Dünya Çevre Günü'nde acil çağrı: Toprak bozulumuna karşı eylem zamanı

Türk Toraks Derneği (TTD) Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu, Dünya Çevre Günü’nde dünyaya ‘Harekete geç!’ çağrısı yaptı. Prof. Dr. Sebahat Genç, toprağın; dünyanın ekosistemleri sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim modelleri dolayısıyla tehdit altında olduğunun uyarısını yaptı

2024 yılında 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün ana teması, 'Toprak restorasyonu, çölleşme ve kuraklığa karşı dayanıklılık' olarak belirlendi. Türk Toraks Derneği (TTD) Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde dünyaya ‘Harekete geç!’ çağrısı yaptı. Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç, toprağın; dünyanın ekosistemleri sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim modelleri dolayısıyla tehdit altında olduğunun uyarısını yaptı.

Prof. Dr. Sebahat Genç

TOPRAK BOZULUMU KONTROL ALTINA ALINMALI

Prof. Dr. Sebahat Genç, şunları söyledi:

“IPCC 6. Değerlendirme Raporu’na göre, iklim krizi senaryolarında ortalama sıcaklık sapması arttıkça, özellikle de ekvatorda en yıkıcı etkilenim görülerek kutuplara doğru tedricen azalan ciddi bir toprak verimi kaybı öngörülmektedir. Yaklaşık 3,2 milyar insan, yani dünya nüfusunun yüzde 40'ı özellikle de yoksullar, kadınlar ve gençler orantısız bir şekilde toprak bozulumundan etkilenmektedir. Her yıl 55 milyon insan kuraklıktan doğrudan etkilenmekte, bu da kuraklığı dünyanın hemen her yerinde çiftlik hayvanları ve mahsuller için en ciddi tehlike haline getirmektedir. Toprak bozulumu kontrol altına alınmazsa, küresel gıda verimliliğini yüzde 12 oranında azaltabilir ve 2040 yılına kadar gıda fiyatlarının yüzde 30'a kadar yükselmesine neden olabilir.”

‘VİRAL HASTALIKLAR ARTIYOR’

Prof. Dr. Genç, dünyayı bekleyen kuraklığın çeşitli sağlık sorunlarına yol açacağını bildirerek şu ifadeleri kaydetti:

“Kuraklık, temiz suya ve sağlıklı gıdaya erişimi giderek zorlaştıracak ve bu durum çok sayıda sağlık sorunlarına yol açacaktır. Özellikle sıtma, Batı Nil ateşi, Zika virüs enfeksiyonları, Kırım Kongo ateşi ve Lyme hastalığı gibi viral hastalıklar iklim değişikliğiyle artmakta ve farklı bölgelere yayılmaktadır. Yine iklim değişikliği ile astım gibi alerjik hastalıkların giderek arttığı da bir gerçektir. Küresel ısınma sonucu artan kuraklığa bağlı olarak gelişen toz fırtınası veya kum fırtınası içerdiği alerjenler ve partiküllerin havayollarında yerleşmesine bağlı olarak astım sıklığı ve ataklarında artışa sebep olmaktadır.”

YILDA 750 MİLYON TON TOPRAK KAYBEDİYORUZ

Dr. Esra Temel

TTD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Temel de Türkiye’nin her yıl yaklaşık 750 milyon ton toprak kaybettiğini bildirerek erozyona dikkat çekti.

Dr. Temel şöyle konuştu:

"Türkiye her yıl yaklaşık 750 milyon ton toprak kaybetmektedir. Bunda ülkenin dağlık yapısı ve farklı iklim koşullarının erozyon üzerindeki etkisinin yanı sıra, yanlış arazi kullanımı ve hatalı tarım teknikleri de etkili olmaktadır. Toprak kaybında, erozyon, tuzlanma, asitleşme, organik madde kaybı ve verimli toprakların yerleşim ve sanayileşmeye açılması gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Türkiye'nin orman arazilerinin yüzde 54'ü, meralarının yüzde 64'ü ve tarım arazilerinin yüzde 58'i erozyon tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye, dünya ortalamasının 2 katı kadar fazla erozyona maruz kalmaktadır. Bu durumda, tarımda yanlış uygulamalara son verilmesi, orman alanlarının korunması geleceğimiz için büyük önem taşımaktadır.”

‘ZAMANIMIZ GİDEREK AZALIYOR’

Dr. Temel ilgili Bakanlıklara çağrıda bulunarak topraklar buluşan nesil yaratmanın geç olmadığını anlattı:
“Şu anda hayatta olan herkes, çevresel bozulmanın yıkıcı etkilerine ilk tanık olan neslin bir parçasıdır. Zamanı geri alamayız ama ormanları koruyabilir, yeni ormanlar yetiştirebilir, şehirlerimizi yeşillendirebilir, yağmur suyu toplayabilir ve toprak dostu tarım yapabiliriz. Sonunda toprakla barışan nesil biz olabiliriz. Zamanımız giderek azalıyor. Devlet kurumlarını; özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Ormancılık Bakanlığı’nı bu konuda acilen somut adımlar atmaya davet ediyoruz. Sağlık Bakanlığı’nı iklim değişikliğinin halk sağlığına etkileri konusunda önlem almak ve uyum stratejileri geliştirmek konusunda hızlı davranılması konusunda yapılacak her türlü çabanın Türk Toraks Derneği olarak yanında olacağımızı, ortak çalışmaya hazır olduğumuzun altını önemle çiziyoruz.”

Sonraki Haber