Doğu Perinçek: Yüzde yüz iç savaş çıkmayacak

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Türkiye'de iç savaş çıkmayacak. Yüzde yüz çıkmayacak. Çünkü iç savaş olması için birbiriyle savaşan iki ordu lazım. Türkiye'de Türk ordusundan başka ikinci bir ordu yok." dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, önceki akşam Ulusal Kanal'da her salı yayınlanan Çıkış Yolu programına katıldı. Ulusal Kanal Haber Müdürü Deniz Adalı ve Aydınlık Gazetesi Sorumlu Müdürü Nadir Temeloğlu'nun sorularını yanıtlayan Perinçek, ABD'nin Türkiye'deki kaos planlarının ve kışkırtmalarının başarısız olacağını söyledi. Son günlerde özellikle Suriyeli sığınmacılar üzerinden yürütülen plana dikkat çeken Perinçek “Türkiye halkı ile Suriyeli misafirler arasında kanlı senaryoları başaramayacaklar.” ifadelerini kullandı.

Deniz Adalı, Ümit Özdağ'ın “Yüzde 99 iç savaş çıkacak” sözlerini ve İçişleri Bakanlığının suç duyurusunu hatırlattı. Bunun üzerrine Perinçek şunları söyledi:


“Türkiye'de iç savaş çıkmayacak. Yüzde yüz çıkmayacak. Çünkü iç savaş olması için birbirleriyle savaşan iki tane ordu lazım. Türkiye'de Türk ordusunun karşısında ikinci bir ordu yok. O Türk halkı ile Suriyeli misafirimiz arasında iç savaş çıkacağını iddia ediyor. Ümit Özdağ'a Amerika ve İsrail tarafından verilen görev; Türkiye'de Türk halkı ile Suriyeli misafirler arasında kanlı senaryoların kışkırtılması... Her tarafta dolaşıyor, çarşı, pazar... O deliğe giriyor o delikten çıkıyor, yaptığı tek şey var Türk halkını Suriyelilere karşı kışkırtmak. Ama bunun başarılı olması mümkün değil.

'O PLANLAR YERLEBİR OLACAK'

“Ümit Özdağların planları yerle bir olacak. Amerika ve İsrail’in Ümit Özdağ gibilere verdiği, Meral Akşener gibilere verdiği görev bozulacak. Türk halkı ile Suriyeli misafirler arasında birtakım iç savaş demiyorum kanlı bir takım senaryolar, bunu da beceremeyecekler, bunu da başaramayacaklar. Bizim geleneklerimiz açısından olsun, Türkiye’nin ihtiyaçları açısından olsun Amerika'nın kaos planları yürümeyecek. Kaos planlarına alet olanlar alet olduklarıyla kalacaklar ve bu kara lekeyi bütün evlatlarına, torunlarına miras bırakacaklar.”

'ABD ZAAF KOLLUYOR'

Türkiye'ye yönelik bir dış savaş tehdidi olduğuna dikkat çeken Perinçek şöyle devam etti: “Ama dış savaş olabilir. Dış savaş nasıl olur? Amerika, Türkiye'nin zaaflarını değerlendirebilir. Sayın Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımızın hükümeti bu zaafları yenme konusunda kararlı siyasetlere girmekten çekinir, Amerika'dan korkar ve 'Amerika'yı hazirana kadar idare edeyim' der... O zaman, yanlış politikalar izlediği zaman Türkiye'yi iki cephede de savaş durumuna sokabilir. O dış savaş Türkiye’nin içinde de bazı kanlı senaryoları tahrik edebilir ama iç savaş ihtimali yok.”

'SAVAŞ TEHLİKESİNİ BÖLGE ÜLKELERİYLE ÖNLEYECEĞİZ'

“Şimdi ne yapacağız? Vatan Partisi ne yapacak? Vatan Partisi hükümeti Amerikan tehdidi ve savaş tehlikesini önleyeceğini söylüyor. Suriye ile anlaşacağız, İran ile anlaşacağız, Irak'la anlaşacağız, Rusya ile anlaşacağız. Suriye'de Suriye’yle, Irak'la, İran’la, Rusya’yla hatta Suudi Arabistan'la kurduğumuz beraberlik, Batı Asya beraberliği, Doğu Akdeniz'e de tanınır. Bu ittifak Karadeniz Akdeniz Umman Denizine kadar uzanan Vatan Partisi'nin Karadeniz-Akdeniz İttifakına dönüşür. Amerika'nın Ege ve Akdeniz'de Türkiye'yi tehdidi ve Türkiye'yle savaş planları tamamen bozulur.

NATO'DAN ÇIKALIM KAMPANYASI

Vatan Partisi'nin başlattığı “NATO'dan Çıkalım Kampanyasına” değinen Perinçek “Kampanyaya özellikle Madımak’ın yakılması ve Başbağlar’da köylülerimizin kurşunlanmasının tam arefesinde başladık.” dedi. Nedenini şöyle açıkladı: “Türk milletini aydınlatmak, dünyaya gerekli mesajları vermek için. Yani biz biliyoruz, sizi tanıyoruz, Madımak’ı yakan sizsiniz ey NATO, NATO’nun ağaları, NATO’nun katilleri! Gladyo sizsiniz, FETÖ! Gene Başbağlar’da köylülerimizi kurşunlayan sizsiniz. O PKK’yı üzerimize süren, hala sürmekte olan sizsiniz. Sizi teşhis ediyoruz, tanıyoruz, kim olduğunuzu biliyoruz, siz Amerika’sının, siz İsrail’siniz, siz NATO’sunuz, siz Gladyo’sunuz, siz FETÖ ve PKK’yı kullanan katillersiniz! Türkiye bu katil sürüsünden temizlenecek.”

TÜRKİYE-NATO SAVAŞI

Cephe İsveç'in sokağı değil Suriye'nin kuzeyi

İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği konusunda Türkiye'nin tavrı sorulan Perinçek hükümetin NATO’nun genişlemesine itiraz edemediğini, meydan okuyamadığını söyledi. ABD'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı devirme planı olduğunu belirten Perinçek “Önümüzdeki seçimlere kadar Amerika mümkün olduğunca üzerimize gelmesin diye bir siyaset izliyorlar. Buna denge siyaseti diyor. Çok yanlış bir siyaset. Çünkü denge siyasetinin bir tarafı ne? Amerika’ya yaranmak diyelim. Amerika’ya yaranamazsın. Diğer tarafı da sonuç itibariyle Rusya’yı da idare etmek... Rusya’nın, Çin’in, İran’ın, Irak’ın ve komşularımızın güvenini sarsıyorlar.” diye konuştu.

'GÖRECEKSİNİZ! MECLİS'TE ONAYLANMAYACAK'

Veto beklentisinin bitmediğini vurgulayan Perinçek “Türkiye’nin Anayasasına göre TBMM tarafından Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınması müzakere edilecek ve onaylanması lazım. Onaylanmayacak! Göreceksiniz. Buradan ilan ediyorum. Burada Türkiye vetosunu kullanmak durumunda kalacak. NATO'cularla Türk milliyetçileri arasındaki ayrım çizgisi orada ortaya çıkacak.” ifadelerini kullandı.

'NATO DA AMERİKA DA GİZLENEMEYECEK'

Türkiye ve NATO arasındaki esas cephenin 'İsveç-Finlandiya üyeliği' değil Suriye’nin kuzeyi olduğunu vurgulayan Perinçek “Finlandiya’nın falanca meydanında otuz tane PKK’lı çıkmış ellerinde PKK bayraklarıyla yürüyor veya İsveç’in bilmem ne sokağında yürüyorlar... Bunlar teferruat, ayrıntı. Suriye’nin kuzeyindeki NATO-Türkiye savaşı, Doğu Akdeniz’de had safhadaki NATO-Türkiye gerginliği, ülkemizin içindeki PKK ve FETÖ’ye karşı yürüttüğümüz mücadelede NATO-Türkiye çatışması... Esas cephe bunlar ve bu cephelerde Türkiye’yi kandırmak mümkün değil. Türkiye, Suriye’ye girip YPG’nin tepesini ezmeye başlayınca NATO ve Amerika ciyak diyecek. Oradaki kendi güçlerini bizim Mehmetçiğimizin üzerine sürecek. Esas büyük cephelerde NATO Türkiye cephesinde ne Amerika’nın ne İsrail’in kendini gizlemesi mümkün ne de Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın bu durumu idare etmesi...”

'Üniversiteler izin vermemeli'

LGBT örgütlerinin, Avrupa Birliği (AB) fonlarıyla üniversitelerinde çalışpma yapması da sorulan Perinçek şöyle konuştu: “Dekanlara, rektörlere, YÖK Başkanı'na, hükümete, MEB’e, Ak Parti'ye, MHP’ye sesleniyorum. Şikâyet ederek olmaz. Rektör diyecek ki üniversitede LGBT’yi destekleyen kulüplerin kurulmasını istemiyorum. Kurulduysa kapatıyorum. Rektörün, dekanların yapacağı şey bunları kapatmak, bu fonlara resti çekmek. Biz kadını erkek, erkeği kadın yapmak için Avrupa’dan fon alacağız. Var mı böyle Türklük, ahlak, milli eğitim politikası?”

İÇ KARIŞIKLIK KIŞKIRTICILIĞI YAPILDI

Muhalefetin erken seçim çağrılarının ardından ‘iç karışıklık’ söylemleri de gündeme getirilmiş, Türkiye’de iç savaş ortamının olacağı iması yapılmıştı.

12 Temmuz 2021’de Cumhuriyet’ten İpek Özbey’e konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan beni susturmak istiyor, çünkü Erdoğan’ı en sert eleştiren benim. Hiçbir eleştirim haksız değil. Üstelik sorunların nasıl çözülmesi gerektiğini de anlatıyorum. Erdoğan’ın tahammül edemediği ikinci nokta. Çünkü eleştiriyi karşı eleştiriyle giderebilir ama çözüme karşı kendi çözümünü üretemiyor. Çünkü bir çözümsüzlük içinde. O zaman ne yapalım; Kılıçdaroğlu’nu susturmamız lazım. Beni nasıl susturacak? Ya hapse atacak ya siyasi cinayet işlenecek. İkisinden de korkmuyorum.” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini öldürteceğini iddia etmişti.

Öte yandan Kılıçdaroğlu, 13 Mayıs’ta uluslararası savunma danışmanlık şirketi SADAT’ın önüne giderek “Burası terörist yetiştiriyor.” demişti. SADAT’ın seçim güvenliğini tehdit ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “CHP demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapması için her türlü çabayı gösterecektir. SADAT gibi kuruluşlar kim olursa olsun, seçimi gölgeleyecek seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burası ve Saray'dır.” şeklinde konuşmuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da 7 Haziran’da Cumhuriyet gazetesine konuşarak Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Ahmet Davutoğlu'nun hedefte olduğunu öne sürerek suikast iddiasında bulunmuştu. Bazı İBB çalışanlarının PKK iltisaklı olduğu şüphesiyle gözaltına alınmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da görevden alınacağı iddiası ortaya atılmıştı.

İyi Parti lideri Meral Akşener de Aralık 2017'de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili, "Yeni KHK ile sivillere darbe kalkışması isnadıyla silah kullanma hakkı verilmesi ülkeyi bir iç savaşa çekmek olur." açıklamasını yapmıştı.

Sonraki Haber