Dünyada ilk örnek: Yeşeren çöl Karapınar
"Toprağın bittiği yer" olarak nitelendirilen ve yıllar önce taşınması dahi gündeme gelen Konya'nın Karapınar ilçesi, çölleşmeden kurtarıldı.
Konya Kapalı Havzasının en kurak alanı olan, Türkiye'nin de en az yağış alan bölgesi konumundaki Karapınar, 1950'li yıllarda kumul hareketleri sebebiyle sürekli gelişen bir çöl haline geldi.
Kumulların rüzgarla taşınması sonucu kumul tepeleri yükselerek, tarım arazileri verimliliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Perdeleme ve ağaçlandırma yapıldı
Türk mühendisler tarafından, yöre halkı işbirliğiyle 1959'da bölgenin kurtarılması amacıyla başlatılan projede, önce 160 bin dekar alan çitlerle çevrildi.
30 bin dekarlık alan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verildikten sonra kalan 130 bin dekarlık alanda ilk olarak rüzgarın hızını kırmak için kamışlarla perdeleme yapıldı, perdelerin arası da otlandırıldı.
KARAPINAR DÜNYAYA ÖRNEK OLDU
Daha sonra toprak hareketini tamamen durdurucu ve uzun süre kalıcı tedbir olan ağaçlandırma çalışmalarına geçildi. Yapılan mücadelenin ardından rüzgar erozyonu önlendi. Böylelikle çölleşme engellendi.
Toprak vasfına tekrar kavuşan 42 bin dekarlık kısım, çiftçilere tahsis edilip tarım arazisine dönüştürüldü.
Şimdi yemyeşil olan bölge, dünyada "Karapınar başarısı" olarak anılıyor.
'İNSAN ELİYLE DOĞAYA KARŞI YAPILAN İLK MÜCADELE'
Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Cihan Uzun, bakanlık, kamu kurumları ve bölge halkı tarafından "insan eliyle doğaya karşı yapılan ilk mücadele"nin başlatıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Dünyada insan eliyle doğaya, erozyon ve kum fırtınalarına karşı yapılan ilk örnek mücadele, Konya Karapınar örneğidir. Kum fırtınalarının hızı saatte 110 kilometreye çıkıyor. Rüzgarın hızını önlemeye yönelik rüzgar perdeleri yapmışlar. Rüzgar erozyonuna maruz kalan 130 bin hektarlık alanda rüzgar perdeleri ve arasına doğal mera bitkileri ile otlandırma yapılmış. Daha sonra ağaçlandırma çalışmaları yapılmış."
ÖRNEK ALAN BIRAKILDI
Karapınar'ın yıllık 250-300 milimetre yağış aldığını vurgulayan Uzun, bölge için iğde, akasya, dişbudak gibi iklim şartlarına uygun ağaçlar seçildiğini söyledi.
Cihan Uzun, gelecek nesillerin çölleşmenin etkilerini görmesi için "örnek alan" bırakıldığını vurgulayarak, "Geçmişte erozyon nedeniyle çölleşen alanlar, tamamen kum tepesi halindeydi. Şu anda o arazide 'örnek tepe'nin yanı sıra, ağaçlarla kaplı orman ve mera alanı var. Bugün, doğaya karşı kazanılan bu mücadeleyi görmek için çeşitli ülkelerden yılda 1500 araştırmacı bölgeye geliyor" dedi.
KARAPINAR'IN TARIMSAL HASILASI 2 MİLYAR LİRA
Toprak yüzeyinin iyileştirilip bölge halkının tarımsal kullanımına sunulduğunu anlatan Uzun, şunları söyledi:
"Karapınar'da şu anda sulu tarım yapılıyor. Yıllık hasıla olarak Karapınar ilçesinin ülkemize katkısı 2 milyar lira. Hayvansal ve bitkisel üretim olarak 2 milyar lira hasıla sağlayan bir ilçedir. Bölgede rüzgar koridoru olduğu için alanı sürekli yeşertmeye çalışıyoruz. Arazilerimizi, ekosistemimizi gelecek nesillere taşıyabilmek için çevre bilinci oluşturulmalı. Bunu tatbik etmek vatandaşlara düşüyor. Onlar bilinçli olmazsa topraklarımızı gelecek nesillere verimli bir şekilde bırakamayacağız."