Dugin:  Batı'nın liberal seçkinleriyle savaşıyoruz

Rusya'nın önde gelen strateji uzmanı ve filozofu Aleksandr Dugin, Ukrayna'nın doğusundaki dört bölgenin Rusya’ya katılması üzerine bir değerlendirme kaleme aldı. Dugin, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Moskova’da manifesto niteliğindeki bir konuşma yaptığı ve törenle Ukrayna’nın doğusundaki bölgelerin federasyona katılımını onayladığı 30 Eylül 2022 tarihinin, Rusya ve dünya için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

RUSYA ESKİ İHTİŞAMINI KAZANIYOR

“30 Eylül 2022 tarihte bir dönüm noktasıydı. Rutin bir olay değil, bir eğilimin devamı değil, yeni bir başlangıçtı.” diyen Dugin, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri ile Herson ve Zaporojye bölgelerinin Rusya’ya kabul edilmesi ve Rusya’nın Kırım ile yeniden birleşmesinin “görünenden çok daha güçlü bir değişimin habercisi” olduğunu söyledi.

Putin’in konuşmasında ima ettiği üzere Moskova’nın Sovyetler Birliği’ne son veren Belovej Anlaşmalarını sorgulamaya başladığını belirten Dugin, artık yeni bir dönemin başladığını şu sözlerle açıkladı: “Bu, Rusya'nın ve buna bağlı olarak dünyanın tüm Sovyet sonrası tarihini gözden geçireceğimiz anlamına gelir. Platonculukta önemli bir terim olan “epistrope” kelimesi Yunancada ‘hareket yönünde keskin bir değişiklik’, ‘yeni çizgi’, ‘yol değişikliği’ anlamlarına gelmektedir. En geniş anlamda ise ‘eskiye büyük dönüş’ manasını taşımaktadır. 30 Eylül 2022’de Rus siyasetinde, Ukrayna ihtilafında ve dünya tarihinde bir ‘epistrope anı’ yaşandı.”

BATI YANILSAMALARI SONA ERDİ

Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in Moskova’da yaptığı konuşmaya değinen Dugin, konuşmada, doğrudan bu değişime işaret eden bazı kilit kavramların önemine dikkat çekti. “Büyük Rusya”, “çok kutupluluk”, “tam egemenlik”, “kalkınmada egemenlik”, “sömürgeciliğe karşıtı hareket”, “radikal batı hegemonyasının reddi ve tek kutuplu dünyaya itiraz”, “neo-sömürgeci ırkçı bir sistem olan batı merkezli dünya düzene ve ızdırap veren emperyalizme karşı atağa geçmek” gibi kavramların altını çizdi.

Dugin’in yazısına şöyle devam etti: “Maskeler düştü. Rusya tarihsel olarak batı ile zorlu bir yüzleşmeye girdi. Bu sefer yüzleşme tüm boyutları içeriyor. Jeopolitik, medeniyet, ekonomik, kültürel, askeri, olarak bütün alanlarda Rusya Batı ile bir hesaplaşma içine girmiştir. Evet henüz bu bir zafer olmaktan çok uzak. Zaferi ancak ne olduğunu anlayarak kazanabiliriz. 30 Eylül’de yapılan tam da budur. Artık tavizler, örtmeceler, geçiştiren formüller, ‘modern Batı’nın doğasında dair yanılsamalar ile dolu zorlu bir dönem sona erdi.”

UKRAYNA MEDENİYETLERİN SAVAŞ MEYDANI

Putin’in konuşmasında bir anlamda bir ideoloji ilan ettiğini söyleyen Dugin, bunu “Ortodoksluk ilkelerini ve Rusya halklarının geleneklerini, Avrasyalıların fikirlerini, Sovyet halkının kahramanlıklarına sadakati içeren Rus ideolojisi” olarak tanımladı. “Şimdi, kimin savaştığı, kiminle savaştığı, neden savaştığı çok açık hale geldi.” dedi.

Konuşmada Ukrayna’ya kısaca değinilmesinin anlamlı olduğunu vurgulayan Dugin, şunları söyledi: “Temel olarak Putin, Batı'ya, dünyanın liberal seçkinlerine, küreselleşmeye ve medeniyet ırkçılığına, hegemonyaya ve haksız, kısır Batı sisteminin tek kutuplu dünyayı sürdürme konusundaki umutsuz arzusuna saldırdı. Ukrayna burada bir özne değil, sadece Rusya'ya karşı savaşmak için Rus düşmanı Nazi ideolojisi üzerine inşa edilmiş bir araçtır. Ukrayna bir ülke değil, medeniyetler savaşının bölgesidir. Ve dört bölgede yapılan seçim, Ukrayna halkının hangi tarafta olduğunu açıkça gösteriyor. Ukrayna halkı ortak Rus Doğu Slav medeniyetinin yanındadır.”

ODESSA’YA KADAR GİDİLMELİ

Rusya’nın “Batı hegemonyasından ve onun sapık kanlı uşaklarından kurtuluş mücadelesi” verdiğini belirten Dugin, Kiev rejimine karşı mücadelenin terörle mücadele operasyonuna benzer olduğunu kaydetti. Ukrayna’daki rejimle bir çözüm bulunamayacağına işaret eden Dugin, “Ancak teröristlerin kendileriyle bir şey hakkında konuşmak anlamsız. Sorunları gerçek efendileriyle çözmek gerekiyor. Putin konuşmasında tam da buna değindi.” dedi.

Dört bölgenin Rusya’ya katılmasından sonra “Hâlâ düşman tarafından işgal edilen bölgeleri kurtarmak ulusal bir meseledir.” diyen Dugin, pratikte bunun Harkov bölgesinden Odessa’ya kadar gidip “(Ukrayna’nın doğusu için kullanılan ‘yeni Rusya’ anlamındaki) Novorossiya’nın geri kalan topraklarını özgürleştirmeden” başarılamayacağını söyledi.

PRİGOJİN VE KADİROV HALK KAHRAMANI

Dugin, son zamanlarda yaptıkları tartışma yaratan açıklamalarla öne çıkan Çeçenistan Cumhurbaşkanı ve Ukrayna’da ön safta savaşan Çeçen birliklerin komutanı Ramazan Kadirov ile Rus özel askeri şirketi Wagner’in kurucusu Evgeni Prigojin hakkında da konuştu.

Dugin, “Prigojin ve Kadirov, halk savaşımızın gerçek kahramanları ve liderleridir. Sadece düşmana karşı cesur olmalarından değil ayrıca ne kadar zor olursa olsun gerçeği söylemekten korkmuyorlar.” ifadelerini kullandı.

Dugin, sözlerini şu vurgularla bitirdi:

“32 yılı aşkın bir süredir birikmiş, neredeyse çözülemez sorunlar dalgasıyla karşı karşıyayız. Bu, 1991'den beri süregelen ihanetin yüküdür. Bu, tavizlerin ve yarım önlemlerin, gecikmelerin ve geçiştirmelerin bir bedelidir. Artık sadece cesaret ve gerçek önemli olacak. 1991’de ortaya çıkan Rusya, bugün tarihsel olarak başarısızlığını gösteriyor. Başkan Putin’in dediği gibi, bugün gerçek ve büyük bir Rusya’ya ihtiyacımız var.”