildi. Aynı zamanda İtalyan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi, İktisadi ve Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Dünya İşadamları Derneği (WPO) Üyesi ve GİYAD Üyesi'dir. Kaslowski, evli ve 3 çocuk babasıdır. İngilizce, İtalyanca ve Fransızca bilmektedir.

BABASI FERRERO'NUN BAŞINDA

Babası Aldo Kaslowski, İtalya Yüksek Liyakat Nişanı 'Grande Ufficiale' sahibidir ve TÜSİAD International'ın Kurucu Onursal Başkanı'dır. 82 yaşındaki baba Kaslowski, ayrıca Türkiye'de üretilen fındığın yüzde 40'ını alan, Nutella'nın üreticisi, Ferrero'nun Türkiye şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Pirelli'nin Yönetim Kurulu Üyesi'dir.

Sonraki Haber