Marmara ve Ege'nin ardından Karadeniz'de de müsilaj mı yayılıyor? Resmi açıklama geldi...
Hava sıcaklıklarının artması ile birlikte denizlerdeki müsilaj vakalarında da artış meydana geldi. Son olarak Düzce'de görülen köpüklenme, 'Karadeniz'de müsilaj yayılıyor mu?' sorusunu da beraberinde getirdi. Düzce Valiliğinden yapılan açıklamada ise durumun müsilaj olmadığı kaydedildi.
Son zamanlarda Türkiye'nin çeşitli denizlerinde müsilajın yayılması endişe verici boyutlara ulaştı. Özellikle Marmara Denizi'nde başlayan ve Ege Denizi'ne kadar yayılan müsilaj tabakaları, deniz ekosistemlerini tehdit ediyor. Son olarak Düzce'nin Akçakoca kıyılarında da görülen köpüklenme, 'Karadeniz'de müsilaj mı yayılıyor?' sorusunu da beraberinde getirdi.
Düzce Valiliğinden yapılan açıklamada, bazı haber kanalları ile sosyal medya mecralarında "Marmara’dan sonra Karadeniz'de de görüldü", "Karadeniz'de müsilaj yayılıyor” şeklinde yayımlanan haber ve iddialar üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerince inceleme yapıldığı belirtildi.
'MÜSİLAJ OLMADIĞI DEĞERLENDİRİLMİŞTİR'
İncelemede, köpüklenmenin önemli ölçüde kaybolduğu, deniz suyunun berrak olduğu ve suda koku bulunmadığının gözlemlendiği aktarılan açıklamada, “Uzmanlardan oluşan ekiplerimizce durumun iddia edildiği gibi müsilaj olmadığı değerlendirilmiştir.” ifadesi kullanıldı.
ALGLERDEN KAYNAKLANDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Konuyla ilgili Düzce Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Taşpınar ve ekibinin de inceleme yaptığı anlatılan açıklamada, bu incelemede ise Akçakoca sahilindeki köpüklenmenin müsilaj olmadığı, bu duruma hızlı şekilde çoğalan ve akabinde kısa süre sonra ölen alglerin sebebiyet verdiği, köpüklenmenin, ortamdaki yüksek sıcaklık ve besin maddesiyle alakalı olarak oluştuğunun anlaşıldığı vurgulandı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Nihayetinde denizdeki yüzey aktif maddenin, benzeri yağ ve proteinlerle parçalanıp köpürmeye neden olduğu ifade edilmiş, deniz suyu numunesi alınarak laboratuvarlarda analiz yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Tüm şüphelerin ortadan kaldırılması için her iki müdürlüğümüz tarafından ileri tetkik amaçlı su numuneleri alınarak, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği gereğince incelenmek üzere TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine, bakteriyolojik ve ağır metal analizi yapılmak üzere Bolu Gıda Kontrol Laboratuvarına teslim edilmiştir. Alınan numunelerin laboratuvar sonuçları ayrıca paylaşılacaktır.”
MÜSİLAJ NEDİR?
Müsilaj, denizdeki biyolojik üretimin ilk basamağı olan bitkisel planktonun (fitoplankton) bazı çevresel faktörlerin tetiklemesiyle aşırı çoğalmasının bir ürünü olarak deniz suyuna salgıladıkları sümüksü, şeffaf, yapışkan bir organik maddedir.
Müsilaj oluşumu üç çevresel faktöre dayanmaktadır:
◾️ Sıcaklık (iklim değişikliği etkisi ile birlikte)
◾️ Deniz suyundaki durağanlık.
◾️ Azot-Fosfor bolluğu
MÜSİLAJ (DENİZ SALYASI) ZARARLARI NELERDİR ?
Müsilaj (deniz salyası) , deniz tabanında yaşayan balık, yengeç gibi canlıların vücutlarını sararak solunum, boşaltım gibi metabolik faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Ani ve yoğun olarak gelişen müsilaj sonucunda ortamda bulunan oksijenin hızlı bir şekilde tükenip, çözünmüş oksijen değerinin düşmesi veya tamamen tükenmesi deniz canlılarının ölümüne yol açmakta olup, ekosistemi olumsuz yönde etkilemektedir.
MÜSİLAJI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?
◾️ Evsel kaynaklı atıklarda arıtma sistemlerinin kalitesini arttırmak,
◾️ Sanayi (endüstriyel) kaynaklı atıklarda arıtma sistemlerinin kalitesini arttırarak, tehlikeli maddelerin deşarjının denize dökülmesini önlemek,
◾️ Denizlerde organik kirletici yükünü en aza indirmek,
◾️ Sığ kıyılarının düzenli olarak temizlenmesi,
◾️ Gemi limanlarında sık sık kontrollü denetim sağlanması,
◾️ Cam, plastik, kâğıt gibi atıkların denize ve çevreye atılmaması,
◾️ Sanayi bölgelerine kıyısı olan denizlerin koruma alanı olarak belirlenip denetimlerinin sıklaştırılması,