Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde İzmir’de müjdeli bir başlangıç

Yarın 2 Nisan, Dünya Otizm Farkındalık Günü. Ülkemizde yaklaşık 1 milyon kadar otizmli birey olduğu tahmin ediliyor. Aileleriyle birlikte 4 milyonluk bir nüfusu ilgilendiren otizmin tedavisi yok eğitimi var. On yıl önce kurulan Anadolu Otizm Vakfı, Güzelbahçe Yelki’de yeni bir tesisin temelini atmaya hazırlanıyor. Mütevelli heyetinde 1 numaralı üye Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’dan CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e kadar farklı kesimlerden isimler yer alıyor. Vakıf Başkanı Nüvit Uyar, vakfın partilerüstü bir Sivil Toplum Kuruluşu olduğunu, bütün siyasi görüşleri barındırdığını vurguluyor, devletle yerel yönetimler ve sivil toplum işbirliğine örnek bir model oluşturduğunun altını çiziyor.

HER YAŞTA OTİZMLİ FAYDALANACAK

Kendisi de bir otizmli evlat babası olan Nüvit Uyar, 2012 yılında Vakfı kurarken “Dertte bir olmak” şiarıyla harekete geçmiş. İzmir’in ileri gelen siyasetçi, iş insanı, meslek kuruluşu temsilcilerinden belirlediği 100 kadar ismin kapısını çalmış, katkı istemiş. Biri hariç 99’undan olumlu yanıt gelmiş, vakıf böyle kurulmuş. Otizmli 0-6 yaş grubuna ve ailelerine hizmet etmeye başlamış, zamanla sınırları genişlemiş, bağışçıları artmış. Her yaşta otizmli bireylere hizmet verecek olan yeni kampüsün ilk müjdesiniyse 2016 yılı Aralık ayında zamanın Başbakanı Binali Yıldırım vermiş. Kampüsün 14 dönümlük arazisi Büyükşehir Belediyesi tarafından, meclisteki partilerin oy birliğiyle tahsis edildi. Faaliyetleriyse TBMM Otizm Araştırma Komisyonu raporunda planlandı. Rapor, meclisteki farklı partilerden 12 milletvekilinin onayıyla ortaya çıkan bir tür Otizm Eylem Planı. Yarın temeli atılacak tesiste, büyük bir kampüs kurulması hedefleniyor ve vakfın 11 projesi burada hayata geçirilecek. Ancak arkasında 5-6 yıldır devam eden hazırlık çalışmaları var. Nüvit Uyar, kaynaklara ilişkin de önerilerini bizzat Cumhurbaşkanlığına sunmuş. Ancak tesisin bir yılda tamamlanabilmesi için “Sponsorlarımız var, elbirliğiyle hayata geçireceğiz” diye konuşuyor. Kampüse ilişkin ise şu bilgiyi veriyor: “Doğumdan ölüme kadar tüm otizmlilere mihmandarlık yapmak, bu meseleyle yüzleşen ve karşılaşan herkes için bir proje. Yöresel Kalkınma Ajansları’nda devlet, yerel yönetimin idari mekanizmaları el ele bir modeli gibi bizimki de Engellilerin Kalkınma modeli. Yereldeki sivil toplum, hayırseverler el ele mücadele edecekler.”

KİMLER FAYDALANACAK

Kampanyanın yüzü Haluk Levent olarak belirlenmiş. Hazırlanan bilgilendirme amaçlı kısa filmlerde, 10 soruda otizm ve vakıfta yapılacak işler özetleniyor. Vakfın amacı, önemi, kimlere fayda sağlayacağı, hangi birimler olacağı gibi sorular yanıtlanıyor. Proje, tüm illere örnek olacak bir model özelliği de taşıyor. Faydalanacaklar arasında otizmliler ve ailelerin yanı sıra ilgili STK’ar ve eğitim merkezleri de yer alıyor. Proje kapsamında özel eğitim ve rehabilitasyon birimleri inşa edilecek, vaka analizleri yapılacak, veri bankası oluşturulacak. Ücretine ilişkin ise Nüvit Uyar, “Veremeyenden ücret yok. Verebilen verecek. İmkanı olmayan insanlardan ücret almamayı hedefliyoruz” bilgisini veriyor ve “Bu merkez ailelerin sırtındaki maddi ve manevi yükü azaltacak. Projemiz aslında ‘Devlet millet el ele projesi’” ifadesini kullanıyor.

OTİZM DENİLİNCE

Otizmin tedavisine ilişkin tıbbi bir prosedür yok. Bilinen tarafı nörolojik bir rahatsızlık olduğu. En basit tanımıyla, nörolojik bir rahatsızlık, bir davranış bozukluğu, nöronlar arasındaki nöro kimyasal akımda bir tür farklılık. Erken bir zamanda anlaşılabiliyor ve ne kadar erken fark edilirse o kadar faydalı olunabiliyor. Otizmde tanı koyabileceğiniz bir ölçek yok! Mesela Down sendromunda kan tahliliyle tanı konulabiliyor, ama otizmde henüz böyle bir tanı yolu yok. Ancak davranışlarıyla anlaşılıyor.