Donbass Günlükleri 3: 'ikinci Çernobil' dedikleri santrale girdik
Batı’nın “ikinci Çernobil faciası olacak” diye yaygara kopardığı Zaporoje Nükleer Santrali’nde durum ne? ‘Sovyet Bayraklı Nine’ nasıl sembole dönüştü? PKK/YPG’den gelip neonazilerin safında savaşan paralı askerlerin akıbeti ne oldu? Rusya’nın kontrolüne geçen bölgelerin geleceği ne olacak?"
Dr. Mehmet Perinçek, Rus Savunma Bakanlığı'nın davetlisi olarak 29 Nisan - 1 Mayıs tarihleri arasında Rusya'nın Ukrayna harekatı bölgesinde bulundu. Perinçek'in bu gezisiyle ilgili pazartesi başlayan yazı dizisine devam ediyoruz.
30 Nisan günü sabah erkenden Berdyansk şehrine gitmek üzere yola çıkıyoruz. Berdyansk, Donetsk Halk Cumhuriyeti sınırları içinde değil. Zaporoje bölgesinde. Şehirde silahlı çatışma yaşanmamış; Rusya, şehri sorun olmadan kontrolü altına almış. Dolayısıyla şehirde yıkım yok. Mariupol'le kıyaslandığında toplumsal hayat çok daha hareketli.
'OKULLARDA ÇOCUKLARA RUS NEFRETİ AŞILANDI'
Berdyansk'ta ilk başta şehrin geçici başkanı Aleksandr Saulenko ile buluşuyoruz. Saulenko mühendis kökenli. Eski yönetim terk edince, "şehir sahipsiz kalmamalı" diye düşünerek kolları sıvamış:
"Şehrimiz gördüğünüz üzere sakin, günlük hayat canlı. Kafeler, restoranlar çalışıyor. Eski polis teşkilatı görevine devam ediyor. Şimdiye kadar yaşanan bir terör eylemi, patlama vs. yok. Şu an bir geçiş dönemindeyiz. Nüfusumuz 100 bindi. Şehri terk edenler oldu. Ayrılanlar, sadece Ukrayna tarafına değil, Kırım'a da gitti. Şimdi 60-70 bin kişiyiz. Buna ek olarak 10 bine yakın da çatışma bölgelerinden gelenler var. Bunlar içinden Mairupol'e geri dönüşler de başladı. Ukrayna tarafına gitmek isteyenleri de engellemiyoruz.
Burada halk, hep Rusça konuşur. Ancak Rusça, resmi dilden çıkarıldı. Ama toplum sokakta Rusça konuşmayı bırakmadı. 8 yıl boyunca üzerimizde baskı kuruldu. Okullarda küçücük çocuklara Rus karşıtlığı öğretildi, komşularından nefret etmek aşılandı.
Mayıs sonunda artık maaşları ruble olarak vereceğiz. Ama grivna da geçmeye devam edecek. Bazı eski yönetimden memurlar boykot ediyorlar, iş yerlerine gelmiyorlar. Şehir idaresini yeniden yapılandırıyoruz.
Rubleye geçmemiz Rusya'ya katıldığımız anlamına gelmiyor. Ukrayna'daki gelişmelere göre şehir halkı da kendi kararını verecek. Halkın çoğunluğu Rus Ordusunun gelişinden memnun."
RUSYA'NIN KONTROLÜNE GEÇEN BÖLGELERİN GELECEĞİ
Bu son konu gerçekten önemli. Rus Ordusunun kontrolü altına giren bölgelerin geleceği ne olacak? Bu meseleyi her gittiğim yerde yerel ve Rus yetkililerle konuştum. Aşağı yukarı aldığım yanıtlar aynı. Birincisi; şimdilik bu mesele öncelikli değil. Şehirlerinde güvenliği sağlamak ve toplumsal-ekonomik hayatı inşa etmek esas görev. Çünkü halk gitmek istemiyor, kendi memleketlerinde yaşama kararlılığında. Sonra gidişata ve Ukrayna'daki gelişmelere bakacaklar. Ve sonunda kararı halk verecek. Putin ya da Rus Ordusu değil. 4 seçenek var:
- 1. Rusya'ya katılmak.
- 2. Donetsk ve Lugansk gibi bağımsızlığını ilan etmek.
- 3. Ukrayna'dan kopan diğer bölgelerle birleşerek yeni bir Ukrayna kurmak. Aynı Kuzey-Güney Kore vd. gibi.
- 4. Ukrayna'da makul bir iktidar oluşursa federatif Ukrayna içinde özerk bir bölge olmak.
Birinci seçenek, ağırlıklı gibi duruyor. İkinci seçenek, en zayıf olan. Ama şu anki geçiş sürecinde yaşanan, bağımsız bir devlet gibi hareket etmek. Geçici olduğu kesin. Üç ve dördüncü seçenekler, hep vurgulandığı gibi "gidişata göre".
NİKAH TÖRENİNDE
Berdyansk'ta şehrin başkanıyla buluşmadan sonra hep birlikte evlendirme dairesine geçiyoruz. Rusya'nın harekatından sonra ilk nikah töreni gerçekleşecek.
Altı çiftin nikahı, birden uluslararası toplantı görünümü alıyor. Şehrin başkanı nikahı kıyarken konuşma yapmayı da ihmal etmiyor, Kiev rejiminin belediye ve nüfus kayıtlarını götürmesinden, imha etmesinden ve bu yöndeki çalışmaları bloke etmeye çalışmasından dert yanıyor. Evlilikler, Ukrayna kayıtlarına geçmiyor. Nikahlar, yeni Berdyansk yönetiminin mührüyle resmileşiyor.
Tabii konu, basit bir nikah töreni meselesi değil. Normal hayata dönüşün en önemli göstergelerinden biri. Geleceğe umutla bakmanın da.
'SOVYET BAYRAKLI NİNE' FIRTINASI
Nikâh töreninden “Sovyet Bayraklı Nine”nin duvar resminin yapıldığı yere geçiyoruz. “Sovyet Bayraklı Nine”, Rusya'da Ukrayna harekâtının en önemli sembollerinden biri oldu.
Ukrayna askerleri bir köye girdiğinde yaşlı bir kadın onları Rus zannedip evindeki SSCB bayrağıyla yanlarına gelmiş. Ukraynalı askerler de bütün bu anları telefonla kaydedip kadınla alay etmişlerdi. Erzak yardımı verme bahanesiyle yaşlı ninenin elindeki bayrağı almışlar ve ezmişlerdi. Nine, onların Ukrayna askeri olduğunu anlayınca erzak yardımını iade etmiş ve Sovyet bayrağının çiğnenmesine şu sözlerle tepki göstermişti: “Atalarım o bayrak için savaştı, eziyorsun, geri ver!” Nine, sonrasında da Ukrayna askerlerin ezdikleri bayrağı uzun süre geri almaya çalışmıştı.
Ukrayna askerlerinin alay etmek maksadıyla sosyal medyaya yükledikleri bu video, kısa sürede tüm Rusya’yı sardı. Her yerde ismi bilinmeyen “Sovyet Bayraklı Nine” resimleri görülmeye başlandı. Resimlerde de kadının gölgesi, Stalingrad'daki meşhur “Anavatan” heykeli olarak yansıtılıyordu. Artık Rusya’da birçok şehirde “Sovyet Bayraklı Nine” heykelleri dikiliyor. Hatta 9 Mayıs Zafer Bayramı’na kadar o bölgenin Ukraynalılardan kurtarılıp ninenin Kızıl Meydan’daki askeri geçit törenine getirilmesi konuşuluyordu.
Nine, haliyle harekât bölgesinde de çok meşhur. Mariupol’ün geçici başkanı şehre heykelinin dikileceğini açıkladı. Rus askerlerinin kollarında da ninenin bez çıkartmasının dikilmiş olduğunu çok sık görüyorsunuz. Berdyansk’ta ise sayfamızda gördüğünüz duvar resmi yapılmış.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI MARŞLARI EŞLİĞİNDE YARDIM
“Sovyet Bayraklı Nine” resminin hemen orada Rusya’dan gelen insani yardım malzemeleri de dağıtılıyor. Bir Rus askeri aracından da hoparlörlerle İkinci Dünya Savaşı döneminin en meşhur Sovyet marşları yayını yapılıyor. İkinci Dünya Savaşı ya da savaşın Sovyet cephesini Rusların/Sovyetler’in adlandırdığı üzere Büyük Anavatan Savaşı teması ve faşizme karşı zafer vurgusu, Rusya’nın Ukrayna harekâtının başta gelen zeminini oluşturuyor. Tarihsel atıflar, kullanılan propaganda araçları hep bu temalara gönderme yapıyor.
9 MAYIS ZAFER GÜNÜ BU SENE KUTLANDI
O sırada şehirde 9 Mayıs Zafer Bayramı kutlamalarının yapılacağını da öğreniyoruz. Güvenlik gerekçesiyle geçit töreni olmayacak ama peşi sıra başka etkinlikler planlanmış. Daha önce faşizme karşı Zafer Günü’nün kutlanmasına şehirde izin verilemediğini de belirtelim.
İLETİŞİM SORUNU
Sonrasında Mariupol’den kaçan sivillerin kaldığı bir kampa gidiyoruz. Eskiden pioner (Sovyet izcileri) kampı olarak inşa edilmiş. Gittiğimizde kampta kalanlar doktor taramasından geçiyordu. Kimisi Kırım’a gitmeyi, kimisi de Mariupol’e dönmeyi bekliyor.
En önemli sorun, sadece bu kampta değil, genel olarak harekât bölgesinde, iletişim. Ukrayna operatörleri artık birçok yerde çalışmıyor. Hizmet vermeyi bırakmışlar. Rus sistemlerinin de kurulması zaman alacak gibi. Ailelerinden haber alamayan, birbirlerini kaybetmiş çok sayıda insan var.
Bölgenin sakinlerinin sık vurgularının başında geliyor: “Eskiden Ukraynalı ya da Rus arasında bir fark yoktu. İkisi de birbirini ayırt etmezdi. Bizim için hâlâ öyle.”
RUS ESİRLERE YÖNELİK SAVAŞ SUÇLARI
Berdyansk’tan Energodar’a hareket ediyoruz. Akşam orada kalacağız, ertesi gün ise “ikinci Çernobil faciası olacak” diye Batı’da yaygarası kopartılan Zaporoje Nükleer Enerji Santrali’ne gideceğiz.
Yolda vakti yine sohbetle değerlendiriyorum. Rusya, şimdiye kadar 3 bin kadar esir almış. Esirler, özel kamplarda tutuluyor. Teslim olanla zorla esir alınanlar farklı muamele görmüyor. Esir alınanlardan iltica talebinde bulunanlar da var.
Esir takasları başlamış. “Bir seferinde iade edilen bütün Rus askerlerin esir alındıktan sonra ayaklarından vurulduğunu gördük.” diyor Rus Savunma Bakanlığı yetkilisi. Bu tür savaş suçu görüntüleri, sosyal medyaya da yansımıştı.
“Sosyal medyada Ukrayna tarafı, bazen Rus esirlerinin kendilerinden özür dilediği, Rusya ve yetkililerine hakaret ettiği görüntüleri yayınlıyor. Bu kişiler, iade edildiğinde bir yaptırıma vs. maruz kalıyorlar mı?” diye soruyorum. “Kesinlikle, hayır. Onlara bunların zorla yaptırıldığı çok açık. Biz, tamamen anlayışla karşılıyoruz.” cevabını alıyorum.
Esirler, iade edilince doğrudan memlekete istirahate gönderiliyor.
PKK/PYD'DEN NEONAZİ AZAK TABURLARINA
Esirler konusunda başka önemli bir mesele daha var. Peki, yabancı savaşçılar ele geçirilince ne oluyor? Sözde esir olarak geçiyorlar ama esir hukukuna dahil değiller. İleride takasları söz konusu olabilir, ancak ülke kanunlarına göre yargılanacaklar.
Bunun örneklerinden ikisi, İngiliz gönüllüler Shaun Pinner ve Aiden Aslin. Ukrayna'nın Azak birliklerinin yanında savaşırken "esir" alındılar. Bu iki ismin daha önce Suriye'de PKK/PYD saflarında savaştığı da ortaya çıktı.
İki İngiliz, şu an Donetsk Halk Cumhuriyeti'nde yargılanıyor. Geçtiğimiz günlerde iddia makamı atılı suçları yüzlerine okundu. Donetsk Halk Cumhuriyeti askeri savcılığı ise yaptığı açıklamada işlenen suçlar açısından idam cezasının mümkün olduğunu söyledi.
ÖLÜ ELE GEÇİRİLEN ASKERLERİN DURUMU
Ölü bulunan Ukraynalı askerlerin ne yapıldığını soruyorum. Hepsinin kimliklerinin tespit edildiğini, vücuttan gerekli örnekler alındıktan sonra da gömüldüklerini anlatıyorlar. Şimdilik sadece Kızıl Haç aracılığıyla hayatlarını kaybeden askerlerin Ukrayna tarafına gönderildiğini aktarıyorlar. Ama yakınları da ileride gelip gömüldükleri yerden alabilecekler. Alınan örneklerle de kimlik tespiti yapabilecekler.
NÜKLEER SANTRALE KURULAN ASKERİ ÜS
Gece Energodar'da kalıyoruz. Şehrin ismi "enerji hediyesi" anlamına geliyor. Sadece nükleer santral değil, başka enerji santralleri de var. Zaporoje Nükleer Santrali, Avrupa'nın en büyüğü, SSCB zamanında yapılmış. Rus Orduları şehre girdiğinde Batı basınında büyük gürültü koparılmıştı. Hatta Rusların santrali vurduğu bile söylenmişti.
Köpeklerle yapılan ayrıntılı bir aramadan sonra santral alanına giriyoruz. Santralde altı reaktör bulunuyor. Ukrayna güçleri, burada da santrali silahlı üs olarak kullanmışlar. Yine çatılarına keskin nişancılar yerleştirilmiş. Ancak sonrasında teslim olmuşlar.
NÜKLEER SANTRALE DAİR BATI YALANLARI
Santral, Rus Ordularının girişi sırasında hiçbir hasar görmemiş. Kendi gözlerimizle görüyoruz. Faaliyetini olduğu gibi sürdürüyor. Eski çalışanları da iş başında. Gitmiş olanlar geri dönüyor. Yönetimde bir değişiklik yok. Rus nükleer enerji kurumu Rosatom'dan bazı uzmanlar sadece teknik destek sağlıyor. Ancak yönetime karışmıyorlar.
Santral, hala Ukrayna tarafına enerji vermeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde Rusya'nın kontrolüne giren bütün bölgelerin elektriği buradan sağlanacak. Şehirde kurulan yeni yönetim de elektriği Energodar sakinleri için bedava yapmış.
'AVRUPA'YA ENERJİ SATALIM'
Şehrin geçici başkanı santralin eski çalışanlarından Andrey Şevçik'le buluşuyoruz. Batı'nın yalan kampanyasını şiddetle eleştiriyor. Ukrayna güçlerinin de ellerinden geldiğince kötü bir şey olması için uğraştıklarını, ama başarılı olamadıklarını söylüyor. Üstüne basa basa santrale hiçbir zarar gelmediğini vurguluyor. Ayrıca Uluslararası Atom Enerji Kurumu'yla da irtibatlarının olması gerektiği seviyede bulunduğunu belirtiyor.
Şevçik, Avrupa'ya ucuz enerji satmaya hazır olduklarını da sözlerine ekliyor.
YARIN DEVAM EDECEK