Doğu Perinçek'ten teröre köklü çözüm önerisi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 'Teröre karşı mücadele, Mehmetçiğimize havale edilmiştir. Hükümet, Anayasa Mahkemesi, Meclis ve Hükümet, ABD ve İsrail tehdidine karşı dik duramadıkları için, teröre karşı mücadelenin gereklerini yapmıyor' dedi. Perinçek, teröre karşı köklü çözümü açıkladı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı ve MKK Üyesi Berke Mustafa Berkil ile birlikte ABD güdümlü son terör saldırıları konusunda bir basın toplantısı yaptı. Perinçek şunları belirtti:

ABD TÜRKİYE’YE CEPHE AÇTI

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek

"Son terör saldırıları, eski terör eylemlerinin devamı değildir.

Yeni bir durum var, yeni durumu anlamalıyız.

Bir: Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK terörüne karşı bundan sonra hava sahasının ABD tarafından kapatılmış olduğu koşullarda mücadele edecektir.

İki: İHA ve SİHA’larımız, teröre karşı mücadelede ABD’nin F-16’larından ve füzelerinden gelen tehditlerle karşı karşıyadır. Bu tehdit, SİHA’mızın ABD F-16’sından açılan ateşle düşürüldüğü 5 Ekim 2023 tarihinden beri etkilidir.

ABD emperyalizmi, Türkiye’ye karşı silahlı harekâtlarını bugüne kadar “Kara Kuvveti” olarak ilan ettiği PKK ve DEAŞ terör örgütlerini kullanarak yürütmekteydi. Geldiğimiz noktada ABD’nin kendi kuvvetlerini de cepheye sürmekte olduğu görülüyor. Yeni durumu budur ve gelişmenin bu yönde olduğunu görmek durumundayız: ABD, Türkiye’ye karşı kendi güçlerini kullanma olanaklarınızda içeren bir savaş cephesi açmaktadır."

DEVLET VE HÜKÜMET ZAAF İÇİNDE

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, AK Parti hükümetinin uzun süredir teröre karşı zafiyet içinde olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:

"ABD emperyalizmi ve İsrail’in Körfez Savaşlarından beri yürüttüğü “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail’i kurma girişimine karşı zaaf içindedir. Teröre karşı mücadele, Mehmetçiğimize havale edilmiştir. Hükümet, Anayasa Mahkemesi, Meclis ve Hükümet, ABD ve İsrail tehdidine karşı dik duramadıkları için, teröre karşı mücadelenin gereklerini yapmıyor.

Zaaf, öncelikle tehdidin arkasındaki gücü belirlemekten sakınan strateji yoksunluğundadır. ABD ve güdümündeki NATO, terör örgütlerini Türkiye’nin üzerine sürüyor. Hükümet, İsveç’in NATO’ya alınması için Meclise protokol yolluyor.

Anayasa Mahkemesi çoğunluğu, PKK’nın yasal kolunu kapatmamakta ısrar ediyor, dahası terör örgütüne 2023 yılında 540 Milyon TL ve bu yıl 600 Milyon TL Hazine yardımı yapılmasını sağlıyor. Maliye Bakanlığı, parayı ödüyor.

Hükümet, bölücü ve sahte İslamcı terör örgütlerine karşı Vatan Partisi’nin Suriye, Irak, İran ve Rusya ile silahlı işbirliği çözümüne yönelmiyor. ABD baskısına boyun eğerek Teröristan’ın kurulmasını önleyecek biricik uygulamadan kaçınıyor.

Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan, emperyalizme ve bölücü teröre karşı Devletin ve Milletin bütün olanaklarını seferber edecek bir Millî Hükümet kurmaktan kaçınıyor, dahası HÜDA PAR gibi bölücü ve Cumhuriyet karşıtı güçlerle ittifaklar kuruyor."

DEVLETÇE MİLLETÇE TOPYEKÛN MÜCADELE

Perinçek, çözüm önerilerini 10 başlık olarak toparlayarak şu şekilde açıkladı:

1. Millî Hükümet. AK Parti yönetiminin teröre karşı mücadeleyi tek başına başarıya götüremeyeceği artık anlaşılmıştır. Öncelikle ABD güdümlü teröre karşı devletin bütün olanaklarını ve milleti seferber edecek bir Millî Hükümet kurulmalıdır. Anayasaya göre, Cumhurbaşkanı bu hükümeti kurmak için yetkilidir ve sorumludur.

2. ABD ve NATO’ya nota: Hükümet, ABD Hükümetine ve NATO Genel Sekreterliğine bir nota vererek, bundan sonra Türk askerine sıkılacak ilk kurşundan kendilerini sorumlu tutacağımız bildirilmelidir.

3. Terör örgütünü kaynakta imha ve Teröristan girişimini dağıtmak: Suriye ve Irak’ın kuzeyinde bölücü ve sahte İslamcı terör örgütlerini temizlemek amacıyla Suriye, Irak, İran ve Rusya ile derhal silahlı işbirliğine gidilmelidir. İlgili ülkeler buna hazırdır. Kaldı ki, onları ikna emek, Türkiye Hükümetinin görevdir. Bu işbirliği, teröre karşı kesin başarı için şarttır. Öte yandan Filistin Halkının mücadelesine en güçlü destektir.

4. Bölücü teröre özgürlük yok. Anayasanın 68/4. Maddesine ve Siyasî Partiler Kanunu’nun 80. Maddesi gereği, PKK güdümlü DEM Partisi derhal kapatılmalıdır. Yerine yeni bir parti kurulursa, o parti de derhal kapatılmalıdır.

5. Meclis’te PKK’ya yer yok. Devlet ve vatan bütünlüğüne karşı suç işleyen milletvekillerinin dokunulmazlıkları derhal kaldırılmalıdır.

6. İsveç NATO’ya alınamaz. Meclis, İsveç’in NATO’ya alınması önerisini derhal reddetmelidir. Bunun yanında, NATO için halk oylaması talep ediyoruz. Meclis’teki bütün NATO’cu partilere meydan okuyoruz. NATO’yu Mehmetçiklerin analarına, babalarına, kardaşlarına, komşularına, silah arkadaşlarına soralım!

7. ABD ve NATO üslerine el konsun. İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere ABD ve NATO üsleri derhal Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetimine alınmalıdır.

8. İkiz İhanet Yasaları derhal kaldırılmalıdır. Birleşmiş Milletler’de “İkiz Sözleşmeler” diye anılan “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi” ve “Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi” başlıklı uluslararası sözleşmeler, 4 Haziran 2003 günü TBMM’de yasayla onaylandı ve yasalaştı. Bu yasa, Türkiye’yi, etnik, ekonomik, toplumsal parçalama yasasıdır. 35 yıl imzalanmayan, en sonunda AKP iktidarı döneminde CHP oylarıyla Meclisten geçirilen yasa, Türkiye’nin devlet ve millet bütünlüğünü ortadan kaldırmak ve devlet egemenliğini yok etmek için kullanılmaktadır (I. Sözleşme, Madde 1, 2/2, 5 ve 25, II. Sözleşme, Madde 1, l/2, 2/1). Bu yasa, Lozan Antlaşması’nı delik deşik etmiştir ve yabancı devletlere müdahale hakkı tanımaktadır (II. Sözleşme, Madde 40, 41, I. Sözleşme, Madde 1 ve 27). TBMM Başkanı, İkiz Sözleşmelerin kaldırılması gündemiyle Meclis’i derhal toplantıya çağırmalı ve bu İhanet Yasası kaldırılmalıdır.

9. Bütünlüklü strateji: Devletimizin Karadeniz ve Akdeniz’den Suriye’nin Kuzeyi, Doğu Fırat, Kudüs ve İran Arap Körfezi’ne kadar uzanan bütünlüklü bir strateji kurmak zorunda olduğu apaçık ortadadır. Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de de yalnızlaştıran yanlış Ukrayna politikasından derhal vazgeçilmelidir.

10. Üretim Ekonomisi ve iç cephede birlik: Batının dayattığı borç batağından çıkmak, Asya ile ekonomik zorlukları aşmak, ve Üretim Ekonomisi kurmak, iç cepheyi sağlama almak ve halkın refahı açısından kaçınılmaz bir görevdir.

TERÖRE KARŞI BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk Milleti'ni teröre karşı birleşmeye çağırarak şunları söyledi:

"Devlet, vatan ve millet bütünlüğü, her türlü sınıf, topluluk ve kişi çıkarının üstünde, bütün Milletimizin ve Devletimizin meselesidir.

Türk de biziz, Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz.

Hiçbir ayrım gözetmeden bütün milletimizi, siyasal partileri, sendikaları, meslek odalarını ve kitle örgütlerini, Türkiye Cephesinde sımsıkı birleştirmek için Vatan Partisi olarak görevimizi yerine getirme kararındayız.

Yaşadığımız tecrübeler, Bölücü teröre karşı kesin başarının strateji ve siyasetlerini belirginleştirmiştir. Biricik çözüm, Vatan Partisi’nin onyıllardır savunduğu strateji, siyasetler ve uygulamalardadır.

Vatan Partisi, Türkiye’nin bağımsızlığı, egemenliği, vatan ve millet bütünlüğü ve huzur için göreve hazırdır."

'TAMPON DEĞİL KOMŞULARLA SİLAHLI EYLEM BİRLİĞİ'

<dİv class="MCENONEDİTABLE RELATED-NEWS" data-İd="445993"> </dİv>Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, gazetecilerin soruları üzerine "tampon bölge" stratejisini de değerlendirdi. Perinçek, basın toplantısının başlangıcında verdiği iki bilginin çok önemli olduğunun altını çizdi. Tampon bölge kurmak için bile bölgesel işbirliğinin gerektiğini vurgulayan Perinçek, kesin çözümün komşu ülkelerle silahlı eylem birliğinden geçtiğini belirtti. "Tampon bölge sonuç itibariyle terörü sürüyor, yok etmiyor. Yani yine terör örgütleriyle karşı karşıyasın." dedi.

'YAPTIRIMLAR GELECEK'

Perinçek'in tampon bölge yorumu şöyle: "Bu iki bilgi çok önemli. Önümüzdeki dönemde ABD, Türkiye'ye hava sahasını kapatacak. Yani ABD F-16'ları, yerden ateşlenen bazı silahları; bizim hava sahasını kullanmamıza karşı yaptırımlar gündeme gelecek. Bu başlamıştır onun altını tekrar çiziyorum. Yine bununla ilgili olarak da SİHA ve İHA'larımıza karşı da engellemeler olacak. Zaten ekim ayında bu oldu. Hatta hükümetimiz de bunu sanki kendi kendine düşmüş gibi kabul etti. Biz ABD'den öğrendik SİHA'mızı düşürdüğünü. ABD zaten Suriye ve Irak'ı bölmüş. Bu durumda Türkiye yalnızca kendi gücüne dayanarak ABD'ye karşı nasıl tampon bölge kuracak."

'BÖYLE TERÖR BİTMEZ'

"Evet öz gücümüze güveniyoruz ama orada ABD ve terör örgütleri var. Bir de o toprakların sahipleri ve kader birliği içinde olduğumuz İran ve Rusya var. Tampon bölge dediğiniz zaman 'Kimle kuracaksınız' sorusu da gündeme gelir. Buradaki kilit mesele Türkiye'nin Suriye, Irak, İran ve Rusya'yla silahlı eylem birliği yapması. Bu tampon bölge ile değil, terörü bitirme politikasıyla olur. Tampon bölge sonuç itibariyle terörü sürüyor, yok etmiyor. Yani yine terör örgütleriyle karşı karşıyasın. Tampon bölge senin toprağın oluyor. O tamponun bir kaç kilometre ötesinde yine terör örgütü olacak. Biz Vatan Partisi olarak terörü yok etme stratejisini herkesin önüne koyuyoruz. Ayrıca tampon bölge stratejisi ABD ve İsrail'in işine gelen bir strateji. Bir nevi ABD ve İsrail'in önümüze koyduğu strateji. Böyle terör bitmez. Terör bitmediği gibi Türkiye hükümeti Filistin halkına sadakatın sorumluluğunu da yerine getiremez."

Sonraki Haber