Dolarizasyona karşı bir adım daha

Liralaşma stratejisi kapsamında Türk parasının kıymetini koruma kanununda iki değişiklik yapıldı. İstisnalar hariç yurt içinde tahsis edilecek sözleşmelerin Türk lirası cinsinden yapılması hükme bağlandı

Merkez Bankasının kur korumalı mevduat (KKM) ile birlikte devreye aldığı, ocak ayı enflasyon raporunda ve yıllık stratejisi kapsamında resmen ilan ettiği liralaşma adımlarını güçlendirecek bir hamle Hazine ve Maliye Bakanlığından geldi. Dün Resmi Gazete'de yayınlanan düzenleme ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de değişikliğe gidildi. Tebliğ'in 8'inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının sonuna yeni hüküm eklendi.

32 Sayılı Karar’ın 8. maddesinin dokuzuncu fıkrası şöyleydi: “Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.”

Dün yapılan düzenleme ile “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” hükmü eklenmiş oldu.

GAYRİMENKUL YASAKTI MENKULLER DE YASAK

Böylece yurt içinde yurt içi yerleşiklerin yapacakları “menkul satış” sözleşmelerde ödemelere Türk lirası zorunluluğu getirildi. Bu birçok uzmanın öteden beri dile getirdiği önerilerden biriydi. Nitekim 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları Gayrimenkul Kiralama Sözleşmelerinin kira bedellerinin döviz cinsinden veya dövizle endeksli olarak belirlenemeyeceği” kararlaştırılmıştı. Karar daha sonra 32 Sayılı Tebliğ'de Kasım 2018 tarihinde yapılan değişiklikle şekilde hükme bağlandı: “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.”

Yine kiralamanın yanında satışlarda da dövizli işlemlerde hüküm şöyle oldu: “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” Ancak sahadan bildiğimiz kadarıyla her ne kadar dövize endeksli sözleşme yapılamasa da TL ile kararlaştırılıp döviz ile ödemede bir sıkıntı bulunmuyor. Yabancılar için ise yukarıdaki hükümler geçerli değil.

KAMU SÖZLEŞMELERİNDE İSE HÜKÜM GENİŞLETİLDİ

Öte yandan 32 Sayılı Tebliğ'de yapılan diğer bir değişiklikte şöyle oldu: on beşinci fıkrada yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde düzenlendi.

Bu düzenleme biraz daha karmaşık bir hüküm içeriyor. Madde 8'in 15. fıkrası şöyle oldu: “On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi mümkündür.” Böylece 8'inci maddenin 9'uncu fıkrasında yapılan değişiklik ile özel sözleşmelerde taşıt istisnası dışında TL zorunluluğu getirilirken, kamunun dövizle veya döviz endeksli ödeme yapma ve ödeme alma hakkı netleştirildi.

“Hükümleri saklı kalmak kaydı” düşülen 16. fıkrada ise şöyle: “Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.” Buna göre 16'ncı fıkra ise uluslararası nitelikli işleri ayrıcalık kapsamında tutuyor.

TL'NİN PAYI 10 PUAN ARTTI

Hükümetin ve Merkez Bankası'nın liralaşma stratejisi kapsamında kur korumalı mevduat geçen yıl sonunda devreye alındı. Bu sayede TL mevduatlardaki kaçış önlenerek dövize yönelişe mevduat tarafında set çekildi. Böylece geçen hafta itibarıyla toplam mevduatlar içerisindeki TL mevduatların payı yüzde 43.78'e yükseldi. Kur atağının yaşandığı 17 Aralık 2021'de bu oran yüzde 33.61'e kadar çekilmişti. Hükümet 2008 küresel finansal krizi sonrası aldığı kararla yurt içinde yerleşik özel kişilerin dövizle borçlanmasını yasaklamıştı. 2013'ten sonra yaşanan devalüasyon sürecinde hanehalklarının korunmasında bu etkili bir çıpa oldu. Yine 2018'de yapılan düzenleme ile “Döviz geliri olmayan ya da tüm finansal kurumlar nezdindeki toplam nakit kredi bakiyesi 15 milyon doların altında olan ya da gerçek kişinin ticari işletmesi olarak faaliyet gösteren şahıs şirketleri ve tüzel şirketler döviz ya da dövize endeksli kredi kullanamayacakları” hükme bağlandı. Sonradan bazı istisnalar getirilse de bu hüküm de şirketlerin döviz riskini sınırlayan bir düzenleme oldu.

Sonraki Haber