Dostoyevski nasıl yazardı? İşte Dostoyevski'nin 26 günde yazdığı roman
"Suç ve Ceza", "Karamazov Kardeşler", "Yeraltından Notlar" gibi dünya klasikleri arasında sayılan eserlerin sahibi Rus Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski romanlarını nasıl yazardı? İşte Dostoyevski'nin 26 günde yazdığı o romanın hikâyesi
This browser does not support the video element.
Rus ve Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından birisi olan, 59 yıllık kısacık ömrüne "Suç ve Ceza", "Yeraltından Notlar", "Kumarbaz", "İnsancıklar", "Ecinniler" gibi pek çok eseri sığdıran Dostoyevski'nin 26 günde yazdığı romanın yazılış hikâyesi ortaya çıktı.
DOSTOYEVSKİ NASIL ROMAN YAZARDI?
Ömrü boyunca maddi zorluk ve açlıkla karşı karşıya gelen Fyodor Mihayloviç Dostoyevski aynı zamanda sara hastasıydı. Bununla birlikte kumar bağımlılığı onu deyim yerindeyse bitiriyordu.
Peki Dostoyevski bu koşullar altında nasıl roman yazıyordu? 26 günde roman yazmayı başaran Dostoyevski'nin roman yazma hikâyesi.
İŞTE DOSTOYEVSKİ'NİN 26 GÜNDE YAZDIĞI ROMANIN HİKÂYESİ
Bir gün, büyük bir borcun altında kalan Dostoyevski'ye Rus yayıncı Stellovski bir teklifte bulundu. Prof.Dr. Irvin Weil'in anlattığına göre Stellovski, Dostoyevski'ye bütün borçlarını kapatacağını ve iki yıl yetecek kadar da para vereceğini söyledi. Buna karşılık olarak Stellovski, Dostoyevski'den kısa bir roman yazmasını istiyordu. Ayrıca Dostoyevski'nin bir sözleşme imzalaması gerekiyordu. Sözleşmeye göre Rus Yazar, 24 ay içerisinde bu romanı bitirip teslim etmeliydi. Aksi takdirde yayıncı Stellovski Dostoyevski'nin geçmişte yazdığı ve daha sonra yazacağı bütün eserlerin haklarına sahip olacaktı.
Yüksek miktarda paraya ihtiyacı olan Dostoyevski, bu sözleşmeyi kabul etti. Ancak aradan 23 ay geçmesine rağmen bir tek kelime dahi yazmamıştı.
Arkadaşları Dostoyevski'ye Stendhal'ı örnek gösterdi.
KUMARBAZ ROMANINI DİKTE ETTİRDİ
Kumarbaz romanının ilk nüshası
Rus edebiyatını derinden etkileyen Stendhal Parma Manastırı romanını dikte ettirerek yazmıştı.
Dostoyevski için bu denemeye değerdi. Sonuç olarak kaybedeceği bir şey yoktu.
O tarihlerde Rusya'da stenografi okulları yeni yeni açılmaya başlamıştı. Burada genç kadınlar dikte pratiği yaparak stenograf oluyorlardı.
Stenografi okulunun en yetenekli isimlerinden birisi olan Anna Grigoryevna Snitkin, Dostoyevski'nin yanına geldi.
Dostoyevski, buhrana girmişti. Weil'in aktardığına göre Rus Yazar, “Ne yapacağım bu genç kadınla? Şimdi muhtemelen bu bir çeşit radikal feministtir” diye düşünüyordu.
DOSTOYEVSKİ MAHKEMEDE
Aradan 26 gün geçti ve Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, eseri Stellovski'ye tam gününde götürdü. Bu eser Rus Yazar'ın 1867 yılında yayımlanan "Kumarbaz" adlı eseriydi.
Olup bitenin farkında olan Stellovski, o gün ofisini kapatmıştı. Bunun üzerine Dostoyevski, eserin teslimatını tasdik etmek amacıyla polis karakoluna gitti.
Her ne kadar Stellovski dava açsa da Dostoyevski mahkemece haklı bulundu ve bir ziyafet verdi.
'SENİ HEP TUTKUYLA SEVDİM'
Ziyafette genç stenograf Snitkin de davetliydi.
Weil'e göre Dostoyevski ve Snitkin arasında şöyle bir diyalog geçti:
-Baksana senin tavsiyene ihtiyacım var.
-Tabii ki bay Mihayloviç, yapabileceğim ne varsa, benden ne isteyeceğinizi hayal bile edemem.
-Ben bir roman yazmaya çalışıyorum ve romanımda korkunç bir karakter var. Bu karakter hapse düşmüş, mizacı korkunç, insanları kendisine düşman ediyor ve kendisinden çok genç bir kadına aşık oluyor.
Sence bir evlenme teklifi kaleme alsam bu gerçekçi olur mu?
-Evlenme teklifini kabul ediyorum.
Ve Anna Grigoryevna Snitkin, Dostoyevski'nin ikinci eşi oldu.
Dostoyevski'nin ikinci eşi Anna Snitkin
Aynı zamanda bir anı yazarı olan Anna, Dostoyevski'yle olan evliliğini şu ifadelerle anlatır:
"Öyle göz alıcı bir güzelliğim de yoktu, ne özel bir yeteneğim ne de sıra dışı bir zekâm vardı, düz bir eğitim almıştım. Buna karşın, zeki, üstün yeteneklere sahip bir erkekten büyük saygı görüyor, neredeyse tapılıyordum."
Dostoyevski ise son nefesinde Snitkin'e, "Dostoyevski ölürken ona şöyle demiştir: "Seni şimdiye kadar hep tutkuyla sevdim. Hiç aldatmadım. düşüncede bile..." diyerek veda eder.
DOSTOYEVSKİ KİMDİR? İŞTE DOSTOYEVSKİ'NİN HAYATI VE ESERLERİ
Rus ve Dünya Edebiyatı'nın en önemli isimlerinden birisi olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin yaşamı maddi zorluklar, psikolojik buhranlar içinde geçti. Sara hastası olduğu bilinen yazar sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında zor bir çocukluk geçirdi.
1849 yılında daha 28 yaşındayken Çar aleyhinde bir komploya karıştığı iddiasıyla 8 arkadaşıyla birlikte kurşuna dizilmek üzereyken affedildi. 59 yaşında hayatını kaybeden Dostoyevski kumar bağımlılığı ve sara hastalığı yüzünden maddi zorluklarla ve açlıkla karşılaştı. Büyük Rus Yazarı 59 yaşında hayatını kaybederken ardında da "Suç ve Ceza", "Ecinniler", "Kumarbaz", "Yeraltından Notlar", "İnsancıklar" gibi pek çok büyük eser bıraktı. Bugün Suç ve Ceza romanı psikoloji alanında tartışılmaya devam ediliyor.