Düzceli üretici fındığa 120 lira istiyor

Karadeniz’in en kıymetli ürünü fındıkta yeni sezon ürününü toplama dönemi başladı. Verim iyi… Artan maliyetlerden dolayı üretici 120 lira taban fiyat bekliyor. Düzce’nin Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Kadir Mutioğlu, bölgedeki sıkıntıları ve üreticinin beklentilerini Aydınlık’a anlattı…

2022-23 sezonunun ilk 11 ayında 1 milyar 700 milyon dolar ihracat yaptığımız fındıkta, yeni sezonun fındığının toplanmasına az bir zaman kala üreticiler taban fiyatının heyecanı içinde. Dünya üretiminin yüzde 70’ini karşılayan Türkiye’de bu yıl verimin iyi olduğu ve fındığa iyi taban fiyatı verilmesi halinde üreticinin memnun olacağı bildiriliyor.

Üreticiler önümüzdeki hafta içi sahil kesimlerinde fındığını toplamaya başlayacak ancak fındık fiyatı henüz açıklanmadı. Artan maliyetler ve enflasyonun da göz önüne alınarak fiyatın en az 120 lira olarak belirlenmesi isteniyor. Geçen yıl destekleme ile beraber taban fiyat 54 lira olarak açıklanmıştı.

Düzce’nin Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Kadir Mutioğlu ile fındığın sorunlarını ve çözüm önerilerini konuştuk. 4 ay önce göreve başlayan Mutioğlu, ilk iş olarak verimin artırılması için bölge toprağının tahlilini yaptıracaklarını belirterek şunları söyledi:

“Göreve geldikten hemen sonra fındık verim ve kalitesini arttırmak için çalışmalar yapmaya başladık. Bu çalışmalar kapsamında toprağa ne atacağız ne atmayacağız onu bilmek için toprak tahlili yapalım, ondan sonra verim ve kaliteyi arttıralım dedik. Vali Bey'den randevu istedik. Akçakoca'nın bütün arazilerinin toprağını tahlil etmek istiyoruz, dedik. Mobil taşınabilir bir cihaz Valilik tarafından temin ederse bu işi çok kolay halledebilir, dedik. Vali Bey onayladı ve yaklaşık bir ay sonra cihaz bize gelecek. Bu sayede bütün köylerin toprağını tahlil edeceğiz. Her cuma köy toplantıları yapıyoruz. Cuma günleri vatandaşlara diyeceğiz ki, tahlil günleri düzenleyeceğiz. Üreticiler toprak numuneleriyle gelsin ve toprak tahlillerini yaptırsın.”

‘DESTEKLER ARTIRILSIN’

Kadir Mutioğlu, üreticinin sorunları hakkında ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Birincisi, üretici maliyetler çok yüksek olduğu için fındığa yeterli gübre atamıyor. Hastalıklara ve zararlı haşere ve bitkilere karşı yeterli ilaç kullanamıyor. Bu başlı başına bir sorun. Zararlılar var. Bunlarla alakalı yani devletin verdiği desteklemelerden faydalanamıyorlar. Şimdi devletin yıllık verdiği alan bazlı gelir desteği on yıldır yüz yetmiş lira. Bu destek ilk başladığında bu yüz dolara tekabül ediyordu. Şimdi ise yedi dolar gibi bir rakam yapıyor. Bu desteğin en az beş yüz lira olması gerekiyor. Bu konuyu geçen hafta il koordinasyon kurulu toplantısında gündeme getirdik. Bütün parti başkanlarına, bölge milletvekillerine durumu ilettik. Henüz bir cevap alamadık ama bunun peşini bırakmayacağız.”

Mutioğlu, devlet desteğinin üretime dayalı olması gerektiğini belirterek, “Üretime dayalı olsa daha iyi olur tabii. Yani ne kadar çok üretim o kadar çok destek. Çünkü alan bazlı destek hem üreticiyi tembelleştiriyor hem de kaliteyi düşürüyor. Destek üretime dayalı verilirse, üretici verimi ve kaliteyi artırmak için daha çok çaba sarf edecek. Bahçesine daha çok girecek.” dedi.

‘TMO’YA MAL VERMEK SIKINTILI’

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin alım politikasını da eleştiren Mutioğlu, bu nedenle üreticinin ürününü tüccara verdiğini belirtti. Mustioğlu şunları söyledi: “Bir diğer önemli sorun TMO meselesi. Üretici ürününü TMO’ya vermekte zorluklar yaşıyor. Örneğin, üreticinin fındığı çatlak diye TMO’ya veremiyor. Oysa en randımanlı fındık çatlak fındık. Çünkü kabuğun içindeki fındık çok iyi olduğu için kabuğunu çatlatmış. Yani kabuğuna sığmamış. Üretici bunu TMO’ya veremiyor. Ya da içinde binde bir küçücük çakıl taşı buluyor. Yine fındığını veremiyor. Yok az kurumuş, yok çok kurumuş, yok randıman düşük…

Böyle olunca üretici TMO’ya gitmek yerine ürününü tüccara vermek zorunda kalıyor. Dolayısıyla fiyat de düşüyor. Örneğin, geçen yıl taban fiyat 54 lira civarında olduğu zaman, üretici fındığını tüccara 42-43 liradan vermek zorunda kaldı.

Bir diğer önemli konu da kota sorunu. Dönüm başına kota koyuluyor. Örneğin TMO diyor ki dönüm başına 150 kilo fındık verebilirsin. Ama üretici dönüm başına 200-250 kilo, bazen 400 kilo fındık üretiyor. Kalan fındığı ne yapacak? Mecburen tüccara verecek. Tüccar da bunu fırsat bilerek işi ucuza kapatıyor. Mağdur olan yine üretici.”

‘FİSKOBİRLİK ALSIN’

Mutioğlu bu konuda çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: “Aslında çözümü çok basit. Devlet fındık alım işinde Fiskobirlik'e görevlendirme verecek. Fiskobirlik’in hem deposu var, hem tesisi var, hem de fındıktan mamül üretiyor. En önemlisi fındığı çok iyi biliyor. Devletin yapması gereken tek şey, Fiskobirlik’e destek verecek ve fındığı da TMO değil Fiskobirlik alacak.

Bakın Fiskobirlik bu koşullarda bile fındık alıyor ve mamül haline getirip 26 ülkeye ihraç ediyor. Yani ihracatçılar gibi kabuklu fındık ya da kabuksuz fındık olarak satmıyor. İşliyor ve mamül üretiyor. Ve dolayısıyla ülkemize daha çok döviz girdisi sağlıyor.”

TABAN FİYAT BEKLENTİSİ

Mutioğlu, son olarak üreticinin taban fiyatı beklentisini açıkladı:

“Biz, bir ay önce maliyet raporu çıkarttık. Bir kilogram fındığın maliyeti 71 liraydı. Ondan sonra akaryakıt zamları geldi, döviz yükseldi. Bütün maliyetler yükseldi. Maliyetimizi güncelledik. 80 lira oldu. 80 liradan sonra bu sefer akaryakıta yine zam geldi. Yani fiyatlar yerinde durmuyor ki bir rakam belirleyelim. Evet, yaptığımız çalışmalar sonucunda fındık taban fiyatının 120 lira olması gerekiyor. Bu fiyatın üzerinde olursa üretici mağdur olmaz. Aksi halde büyük sıkıntı yaşar. Üreticilerimiz borçla yaşıyor. Kredi kartlarıyla borcunu durmadan öteliyor.”

Sonraki Haber