Doğu Perinçek: Zorlukları aşmak için Vatan Partisi Meclis'e!

Doğu Perinçek, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. "Seçmenin önüne konan Cumhurbaşkanı adaylarının hepsi de Atlantik’teki çıkmazın içindedir" diye konuşan Perinçek, "Güçlü Hükümet ve güçlü Meclis ancak Vatan Partisi’nin Meclise girmesiyle oluşabilir." dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, dün partisinin Merkez Karar Kurulu (MKK) toplantısından önce basına açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin önünde zorlukların bulunduğunu belirten Doğu Perinçek, bu zorlukların aşılabilmesi için Vatan Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisine girmesi gerektiğini ifade etti.

“Altılı Masa alet olmayı, Cumhur İttifakı boyun eğmeyi seçti” diyen Perinçek, sistemin iki duvar üzerinde durduğuna dikkat çekerek bunları “Sistemin birinci duvarı, ABD’nin aleti olan Altılı Masa’dır. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, PKK ve FETÖ ile birlikte ABD’nin projesinde görev almışlardır ve yıkılan Atlantik Sistemini onarma gayreti içindedirler. Sistemin ikinci duvarı, ABD’den korkanların oluşturduğu Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki bu ittifak, ABD tehdidi karşısında dik duramıyor.” sözleriyle açıkladı.

Perinçek’in açıklamasında şu vurgular yer aldı:

“Zor bir dönemden geçiyoruz. Türkiyemizi aydınlıklara çıkarmak için, Vatan Partisi olarak Meclis’te görev almamız ve hükümet görevleri üstlenmemiz zorunludur. Bu gerçeğin bilincindeyiz.

“Güçlü ve etkili muhalefet olmayı hedeflemiyoruz. Meclis’te yer almamız ve Hükümet görevleri yüklenmemiz, Türkiye’nin vazgeçilmez ihtiyacıdır. Bu sorumlulukla 22 Mart 2023 günü yaptığımız görüşmede, Sayın Cumhurbaşkanımıza Cumhur İttifakına katılma talebimizi arz ettim. 24 Mart 2023 günü Vatan Partisi ile birlikte seçime girmeyeceklerini bize bildirdiler.

CUMHUR İTTİFAKI’NIN TERCİHİ

“Cumhur İttifakı’nın, Vatan Partisi’ni reddetmesi, kuşkusuz bir tercihtir. Açıkça belirtmek durumundayız: Türkiye’nin bağımsızlığı, güvenliği ve Üretim Devrimi yolunu değil, ABD’ye boyun eğme yolunu seçtiler.

“Nitekim bu tercih, uygulamalarda da kendini gösteriyor. Şu anda Cumhur İttifakı, bütün olanaklarını kullanarak, bölücü HÜDA PAR’ı parlatmakla meşguldür. AK Parti, MHP ve BBP sözcüleri, Şeyh Sait ve Seyit Rıza takipçisi olmakla övünen, Türk Milleti kavramını Anayasa’dan çıkartmayı programına alan, Kürtçeyi resmî dil yapmayı hedefleyen HÜDA PAR ile işbirliğini haklı gösterme gayretine girmişlerdir. Meclis’te Altılı Masa’nın himayesindeki PKK yetmiyormuş gibi, şimdi Cumhur İttifakı da HÜDA PAR bölücülüğünü Meclise taşıma görevinin altına girmiştir. Böylece ABD’nin ‘Kürdistan’ adı altında İkinci İsrail Devleti kurma planına hizmette Altılı Masa ile buluştular. HDP ile HÜDA PAR’ın Meclis’te sözde Kürdistan ayrılıkçılığı için el ele vereceğini göreceğiz. Programları aynıdır.

“Türkiye'yi yönetmekte olan Cumhur İttifakı'nın başında olan Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Şaşırıyorum! Sayın Devlet Bahçeli çıkıyor HÜDA PAR övgüsü yapıyor. Milliyetçilik bu mu? Var mı Türkiye'nin tarihinde, bölücülüğü, ayrılıkçılığı öven, parlatan bir Türk milliyetçiliği. Anayasadan Türk milleti kavramını çıkartanlarla birlikte olan bir Türk milliyetçiliği var mı? Şeyh Saitleri, Seyit Rızaları idol, kahraman kabul eden, Cumhuriyete silah çekmiş, Mehmetçik öldürmüşlerle el ele veren bir Türk milliyetçiliği var mı?

“Türk milliyetçiliğinin tarihinde, Namık Kemal'lerin Talat Paşaların, Enver Paşaların, Mustafa Kemallerin, Yusuf Akçuraların, Ziya Gökalplerin tarihinde Amerikan emperyalizmine, İngiliz emperyalizmine, Fransız emperyalizmine boyun eğmek, teslim olmak, bölücülükle, ayrılıkçılıkla el ele vermek yok. Bunlar Türk milliyetçiliğinin bütün birikimine, mirasına veda etmişlerdir.

“Bunların bedeli Türkiye tarafından çok ağır ödenir ve çok ağır ödenecektir. Bunun seçim kazanmakla hiçbir ilgisi olmadığı da apaçık ortada. Oy kaybettiriyor. Sayın Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli Amerika'dan korktukları için Vatan Partisi'yle beraber olmayı, Asya yolunu değil, Atlantik yolunu, HÜDA PAR'la beraber olmayı ve Atlantik'in dayattığı sisteme boyun eğme yolunu seçtiler.

“Sayın Tayyip Erdoğan, 26 Mart 2023 tarihli Economist Dergisinin yazdığı gibi, Atlantik dünyası içinde ‘uslu durma’ yolunu seçmiştir. ABD emperyalizminin baskı ve tehditleri karşısında NATO’nun Doğu’ya doğru genişlemesi sürecine teslim olmuşlardır. Türkiye’nin Rusya, İran ve Çin ile dostluk ilişkilerini tahrip eden uygulamalar birbirini izliyor.

“Girdikleri yol, zorlukları yenme yolu değil, çaresizlik ve çözümsüzlük yoludur. Cumhur İttifakı, çıkmaza girmiştir.

SİSTEMİN İKİ DUVARI

“Var olan sistem, iktidarıyla ve Atlantik güdümlü muhalefetiyle çözümsüzdür. Bu sistem iki duvarın üzerinde duruyor. Sistemin birinci duvarı, ABD’nin aleti olan Altılı Masa’dır. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, PKK ve FETÖ ile birlikte ABD’nin projesinde görev almışlardır ve yıkılan Atlantik Sistemini onarma gayreti içindedirler.

“Sistemin ikinci duvarı, ABD’den korkanların oluşturduğu Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki bu ittifak, ABD tehdidi karşısında dik duramıyor.

“Türkiye-İran ilişkileri bir süredir hükümetin ciddi yanlışları nedeniyle tahrip oluyor.

“Rus devletiyle, Çin devletiyle, İran devletiyle görüşüyoruz. Rusya, Çin, İran devletleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerde ciddi sorunlar var.

“Türkiye’yi ABD üsleri kuşatmış durumda. Namlular, roketler Türkiye'ye bakıyor. Tanklar Türkiye'ye karşı mevzilenmiş. Amerika ve İsrail Akdeniz’de Nemesis Noble Dina tatbikatları yapıyor. Bu ortamda Türkiye'nin güvenliğini sağlayacak bir tavır içinde olmadığını görüyoruz hükümetin. NATO doğuya doğru genişliyor. Yani Türkiye'nin üzerine bastırmaya doğru genişliyor. NATO Türkiye'nin düşmanı. Ama ‘Biz NATO'nun müttefikiyiz.’ diyenler yarın NATO'nun silahları karşısında Türk milletinin yanında olamazlar, olmayacaklar.

CUMHURBAŞKANI ADAYLARI SİSTEMİN ÇIKMAZINDA

“14 Mayıs’ta seçmenin önüne konan Cumhurbaşkanı adaylarının hepsi de Atlantik’teki çıkmazın içindedirler. Denenmelerine gerek yok, ne yapacakları tecrübeyle bellidir. Hepsi de çözümsüzdür.

“Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin kaos planının aletidir. Tayyip Erdoğan, ise Atlantik’e boyun eğme yolunu seçmiştir. Diğer iki aday ise, Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın birbirlerini bölme planlarının aletleridirler. Türk milleti, çıkmazlar içinde çıkmaz beğenmek durumunda bırakılamaz. Bu adayların Türkiye’yi yönetemeyecekleri kısa zamanda ortaya çıkacaktır. Çünkü yıkılan sistemin denetimi altındadırlar.

“Şu an hukuken dört aday var. Pazarlıklar devam ediyor. Ama iki güreşen aday var. Ama Türkiye’nin umudu olan, Türkiye’nin önündeki program, onlarınki değil. Nasıl tarihte Türkiye, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce İttihat Terakki'nin devrimciliğini buldu. Ve Birinci Dünya Savaşı'ndan o sayede yıkılmadan çıktı. Arkasından İstiklal Savaşı'nı, yine o programla, Mustafa Kemal'le yaptı. Şimdi de yine Türkiye'nin önünde 200 yıllık milli demokratik devrim programı var ve Vatan Partisi o programın sahibi. Ona mı vereceğim, bunu mu vereceğim? Hangisine verirseniz verin. Ey Türk milleti göreceksiniz. Onlarla Türkiye'nin hiçbir sorununu çözemeyeceksiniz. Pişman olacaksınız ve utanacaksınız.

‘YIKILAN ATLANTİK’TE DEĞİL YÜKSELEN ASYA’DA YER ALACAĞIZ’

“Atlantik Sistemine bağlanan Altılı Masa’nın ve ABD’den korkan Cumhur İttifakı’nın çözümsüzlüğü 14 Mayıs’tan sonra bütün çıplaklığıyla ortaya serilecektir. Çünkü Atlantik’te çözüm yok.

“Atlantik’te ekonomik iflas var ve vatan bütünlüğü için ağırlaşan tehditler var. Atlantik’te kaos var.

“Ama bu böyle devam etmez. Türkiye bunları sırtından atacaktır. Türkiye'nin kaderinde ne Tayyip Erdoğan ne Kılıçdaroğlu ne Meral Akşener ne Devlet Bahçeli var. Türkiye'nin kaderinde Amerika'ya alet olanlar, Amerika'ya teslim olanlar yok. Buradan ilan ediyorum. Türkiye'nin geleceğini de Vatan Partisi var.

“Vatan Partisi, Türkiye'nin vatan bütünlüğü konusunda kararlı imtihanlardan geçmiş, boyun eğmemiş, Ermeni soykırım yalanını bitirmiş, Silivri duvarını yıkmış, Amerika'nın, FETÖ'nün kurduğu Silivri duvarını yıkmış. 15-16 Temmuz gecesi hepsinin kenarlara, köşelere saklandığı koşullarda çıkıp bunun bir Amerikancı FETÖ darbesi olduğunu ilan etmiş. Başını taşın altına sokmuş, her şeyi göze alarak meydan okumuş ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin seferber olmasında etkili olmuş, o FETÖ darbesi de bastırılmıştır. Vatan Partisi bu sınavlardan geçerek, yedi ateşten geçerek Türk milletinin huzuruna çıkıyor. Şu masada oturanlar Türkiye'nin en erdemli, en karakterli, en eğilmez, bükülmez kadrolarıdır.

“Türkiye, bu çıkmazdan, Güçlü Devletle ve Üretim Devrimiyle çıkacaktır. Türkiye, Üretim Ekonomisini ancak Asya ikliminde kurabilir. Türkiye, Vatan Bütünlüğünü ancak Asya dayanışmasıyla koruyabilir ve kendi bağımsız yolunda ilerler. Türkiye, iki yüzyıllık Millî Devrimini Asya ikliminde tamamlar. Türkiye, diğer Türk devletleri ile birlikte yükselen Asya uygarlığının öncü konumlarında olacaktır.

“Bu nedenle Türkiye’nin önünde Vatan Partisi’nin Asyalı çözümü var. 14 Mayıs sonrasının en büyük gerçeği budur.

‘GÜÇLÜ MECLİS GÜÇLÜ HÜKÜMET İÇİN VATAN PARTİSİ’

“Zorlukları aşacak Güçlü Hükümet, halka dayanan Güçlü Meclis’le mümkündür. Güçlü Meclis ise ancak Vatan Partisi’nin Meclise girmesiyle oluşabilir.

“Vatan Partisi’nin ağırlığı, Meclis içindeki millî kuvvetleri güçlendirir ve Türkiye’nin önünü açar.

  • “Güçlü Devlet Üreten Millet programının TBMM’de temsil edilmesi için,
  • “ABD’nin iç ve dış cephede kaos planlarına karşı etkili bir Meclis oluşturmak için,
  • “Üreticilerin gerçek özlemlerinin ve çözümlerinin sesi olabilmek için,
  • “Kamucu ve halkçı iradenin Yasama Organına yansıması için,

“Vatan Partisi tecrübeli ve genç kadrolarıyla, halka bağlılığıyla, zor zamanlarda alacağı öncü tavırlarıyla Milletin Meclisinde bir kale inşa edecektir.

‘ZORLUKLAR VARSA VATAN PARTİSİ VAR’

“Vatan Partisi’nin program, strateji ve siyasetleri, zorlukları yenmek için üretilmiştir.

“Bu zor süreçten bir çözüm üreteceksek, önümüzde tek bir seçenek var: Cesur olalım, Vatan Partisi’nin Meclise girmesi için görev ve sorumluluk üstlenelim. Çözümün yolunu açalım. O zaman 15 Mayıs’tan başlayarak çözümün gündeme geleceğini göreceğiz.

‘ÖNCÜLER VATAN PARTİSİ’NE’

“Türk milleti, tarih boyunca karşılaştığı büyük zorluklardan örgütlü öncülerin kahramanlığıyla çıkmıştır. Şimdi öncü cesaretinin zamanıdır. Şimdi kahramanlığın zamanıdır. Türkiye’nin iki yüzyıllık millî devrimci birikiminin öncülerini, tarihî başarılar için Vatan Partisi’nde görev almaya çağırıyoruz.”

‘TÜRKİYE’Yİ VATAN PARTİSİ TEMSİL ETTİ’

Perinçek sözlerine şöyle devam etti:“Bir süre önce Azerbaycan'da Azerbaycan'ın Avrasya'yla Bütünleşmesi Konferansında baş konuşmacıydım. Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti'nin ve Rusya Federasyonu Devleti'nin düzenlediği konferansta Türk devleti yoktu. Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan vardı, Türkiye'den de Doğu Perinçek ve Vatan Partisi vardı. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler yoktu. Türkiye'nin büyükelçiliği bile gelmedi. Türkiye'yi orada Vatan Partisi temsil etti. Bu bir politika. Hangi politika? Siz Türk devletlerinden de kopuyorsunuz Sayın Devlet Bahçeli. Türkmenistan'dan, Kazakistan'dan, Kırgızistan'dan, Özbekistan’dan, Azerbaycan'dan kopuyorsunuz. Zaten Kıbrıs'ı da müdafaa edemiyorsunuz. Rusya'dan, Çin'den soğuduğunuz, uzaklaştığınız için Kıbrıs'ta da çaresizsiniz.

“Doğu Akdeniz'de Amerika ve İsrail donanmaları Yunanistan on iki mile çıkartılan sesleri geliyor. Orada da bir düşünceniz yok.

“Şimdi Meclis seçimlerine giriyoruz. Vatan Partisi'nin bulunduğu meclis, güçlü meclis olur. Bir tek Vatan Partisi'nin olması o meclisi tekrar o Gazi Meclis geleneğine bağlar. Yani emperyalizmle savaşan meclis geleneğine götürür, bağlar. O meclisi mecliste halk arasındaki sadakati, vefayı tekrar tesis eder.”

Sonraki Haber