Doların değil üretimin yeşilini konuşacaklar

İstanbul Sanayi Odası (İSO), sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir üretimi ve finansmanı odağına koydu. Ülkenin kur-faiz tartışmaları yüzünden ıskaladığı yeşil dönüşüm ve yeniden şekillenen tedarik zinciri konularına dikkat çekmek isteyen İSO, 7 Aralık'ta düzenleyeceği Sanayi Kongresi'nin temasını “Başka Türlü Mümkün: Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak” olarak belirledi. Bu kapsamda dün İSO Genel Merkezi'nde İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları İrfan Özhamaratlı, Sadık Ayhan Saruhan ve İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanayi Kongresi Program Komitesi Başkanı Mustafa Tacir’in de katıldığı basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Başkan Bahçıvan, “İnsanlığın; ekonomi, sosyal hayat ve doğanın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu bir kez daha deneyimlediğimiz kritik günlerden geçiyoruz” diye konuştu.

'BU ORTAMDA KALİTELİ FİNANSMAN GELMEZ'

Glasgow’da düzenlenen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26), kömür kullanımını aşamalı olarak azaltma kararının kabul edilmesinin, uluslararası camiada yeterli bulunmasa da, önümüzdeki dönemde üretimi ve dolayısıyla ticareti küresel boyutta etkileyecek kritik ve önemli bir karar olduğunu belirten Bahçıvan'a sürdürülebilir finansman konusunda atılacak adımların ve yeşil dönüşümle gelecek finansmanın Türkiye'nin yüksek faiz sorununa yapacağı katkıyı sorduk. Bu büyük bir şans olsa da ülkenin içinde bulunduğu finansal istikrarsızlığın çözümü olmayacağına işaret eden İSO Başkanı, “Bu finansal istikrarsızlık kaliteli finansman getirmez. Doğru bir finansman için güveni tesis edersek önemli bir kaliteli kaynak oluşturacağımızın altını çizmek istiyorum” dedi.

BİR YANI FIRSAT BİR YANI TEHDİT

Önümüzdeki dönemde yeşil dönüşüm için çok ciddi bir kaynak ihtiyacının doğacağını, Türkiye'nin bu anlamda kozları olduğunu, bir yanı tehdit ve bir yanı ise fırsat olan bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden İSO Başkanı, Avrupa Birliği ile ilişkileri de yeni bir boyuta taşıyacağına inandıkları süreçte Gümrük Birliği'nin de yeniden ele alınmasının önemine değindi. Pandemi etkisiyle tedarikte yaşanan değişim sonrası Avrupa için Türkiye'nin önemli bir ideal tedarikçi ve kaynak olarak görüldüğünü anlatan Bahçıvan, bu anlamda da sürdürülebilirlik üzerine kurulan düzende Avrupa'ya en yakın ülke olarak kaliteli fonların akması noktasında bir fırsatın ortaya çıkacağını söyledi. Türkiye'nin kendi kaynakları ile bu dönüşümü yapmasının mümkün olmadığını, Avrupa'nın da önüne duvar çekmesinin kendi hayrına olmayacağını belirten Bahçıvan, Türkiye'nin kozları ve imkanlarının olduğunu vurguladı.

PERHİZ YAPARKEN HELVA YENMEZ

Bu süreçte finansman anlayışının da değiştiğini artık yeni kömür santrallarına, dizel araç üretimine eskisi gibi kolay finansman bulunamadığını aktaran İSO Başkanı, “Normalden beş kat fazla faiz de verseniz vermiyorlar. Kömür konusunda hala git-gel var. Bugünün gerçekleri ile yatırın gerçekleri arasında ülkeler sıkışıp kalıyor. Bugünün ihtiyacı olan büyümeyi gelecek için planlanan yeni nesil enerji fantezisiyle dengelemek çok kolay değil. AB'nin ne kadar ölçüsüz hesap kitap yaptığını kömür ve doğal gaz fiyatlarının hızla artmasındna görüyoruz. Geleceği kurtarmak için büyümeden ne kadar feragat edeceğiz? Hem perhiz yapalım hem helva yiyelim olmuyor. Ama siyasetçiler tavizleri verebiliyorlar. Umarız bu tavizler gelecekte bizi pişman etmez. Dünya diyor ki; benden buraya kadar!” ifadelerini kullandı. Bahçıvan, gündemdeki faiz tartışmalarına ilişkin geçen ay İSO Meclis toplantısında yaptıkları açıklamanın geçerli olduğunu bildirdi.