Dolar 7.50 TL'yi zorladı parite ihracata omuz verdi

Döviz kurlarındaki artış sürüyor. Avro/dolar paritesi ise ihracat üzerinden büyümeyi destekliyor. Bakan Albayrak, önümüzdeki yıl yüzde 5'in üzerinde büyüme beklediklerini bildirdi. Fitch de 2021 için yüzde 5.2 büyüme öngördü.

Koronavirüs salgını yüzünden ani duruş yaşayan dünya ekonomisinde toparlanma işaretleri var. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, önceki akşam yaptığı açıklamada, mayıs ayından bu yana gelen verilerin daha "az kasvetli" bir tablo çizdiğine işaret etti. "Dünya ekonomisinin bu yıl ve gelecek yıl 12 trilyon dolar kaybedeceğini söyleyebileceğimiz bir noktadayız" diyen Georgieva, gelişmiş ekonomilerde desteğin sürdürülmesinin biraz daha kolay ve düşük faiz oranlarıyla daha karşılanabilir olduğunu, gelişmekte olan ekonomiler ve daha zayıf temellere sahip yükselen piyasalar için ise finansmanın artırılması amacıyla birlikte çalışılması gerektiğini belirtti. IMF ülkelere "finansman için bize başvurun" mesajı veriyor.

KAYNAKLAR ÜRETİME AYRILACAK

Salgın döneminde kısıtlı imkanlarla ekonomisini ani duruştan çıkarmaya başlayan Türkiye ise önceki kriz dönemlerinden farklı olarak IMF'ye gitmeden "V" tipi çıkış için çabalarını sürdürüyor. Hükümet, finansal piyasalar üzerinden ülkeyi IMF'ye gitmeye zorlayan hamlelere ve IMF üzerinden de Türkiye ekonomisi üzerinde tahakküm kurma peşinde olan küresel çevrelere rağmen, üretim vurgulu programında ısrarcı. Dün Bloomberg News'in sorularını cevaplandıran Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Berat Albayrak, "Ekonomi programımızın temel unsurlarından birisi orta vadede cari dengeyi sağlamak ve dış finansman bağımlılığını azaltmaktır. Bunu ihracatı ve turizm gelirlerimizi artırarak, ithal mal ve hizmetleri yurt içinde üreterek, tasarruf oranlarımızı artırarak, kaynaklarımızın daha çoğunu üretime ayırarak ve rekabetçi bir kur politikası uygulayarak başaracağız" ifadelerini kullandı.

BANKALAR KRİZ DALGALARINI AŞTI

Bakan Albayrak, "V" tipi toparlanma beklentisine ilişkin bir soru üzerine ise, "Son iki yılda, yaşamış olduğumuz kur saldırılarının ve ardından gelen Kovid-19 salgının etkileriyle ekonomimiz potansiyelinin altında büyüdü. Birçok firma, sabit sermaye yatırımlarını ve kapasite artırıcı projelerini; hane halkı da büyük harcamalarını erteledi. Bu ertelenmiş yatırımların ve talebin de etkisiyle, eğer salgında büyük bir ikinci dalga ile karşılaşmazsak, ben inanıyorum ki 2021 yılında yüzde 5’in oldukça üzerinde bir büyüme oranını yakalayacağız. Yeni dönemde, ihracatı ve turizm gelirlerimizi artırmaya ve ithalatı azaltmaya yönelik olarak oluşturduğumuz yeni ekonomik model, rekabetçi kur seviyemizin de verdiği katkıyla hem sabit sermaye yatırımları kanalıyla hem de net ihracat ve turizm kanalıyla büyümemize destek verecek ve onu daha dengeli ve sürdürülebilir kılacak. Tüm veriler ışığında yılın ikinci yarısındaki toparlanmanın ‘V’ şeklinde olmasını beklemekteyiz" dedi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de Türkiye için bu yılki tahminini yüzde 4.4 küçülme olarak revize ederken, 2021 için yüzde 5.2 büyüme öngördü. Kuruluş dün bankalara yönelik geçtiği notta ise koronavirüs etkilerinin Türk bankalarının varlık kalitesini zayıflatacağını bildirdi. Söz konusu kurumlar Türk bankalarına yönelik bu tür yorumlarını 2016'dan beri defaatle yapıyorlar. Ancak salgının getirdiği cidi risklere ve ani duruşa rağmen Türk bankacılık sektörü bugün itibarıyla güçlü sermaye yeterliliği ile krizlerin üstesinden gelmişe benziyor.

Bakan Albayrak'ın vurguladığı üzere ekonomide "V" tipi toparlanma yaşanırken TL'deki değer kaybı ise sürüyor. Dolar kuru dün 7.50 TL'yi zorladı. TL'nin değer kaybını frenlemek isteyen Merkez Bankası haftalık repo faizini değiştirmezken likidite sıkılaştırması yoluyla piyasayı fonladığı faizi bu hafta itibarıyla yüzde 10.15'e çıkardı. Bu oran temmuz başında yüzde 7.34'e kadar çekilmişti. İki ayda yaklaşık üç puanlık bir faiz artışı yaşanmış diyebiliriz. Ancak TL'deki değer kaybı durmuyor. Bakan Albayrak daha önce yaptığı açıklamada rekabetçi kura işaret etmişti. Albayrak'ın Bloomberg News'in ilgili sorusuna verdiği yanıttı yukarıda sizlere aktarmıştık.

TURİZM DARBE YEMESEYDİ...

Ancak Türkiye'nin döviz ihtiyacı TL'deki kanamanın asıl sebebi. Bunun yanında Albayrak'ın da "Dış ticaret dengesi rakamlarına altın hariç bakıldığında, eğer salgının turizm gelirleri üzerindeki geçici etkisi olmasaydı, biz bugün dış açığın büyümesini değil dış ticaret fazlasını konuşuyor olacaktık. Özetle, rakamlar doğru ve derinlemesine incelendiğinde, dış denge konusunda iddia edilenin aksine ciddi ve kalıcı bir kötüleşme söz konusu değil" ifadeleriyle belirttiği üzere dış dengedeki sıkıntı esasen salgın kaynaklı. Bunun yanında rezerv politikası kapsamında altına yönelim de ayrı bir etki olarak önümüzde. Döviz cephesindeki olumsuzluklar karşın Türkiye'nin cari dengesine ve büyümesine ihracat üzerinden omuz veren bir unsur avro/dolar paritesi. Parite dün 1.18 TL oldu. Türkiye ekonomisinin ihracat öncülüğünde "V" tipi toparlanma yaşayacağını, ancak bu sürecin bir ucu daha geniş bir "V" şeklinde gerçekleşmesini öngördüğünü belirten Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin de, avronun dolar karşısında değer kazanmasının Türkiye’nin ihracatına olumlu etki yapacağını da vurguladı.

İHRACATÇILARIN KATKISI ÖNEMLİ

“İhracatta pandemiye bağlı gerçekleşen daralma, dünya ortalamasının çok altında kaldı. Bundan dolayı Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Sayın İsmail Gülle ve tüm ihracatçı birliği başkanlarını kutluyorum” diyen Prof. Dr. Alkin, “Kurun düşük kalması için döviz piyasasına müdahale etmek yerine döviz kazandırıcı faaliyetleri güçlendirmek daha doğru. Kurla ilgili 7 TL sınırının konmasının zararını gördüğümüz için, 7.50 TL gibi sınır koymak da yanlış olacaktır" ifadelerini kullandı. Yazılı bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Alkin, şunları aktardı: “İhracatımızın yüzde 50’si, hatta biraz fazlasını Avrupa’ya yapıyoruz. Avro, dolar karşısında değer kazandıkça bizim ihracatımız da dolar cinsinden büyüyecek. ABD ekonomisinin içinde bulunduğu durum, FED’in sınırsız para basması ve Avrupa Birliği’nin Avrupa ülkelerine verilecek destek konusunda uzlaşmasının pariteyi önce 1.18’e, sonra iki yıl önceki zirvesi olan 1.23’e yükselteceğini öngörmüştük. Nitekim gelişmeler bizi haklı çıkarıyor.”

Sonraki Haber