Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Türkiye’de bir hükûmet krizi dayatılıyor
Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Türkiye'de bir hükûmet krizinin dayatıldığını açıkladı. ‘Terör eylemi, Türkiye'nin yönetilemediğini kamuoyuna ve dünyaya açıklıyor. Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı terk etmiştir. Türkiye bir hesaplaşma dönemine girmiştir.’ dedi
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, TUSAŞ saldırısına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. “Türkiye son günlerde birden iki önemli olayla karşı karşıya geldi. Biri Sayın Devlet Bahçeli'nin PKK'yı muhatap alması, PKK'nın liderini, teröristbaşını PKK'yı silah bırakmaya çağırması için Meclis'e davet etmesi. İkinci olarak da Türkiye ciddi bir terörist saldırısıyla karşı karşıya geldi. Bu ikisini topladığımız zaman Türkiye'de bir hükûmet krizi dayatılmakta olduğunu görüyoruz.” diyen Perinçek, şöyle konuştu:
‘ABD-İSRAİL GÜDÜMLÜ EYLEM’
“Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı terk ederek doğrudan doğruya CHP Merkezi’nin, Genel Başkanı’nın yanına geçti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bayrağı birden ondan kaptı, 'Kürtlere devlet teklif ediyorum.' şeklinde planın sonuçlarını açıkladı. Bir anlamda koalisyon oldu. Tayyip Erdoğan burada bir anlamda terk edilmiş durumda.
"İlk başta Sayın Devlet Bahçeli'yi biraz destekliyor gibiydi, bu işte beraber gibilerdi ama sonra AK Parti çevrelerinden Bahçeli'nin başka bir ajandası, başka bir gündemi olduğu şeklinde açıklamalar geldi. Ben bunun hakikat olduğu kanısındayım. Fakat bugünkü eylem, Türkiye'nin yönetilemediğini kamuoyuna ve dünyaya açıklıyor.
“Öyle bir Türkiye ki TUSAŞ gibi bir kuruma iki terörist dalıyor, insanlarımızı şehit ediyor. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan Türkiye'yi yönetemiyor. Bu ikisini birleştirdiğimiz zaman, bir hükûmet kriziyle Türkiye'nin karşı karşıya olduğunu görüyoruz. MHP yöneticileri en azından ya da Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı terk etmiştir veya terk etmektedir. Öyle bir manzara var.
“Bugünkü eylemi de kim yaparsa yapsın, bunun ABD-İsrail güdümlü eylem olduğu gözüküyor. Çünkü başka böyle bir eyleme sahip güç yok. Ve eylemin karakteri, mahareti de doğrudan doğruya CIA-MOSSAD yani ABD'nin bu konudaki kabiliyetlerini bize hatırlatıyor. Bu eylemin bir tane sonucu vardır, Türkiye yönetilemiyor, Türkiye'de güvenlik sağlanamıyor.
‘BAHÇELİ VE ÖZEL AYNI ÇİZGİDE’
“İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu hemen devreye girdi ve dedi ki 'Bu hükümet gayrimeşrudur.' Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan, PKK ve arkasından yapılan bu eylem, Müsavat Dervişoğlu'nun ‘'Türkiye Hükûmeti gayrimeşrudur.' sözlerini topladığımız zaman şu çıkıyor; bir hükûmet krizi söz konusu. Tayyip Erdoğan Türkiye'yi yönetemiyor.
"Yeni bir hükûmet planı Türkiye'nin önüne sokuluyor. O hükûmet planında da bir araya gelen güçler sahnede kendilerini gösteriyor. Devlet Bahçeli, Özgür Özel ile şu an aynı çizgidedir. Bahçeli'nin açıkladığı PKK ile işbirliği ve ittifak planının en öndeki savunucusu, Özgür Özel olmuştur.
‘ATLANTİK TARAFTARI BİR HÜKÜMET OLUŞUYOR’
“İYİ Parti de bu plana çok karşıyken birdenbire ‘gayrimeşrudur’ dedi. Şimdi burada neyi hatırlıyoruz, 2020 başında 260 sayfalık Rand Corporation’ın derin devlet raporu vardı. Bu raporda Erdoğan'ın devrilmesi hedefleniyordu. Bu seçim yoluyla denendi, başarılamadı. 15-16 Temmuz'da darbe yoluyla denendi, Vatan Partisi’nin kararlı tutumu ve TSK'nın ezmesiyle, milletin desteğiyle o plan bozuldu.
"Ama şimdi öyle gözüküyor ki tekrar 'Tayyip Erdoğan yönetimi Türkiye'yi yönetemiyor, müttefikleri onu terk ediyor. Devlet Bahçeli bile onu şu anda terk etmiş durumdadır. Aynı zamanda Türkiye teröristlerin at oynattığı bir ülke haline gelmiştir. Hükûmet bunu önleyememektedir. Dolayısıyla Türkiye bir hükûmet sorunuyla karşı karşıyadır. O hükûmetin de yavaş yavaş müttefikleri oluşturulmaktadır.
"Yani bir Atlantik taraftarı, ABD-İsrail taraftarı bir hükûmet. Tabi bu CHP yönetimi eksenli olacaktır. CHP tabanının ona itiraz etmesini, isyan etmesini herkes bekler. Devlet Bahçeli de onun yanına geçti. PKK da Türkiye'nin yönetilmediğini bu eylemiyle ispatlamaya çalışıyor.
‘MİLLİ GÜÇLERİN BİR YANITI OLACAKTIR’
“Madem bir hükûmet krizi gelmiştir, bu hükûmet krizine milli güçlerin de bir yanıtı olacaktır. Yani hükûmet krizi yalnız başına Atlantik güçlerinin hükûmet planını gündeme getirecek bir kriz değildir. Türk devletinin binlerce yıllık devlet geleneği var. Türk devrimi var, Atatürk var, Türk milleti var. Ayağa kalkan işçi sınıfı var, çiftçiler var, sanayicilerimiz var.
"Atlantik sisteminin ABD-İsrail'in Türkiye'ye dayattığı hükûmete, ülkenin milli güçleri de karşı bir hükûmetle, Üreticilerin Milli Hükûmeti’yle yanıt vermek durumundadır. Dolayısıyla o yanıt kaçınılmaz olarak Türkiye'nin gündemine girecektir.
“Türkiye bir hesaplaşma dönemine girmiştir. Derin bir krizin içindedir. Zor bir dönemdir ama bu zorluklardan Türkiye ABD-İsrail'in planlarını bozarak bölge ülkeleriyle Suriye’siyle, Irak’ıyla, İran’ıyla, Rusya’sıyla da işbirliği yaparak; aynı zamanda Asya'daki ülkelerle buluşarak, onlarla birlikte yükselen Asya uygarlığının ön mevziisinde yer alarak çok büyük bir atakla, büyük bir devrimci çözümle bu süreçten çıkacaktır. Herkese burada görevler düşmektedir.”