Dolar çift haneye dayandı

Dolar kuru ABD'de açıklanan enflasyon verilerinin ardından 10 TL'ye dayandı. Dünyada ve Türkiye'de enflasyon artarken TCMB'nin faiz indirimine devam edeceği beklentisi TL'de değer kaybını hızlandırıyor... Cari denge eylülde de fazla verdi

Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyon hedeflemesinden fiili olarak vazgeçip, tedarik zincirinin ülkemize yönelmesiyle birlikte üretimi destekleyecek yönde bir faiz politikası benimsemesi TL'deki değer kaybını hızlandırdı. Çarşamba akşamı ABD cephesinde açıklanan enflasyon verilerinin ardından değer kaybı hızlanan Türk para birimi, dolar/TL kurunu 9.97'nin üzerine taşıdı. Bir anlamda dolar kuru için artık 10 TL an meselesi. Ünlü & Co'nun günlük piyasa notunda dolar/TL kuru için şu görüşler yer aldı: “Yükselen kanal desteği ve ortalamalardan gelen alımlar ile birlikte 10.14’de bulunan zirveye doğru yönelim başladı. Kanal desteğimiz 10’dan yükseliyor, 10.14’de bulunan zirvenin kırılması durumunda ise hedef 10.42’den yükselen kanal direncimiz olacaktır.”

KÜRESELDE SERT HAREKETLER

Türkiye'de resmi enflasyon yüzde 20'ye doğru ilerliyor. ABD’de ise tüketici fiyat endeksi ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6.2 artarak 1990 yılından bu yana en hızlı yıllık artışı kaydetti. Dünyanın en büyük tüketici ülkesi konumundaki ABD'de enflasyonun piyasa beklentilerinin üzerinde oluşması sert fiyatlamalara neden oluyor. Küresel altın fiyatlarında da artış yaşanıyor. Enflasyon verisinin ardından gelişen ülke para birimlerinde dolara karşı değer kaybı gözlendi. Yine küresel tahvil pazarında da beklentinin üzerinde gelen enflasyon verisi sert hareketlere yol açtı. Piyasalarda enflasyon tehdidi ile kısa vadeli fiyatlamalar olsa da henüz enflasyonun kalıcı olacağına ilişkin net bir işaret yok.

ENFLASYONU KÖRÜKLÜYOR

Türkiye ise enflasyon göstergeleri yukarı yönlü olduğu halde politika faizini aşağı çekerek TL'nin değer kaybını hızlandırıyor. TCMB Para Politikası Kurulu 18 Kasım'da toplanacak. Toplantıda 50 veya 100 baz puan indirim yapılması bekleniyor. Bunun yanında önümüzdeki aylarda yapılacak dış borç ödemelerinin de kur üzerinde baskı oluşturduğu uzmanlarca dile getiriliyor. Geçen hafta ise Merkez Bankası, rezerv mekanizmasında değişikliğe giderek karşılıkları artırdı ve piyasadan döviz çekti. Bu durum da dövizin pahalılaşmasına bir miktar etki etti. Atılan adımlar küresel etkilerin de desteğiyle TL cephesinde piyasa fiyatlamaları ile bir devalüasyon yapıldığını gösteriyor. Ancak bu devalüe politikası ne derece kontrol altında, bu konuda soru işaretleri belirmiş durumda. Çünkü imalatı güçlendirmek ve ithalatı kısıtlamak için kur ve faiz cephesinde uygulanan bu politika neticesinde ithal hammadde fiyatları kaynaklı bir maliyet artışı ve öteden beri döviz endeksli fiyatlamalar yüzünden fiyat tutturamama ve dahi enflasyonun körüklenmesi sonucu doğuyor. İthalatın pahalılaştırılması ile ithal mallar özelinde bir kemer sıkma mantığının işlediği aşikar.

TİCARETTE DENGELENME VAR

Nitekim tedarik zincirindeki kısmi kaymanın yanında, döviz bazında fiyatlamalar sayesinde de Türkiye'nin dış pazarlarda kur avantajı elde ettiği görülüyor. Bunun ihracat cephesinde yansıması görülürken, cari dengede de son iki aydır fazla oluştu. Ancak dış dünya ile yaptığımız ticaretin ülkeye sağladığı refah seviyesini gösteren dış ticaret haddi tarafında ise olumsuz bir durum söz konusu. Dış ticaret haddi ağustos ayında 86.8 ile endeks tarihinin en düşük seviyesini gördükten sonra eylül ayında da tarihi düşük seviyelerdeki seyrini korudu. Dün açıklanan eylül ayı ödemeler dengesi raporuna göre cari denge eylülde 1.65 dolar fazla verdi. Altın ve enerji hariç cari dengedeki fazia ise 5.6 milyar dolar oldu. Ağustos ayında da 528 milyon cari fazla oluşmuştu. Son iki aylık cari açık ise 18.4 milyar dolara geriledi. Cari denge verilerini yorumlayan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Bizim beklentilerimizin üzerinde bir dönemsel cari fazla verildiğini gözlemliyoruz. Mal ticareti, Eylül 2020'deki 3.75 milyar dolarlık açıkla karşılaştırıldığında 1.02 milyar dolar açık olarak gerçekleşti. Ticaret dengesi tarafında, altın ithalatında son birkaç aydır ciddi zayıf bir seyir var. Hizmet ticareti dengesi, bir yıl önceki 1.75 milyar dolara kıyasla 3.67 milyar dolar fazla vererek, Türkiye'nin dış dengelerinin iyileştirilmesinde turizm ve diğer hizmetlerin rolünü vurguladı” dedi.

KAYNAĞI BELİRSİZ PARA 13.5 MİLYAR

Erkan'ın cari denge analizine göre, “Finansman tarafında doğrudan yatırım kaynaklı net girişler eylül ayında 1.09 milyar dolar olarak gerçekleşirken, portföy tarafında 1.22 milyar dolar net giriş oldu. Hisse senetlerinde net alış 62 milyon dolar olurken, borçlanma araçlarında ise 189 milyon dolarlık net satış yapıldı. Resmi rezervler 5.59 milyar dolar arttı. Eylül 2021 döneminde cari işlemler dengesi 1.65 milyar dolar fazla verirken, net hata ve noksan yani kaynağı bilinmeyen olarak sınıflandırılan sermaye hareketleri aylık 1.76 milyar dolarlık giriş gösterdi. Yılın ilk 9 ayında net hata ve noksandan kaynaklanan girişler 13.51 milyar dolar oldu.”

Sonraki Haber