Dökme zeytinyağında ihracat kısıtlaması: Üreticiyi de ihracatçıyı da korumalıyız

Ticaret Bakanlığı, dünyada azalan zeytinyağı rekoltesi nedeniyle artan dış talep ve fiyatları dengelemek için dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına 3 ay yasak getirdi.

Üretici ve ihracatçı, karara tepki gösterdi. Zeytinyağının kıymetli bir ürün olduğunu belirten sektör temsilcileri, fiyatların geçici olarak ucuzlayabileceğini ama yeni sezonda daha da artacağı uyarısı yaptılar, kısıtlamanın üretici ve ihracatçıya zarar vereceğini söylediler.

Aydınlık’a konuşan Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin, zeytinyağının toplama alanından sofraya gelene kadar meşakkatli yollardan, yüksek maliyetlerle geldiğini belirterek şöyle konuştu:

“Zeytinyağının belirli özelliklerle sofraya gelebilmesi için doğru toplanmalı, düzgün sıkılmalı, şişelenmeli ki tüketicinin sofrasına kaliteli gelsin. Maliyeti çok yüksek bir yağ. Bu bölge makineli tarıma uygun değil, zeytin elle toplanıyor. İşçi maliyetleri, gübre, ilaçlama, mazot, nakliye maliyetleri çok arttı. Enflasyona bağlı bir fiyat artışı var, uluslararası piyasalar da fiyatı etkileyen faktörlerden biri. Fiyatları dengelemek için böyle bir karar alındı. Ama ihracatçı bağlantılarını kurmuş, ödemesini almış, tam malı verecek, yasak geliyor. Bu Türkiye’nin itibarını zedeler. İthalat yapmak isteyen ülke bundan sonra düşünür. Gider Tunus’tan, Cezayir’den, Suriye’den alır.”

‘ÜLKEYE DÖVİZ DE LAZIM’

Zeytinyağı fiyatlarının enflasyona bağlı olarak arttığını, fiyatın geçici baskılarla ucuzlayabileceğini belirten Çetin, “Ama yeni sezonda üretici, maliyetin gelirden daha fazla olduğunu görürse zeytini toplamaz, üretimden uzaklaşır. Çiftçi topraktan uzaklaşırsa asıl sıkıntı o zaman başlar. İhracatı engellememek lazım. Bu ülkeye döviz de lazım. Anlaşma yapan ihracatçı ne yapacak? Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle kısıtlamalar yok. Fiyatları kısa süreli ucuzlatır ama sonrasında fiyatları daha fazla artırır.” diye konuştu.

‘AFRİN’DEN YAĞ GELİYOR’

Türkiye’de iç tüketimin üretimden hep az olduğunu belirten Çetin şöyle devam etti: “Gerçekten çok ciddi sayıda zeytin ağacımız var. Sadece Ege değil, Akdeniz ve Güneydoğu’da da üretim artmaya başladı. Bu yıl için daha tahminler yapılmadı ama rekolteyi iyi bekliyoruz. Şu anda zeytin görünmez ağaçta ama bir ay sonra ortaya çıkar. Afrin’den fazladan zeytinyağı geliyor, azalmaz bitmez bizim yağımız.”

‘ÜRETİM FAZLALIĞI

İHRACATI TETİKLEDİ’

Köklü Zeytincilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kürlek de zeytinyağı fiyatlarının neden arttığını şöyle açıkladı:

“Ülkemizde zeytinyağı üretimi 420 bin tona çıkarak tarihi rekora çıktı. Bunun en büyük nedeni zeytin ağacı sayımızın son 10 yılda 90 milyondan 190 milyona çıkması. Doğal olarak üretimin artması, diğer ülkelerde mahsulün az olması, ülkemizdeki üretimin fazlalığı fiyatları tetikleyerek ihracatı artırdı. Doğal olarak da zeytinyağının uluslararası arenada değeri neyse fiyatı o oldu.”

‘200 BİN TON STOK VAR’

Diğer yağlarla zeytinyağının karıştırılmaması gerektiğini belirten Kürlek, şöyle devam etti: “Zeytinyağının hakkı çok eski yıllarda 1 kilo et ile 1 litre zeytinyağı değerdeymiş. Eski üreticiler böyle diyorlar. Zeytinyağının toptan fiyatı şu anda 180 TL civarında işlem görüyor. Fiyatların artmasıyla iç pazarda bir tüketim kaybı oluştu. Ama ihracat yasağının getirilmesi ihracatçılar ve üreticiler açısından negatif yansıyacaktır. Geçtiğimiz yıl 420 bin ton zeytinyağı üretimi ciddi bir rakam. Şu anda 135 bin ton ihracat var. Bir önceki yılın zeytinyağı da devir ediyor belli bir miktarda. Bunları da hesaba katınca 500 bin ton hacimden bahsediyoruz. İç piyasada kişi başı 2 litre düşünürsek 160 bin ton iç pazar. 135 bin ton da ihracat. 300 bin ton ihracat ve ihracat söz konusu. Türkiye’de zeytinyağı stoğu 200 bin ton civarında. Demek ki şu anda Türkiye’de 1 yılda tüketebileceğinden daha fazla zeytinyağı var. 3 ay sonra yeni mahsul geliyor.”

‘BU YAĞIN İÇ PİYASADA

TÜKETİLMESİ İMKÂNSIZ’

Kürlek, ihracatın yasaklanması konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu kadar zeytinyağının iç piyasada tüketilmesi imkânsız. Üreticiler kısmında fiyatlar düşeceğinden çiftçilere olumsuz yansıyacaktır. İhracat yasağı fiyatları kesin düşürür demek zor. Çiftçi direnirse, ‘Bu fiyattan aşağıya satmam’ derse fiyat düşüşü sağlanamaz. Karar yetkililerce tekrar düşünüleceğini düşünüyorum. Çiftçinin elindeki ürün fiyatının düşmemesi, ihracatın devamı için yetkililerle görüşüyoruz. Zeytinyağı en çok katma değer sağlayan ana kalemlerden biri. Zeytinyağına verilen destek de bu yüzden artırılmalı. Mazot desteği konusunda da gerekli güncellemelerin yapılmasından yanayız. Çiftçimiz varsa zeytin var.”

EDREMİT ZİRAAT ODASI BAŞKANI: ‘LOBİ FAALİYETİ YÜRÜTÜLDÜ’

Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker, kararın üretici açısından mağduriyet yaşatacağını belirtti. Diker, “İçerideki yağ tedarikçilerinin bakanlık üzerinde oluşturdukları baskı ile alınan bir karar. Şimdi iç piyasada üreticiden alınacak fiyatlar düşecek. O tedarikçiler dış piyasa fiyatlarını takip ederek mal toplamaya başlayacak. Depolarını doldurduktan sonra yüksek kâr marjlarıyla tekrar dökme satmaya devam edecekler ve kârlarına kar katacaklar. Bunlar bu tür lobi faaliyetlerini bakanlık nezdinde çok güzel götürüyorlar ve zaten bir haftadan beri de gazetelerde bunu işliyorlar ve oynuyorlardı.”

‘YASAKLAMA ZARAR VERİR’

Diker yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Bakanlık dökme ve varilli yağ satışını istemiyor ve ambalajlı yağ satışını istemede samimi davranıyor ise dökme ve ambalajlıya koyduğu 20 cent kesintinin üzerine bir 20 cent de Bakanlık bütçesinden koysun, ihracatçıya destek olsun. Hem devlet döviz kaynaklarında artış sağlamaya devam eder hem de iç piyasadaki talep artışı da devam edeceğinden üretici de satıcı da mağdur edilmez.

Dökme ve ambalajlı ürüne satış kotaları konulabilirdi. Tamamen yasaklama sektörde bu işi yapanların zararına neden olur. Markalı katma değer yaratmak güzel ama bir anda bu çok kolay bir şey değil.

Artan maliyet giderleri; mazot, gübre, işçi ücretleri ve paranın değer kaybından dolayı pul olan desteklerle zeytincinin sürdürülebilir bir tarım yapması mümkün görülmüyor. Bu üç aylık yasaklama sonuçları açısından diğer tarımsal sektörlerde olduğu gibi zeytin ve zeytinyağı sektöründe de bizlere inşallah mağduriyet yaşatmaz.”

Sonraki Haber