Duraklama çağrıları endişenin sonucu

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail saldırılarıyla ilgili ‘bence duraklamaya ihtiyacımız var’ dedi. Netanyahu, tedirginliğin işareti olan bu öneriyi reddetti. İsrail basınında da Washington’un Tel Aviv’e ‘kırmızı çizgi’ çekmeye çalıştığı yazıldı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, başkent Tel Aviv’de İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüştü. Blinken, "İsrail'in de Gazze'nin kontrolünü ve sorumluluğunu üstlenemeyeceğini biliyoruz." tespitinde bulundu.

Batı Asya’ya yaptığı üçüncü ziyaretten hemen önce, insani duraklama çağrısı resmiyet kazanmaya başladı. ABD’li Bakan, "Bence bir duraklamaya ihtiyacımız var. Duraklama, mahkumları kurtarmak için zaman tanımak anlamına gelir." ifadelerini kullandı.

‘KIŞKIRTMA VE ŞİDDET DURDURULMALI’

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'in eylemlerinde uluslararası insani hukuka uyulması gerektiğini söylediğini anımsatarak "Sadece Gazze'de değil aynı zamanda Batı Şeria'da sivillerin korunması gerektiğini vurguluyorum. (Batı Şeria'da) Burada, Filistinlilere yönelik kışkırtmalar ve aşırıcı şiddet durdurulmalıdır ve sorumlularından hesap sorulmalıdır." ifadelerini kullandı.

CEPHENİN GENİŞLEMESİ KORKUSU

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın konuşma yaptığı sırada Blinken da İsrail’de açıklamalarda bulunuyordu. Nasrallah ABD ve İsrail’in cephenin genişlemesinden korktuğunu, bunun doğru bir korku olduğunu ve Hizbullah’ın bunu yapabileceğini belirtmişti. Blinken da Hizbullah ve Lübnan konusundaki bir soruya yanıt olarak, "Bu çatışmada ikinci veya üçüncü bir cephenin açılmaması konusunda başından beri çok netiz." diye konuştu. Blinken, Gazze'de çok taraflı bir güç oluşturulması konusunda bir konuşma olup olmadığına ilişkin soruya ise "Gazze'de 7 Ekim öncesi statükoya dönülmemeli ve dönülemez. Bu kabul edilemez." yanıtını verdi.

‘GAZZE’NİN KONTROLÜNÜ ÜSTLENMEYECEKLER’

HAMAS'ın, Gazze'nin yönetiminde olmasının "kabul edilemez" olduğunu söyleyen Blinken, "İsrail'in de Gazze'nin kontrolünü ve sorumluluğunu üstlenemeyeceğini biliyoruz." dedi. ABD’li Bakan, "İsrail'in böyle bir niyeti de olmadığını" belirterek "Bu konuda birçok olasılık var ama bu konuda detay vermek için henüz çok erken." ifadesini kullandı.

NETANYAHU KARŞI ÇIKTI

Netanyahu, Blinken ile yaptığı görüşmenin ardından tek başına basın toplantısı düzenledi. İsrail Başbakanı, ordusunun yoğun şekilde saldırdığı Gazze Şeridi'ndeki HAMAS'ın elinde bulunan esirler serbest bırakılmadan "geçici insani ateşkes teklifini reddettiklerini" söyledi. ABD'nin geçici insani ateşkes teklifini zikretmeden "tüm güçleriyle devam edeceklerini" vurgulayan Netanyahu, şunları söyledi: "İsrail, Gazze'deki (HAMAS'ın elindeki) esirler serbest bırakılmadan geçici insani ateşkes yapılmasını reddediyor. Gazze'ye yakıt girişine izin vermiyoruz, para gönderilmesine karşı çıkıyoruz.

‘KUTUPLAŞMA ÜLKE İÇİNDE ETKİLİ OLUYOR’

İsrailli Hareetz gazetesinde yayınlanan bir analiz yazısında ABD’nin, “yavaş ve dikkatli şekilde İsrail’e kırmızı çizgi çektiği” belirtildi. Kutuplaşmanın ABD içinde keskin etkilerinin olduğu vurgulanan yazıda, “İsrail Cumhuriyetçiler için bir başka siyasi araç haline gelirken, Demokratlar insani bir duraklama lehine daha fazla kaymaya devam ediyor.” ifadeleri yer aldı.

‘DOĞRUDAN BASKI’

Yazıda resmi açıklamaların hala çoğunlukla İsrail'in meşru müdafaa hakkı gibi basmakalıp bir dil içermesine rağmen, sivillerin hayatını kaybetmesiyle ilgili bir rahatsızlığın da olduğu belirtiliyor. Pazar günü Biden ve Netanyahu arasında yapılan telefon görüşmesine ilişkin Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada "Başkan Gazze'deki sivillerin ihtiyaçlarının karşılanması için insani yardım akışının derhal ve önemli ölçüde arttırılması gerektiğinin altını çizdi" denildi. Gazeteye göre bu, savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in tutumuna ilişkin resmi bir ABD açıklamasındaki en sert ifadeydi.

ARTAN ŞÜPHECİLİK

Yazıda, “ABD'nin insani duraklama konusundaki tutumunun değişimi, İsrail'in Netanyahu'nun geçen hafta cumartesi günü ifade ettiği gibi ‘savaşın ikinci aşamasına’ girmesinden ayrı tutulamaz.” tespiti yapılıyor. Gazete ABD'nin bir savaş sonrası plan olmadan, kanlı şehir çatışmalarıyla tanımlanan sonsuza dek sürecek bir savaştan korkan İsrail'i tam ölçekli bir kara işgali başlatmaktan vazgeçirmeye çalıştığını hatırlattı.

ABD'li yetkililerin ayrıca, İsrail'in yeni eylemleri ya da “fırsat kollayan düşmanların” kışkırtmasıyla ikinci bir cephenin açılacağı ve bölgesel bir savaşın patlak vereceği korkusuyla İsrail'in bir sonraki aşamaya geçmesinden önce bölgedeki askeri varlıklarının tam olarak yerinde olduğundan emin olmak istediler.

Sonraki Haber