Düzce’yi kuzeye taşıyalım

Vatan Partisi Düzce İl Başkanı Fethi Sönmez, rapor hazırladı, Vali’ye sundu. Düzce’nin hava kirliliğinde Türkiye’nin önde giden illerinden olduğunu belirtti, tarım alanlarının imara açılmamasını istedi. Sönmez, deprem riski açısından yerleşimin kuzeye kaymasını önerdi .

Vatan Partisi Düzce İl Başkanı Fethi Sönmez, Vali Selçuk Aslan’ı makamında ziyaret etti. Düzce’nin sorunlarının konuşulduğu ziyarette, Vatan Partisi tarafından hazırlanan “Düzce’nin Sorunları ve Çözüm Önerilerimiz” başlıklı dosya, Vali Aslan’a sunuldu. Hava kirliliğinden tarım alanlarına depremden uyuşturucuyla kadar şehrin birçok sorunu için çözümler sıralandı.

Dosyada öne çıkan başlıklar şöyle:

UYUŞTURUCUYLA TOPYEKÛN MÜCADELE

Dosyada son yıllarda uyuşturucu kullanımının gençler arasında hızla çoğaldığı belirtildi, topyekûn mücadele çağrısı yapıldı:

“‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ projesi yaygınlaştırılmalıdır. Köyde, şehirde ulaşılmayan anne kalmamalıdır. Yeşilay Danışmanlık Merkezi veya temsilciliği ilçelerde de olmalı veya kaymakamlık bünyesinde rehberlik ve yönlendirme merkezi kurulmalı. İlde valilik, ilçelerde kaymakamlıklar öncülüğünde, başta muhtarlar olmak üzere tüm siyasi partiler, sendikalar ve kitle örgütlerinin katılacağı bilgilendirme, değerlendirme toplantıları yapılmalıdır. Toplumun her kesiminde uyuşturucuya karşı duyarlılık ve refleks oluşturulmalı. Hep birlikte uyuşturucuya geçit vermeyen bir duvar oluşturmalıyız.”

TARIM TOPRAKLARI KORUNMALI

Düzce’nin hava kirliliğinde Türkiye’nin önde giden illerinden olduğu belirtilen dosyada hava kirliliğinin yüzde 30’unu fabrikaların oluşturduğu ifade edildi, çözümler şöyle sıralandı:

“Ovanın, tarım topraklarının imara, sanayiye açılmasına son verilmeli. Birinci sınıf tarım arazilerindeki imar kararları iptal edilmeli. Kaynaşlı’dan Çilimli’ye kadar kuzeyde bir yay takip edilmeli. Bu bölgedeki köyler doğru planlamalarla imara açılıp, yerleşime özendirilmeli. İmara açılan bölgeler kamu eliyle istimlak edilerek arsa üretilmeli.

“Kömür kullanımı kesinlikle yasaklanmalı. Doğalgaz dağıtımı kâr hesabıyla değil, hava kirliliği sorunu gözetilerek halk sağlığı gözetilerek yaygınlaştırılmalıdır. Doğal gaz bağlatmada ekonomik yetersizliği olan yurttaşlara kredi ve benzeri destekte bulunulmalı. Hiç yoksa doğal gaz sobası ile ısınmaları sağlanmalıdır. Kirlilik yaratan fabrikalar kamu eliyle denetlenmeli. Kesinlikle kirlilik yaratmaları önlenmeli. Gerektiğinde kapısı mühürlenmelidir.”

FESTİVALLER ÜRETİMİ ESAS ALMALI

Raporda ayrıca festivallerde sadece eğlencenin esas alındığı üretim, tanıtım, yerel sanatçı ve değerlerin geliştirilmesinin göz ardı edildiği belirtilerek, “Festivallerin şehir için bir amacı ve hedefi olmalı. Bu anlamda festivallerin adında da devamlılık olmalı. Festivallerde üretim, doğal güzellikler, özellikle coğrafi işaret alan ürünlerimiz tanıtılmalı. Yerel sanatçı ve zanaatçılar öne çıkarılmalı, desteklenmeli. Kaynaklar buralara harcanmalı.” denildi.

DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM

Sunulan dosyada depremlere hazırlıkla ilgili de görüşler sunuldu. Bölgenin deprem riski taşıdığı belirtildi, Düzce’de yaşayan mimar, mühendis, akademisyen, müteahhit, kanaat önderleri ve yurttaşların ortak talepleri sıralandı:

“1999 depremi öncesi yapılmış, binaların depreme karşı bina risk analizlerinin ivedilikle yapılarak kentsel dönüşümün acil yapılması. Bunun için takvim oluşturulması. Düzce il genelinde, fay hattı üzerinde bulunan binalar, fay hattından uzaklaştırılsın. Düzce’nin mikro bölgelendirme çalışmalarının ivedilikle yapılması gerekmektedir. Bu veriler dikkate alınarak kat sayısı; zemin özelliğine, bilimsel verilere göre belirlensin. Bilim dışı hiçbir irade müdahale edemesin. Alüvyonlu tarım topraklarına tüm il genelinde inşaat izni verilmesin. Hem hava kirliliği hem de zemin açısından Düzce yerleşim için kuzey yamaçlara yönelsin. Bahçeşehir örnek model alınsın.”

‘İŞÇİLERİN HAKLARI ENGELLENMESİN’

Dosyada işçi işveren ilişkilerine de değinildi. İşçilerin anayasal hakları olan sendikaya üye olduklarında çeşitli baskılara uğradığı ve işten atıldıkları belirtilerek şöyle denildi:

“Ticaret ve sanayi odası, İŞKUR gibi kuruluşlar aracılığı ile işverenlerin uyarılması. İşçilerin yasal hakları olan sendikalaşma haklarının engellenmemesi.

İşten atılan işçilerin adları bir nevi sabıka kaydı gibi diğer firmalara bildirilerek iş bulmaları engellendiği iddiaları mevcut. Bunun yapılmaması.

Bazı işverenler, sendikaya üye olan işçileri yüz kızartıcı maddelerden atarak işçilerin işsizlik maaşı almalarını, yeni işe girmelerini engellemekte; Adeta burnunu sürterek sendikalaşmak isteyen işçilerde korku yaratmaktalar. Buna engel olunmalı.

Üreten sanayicimiz, fabrikalarımız ekmek teknemizdir. Bunlara elbet sahip çıkacağız. Ancak hile yaparak, işçilerin yasal haklarının engellenmesi kabul edilemez.”

‘TABELALAR TÜRKÇE OLSUN’

“Tüm ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de özentili bir şekilde yabancı veya Türkçemizi bozan biçimde tabelalar kullanılmaktadır. Yabancı veya bozuk Türkçe ile yazılmış tabela kullanımını engelleyici, Türkçe tabela kullanımını teşvik edici tedbirler alınmalı.”

Sonraki Haber