E. TBMM Başkanvekili, duayen siyasetçi Hasan Korkmazcan: Yargıtay yıkıcı zaafı açığa çıkardı
Yargıtay, AYM'nin bireysel başvuru incelemelerinde hukuk sistemini kaosa sürükleyecek şekilde kararlar aldığını belirtti. Açıklamayı değerlendiren Korkmazcan, 'Yargıtay, tutumuyla devlet işleyişindeki yıkıcı zaafları, milli hukukun üstünlüğü duyarlılığıyla açığa çıkardı.' dedi.
Eski TBMM Başkanvekili, Türk Parlamenterler Birliği Onursal Başkanı Hasan Korkmazcan, Yargıtay’ın Can Atalay kararı sonrası yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Korkmazcan, “Yargıtay, son olaylardaki tutumuyla devlet işleyişindeki yıkıcı zaafları, milli hukukun üstünlüğü duyarlılığıyla açığa çıkarmıştır. Ülkemize karşı Atlantik kaynaklı yıkıcı faaliyetlerin nerelerde yoğunlaştığı da hukuk ölçütleriyle ifade edilmiştir.” şeklinde konuştu.
Gezi davası Can Atalay’la ilgili ihlal kararı üzerine açıklama yapan Yargıtay, Anayasa Mahkemesinin (AYM) tartışmalara konu olan davada, anayasa koyucunun iradesini yok sayarak Anayasa’nın ilgili maddesini işlevsiz bıraktığını vurguladı. Yargıtay açıklamasını Aydınlık’a yorumlayan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Korkmazcan, AYM çoğunluğunun Türkiye’ye yönelik bölücülük, terör, gizli işgal ve milli ekonomiyi çökertme girişimlerinde siyasi bir duruş sergilediğini kaydederek, “Bu duruş çoğunlukla, hukuktan, anayasadan, ulusal egemenlikten ve hukuk devleti ilkelerinden yana görünmemektedir. Aksine Anayasa Mahkemesi önyargılı AB kurumlarının Türkiye uzantısı, AİHM’nin alt birimi görüntüsü vermektedir” diye konuştu. Korkmazcan özetle şunları söyledi:
‘YAŞAMSAL ÖNEMDE’
“Yargıtay Başkanlığının basın açıklaması TBMM’ye yapılan acil görev çağrısıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa değişiklikleri yapma yetkisine sahip yasama erki olarak TBMM bu çağrıyı derhal önemi ölçüsünde değerlendirmelidir. Konu devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü açısından yaşamsal bir önemdedir. Yargıtay, son olaylardaki tutumuyla devlet işleyişindeki yıkıcı zaafları, milli hukukun üstünlüğü duyarlılığıyla açığa çıkarmıştır. Ülkemize karşı Atlantik kaynaklı yıkıcı faaliyetlerin nerelerde yoğunlaştığı da hukuk ölçütleriyle ifade edilmiştir.”
‘DURUŞU HUKUKTAN YANA DEĞİL’
“Anayasa Mahkemesi çoğunluğunun, Türkiye Cumhuriyeti-AB ilişkilerinde kendini konumlandırdığı kaygan zeminin yanlışlığı böylece Yargıtay tarafından da belirlenmiş olmaktadır. Anayasa Mahkemesi çoğunluğu özellikle Türkiye’ye yönelik bölücülük, terör, gizli işgal ve milli ekonomiyi çökertme girişimlerinde siyasi bir duruş sergilemektedir. Bu duruş çoğunlukla, hukuktan, anayasadan, ulusal egemenlikten ve hukuk devleti ilkelerinden yana görünmemektedir. Aksine Anayasa Mahkemesi önyargılı AB kurumlarının Türkiye uzantısı, AİHM’nin alt birimi görüntüsü vermektedir. PKK, FETÖ iltisaklı suçlular, ABD güdümlü siyasetin konjonktürel eylemleri konularındaki yönelimler bunun örnekleridir.”
HDP KAPATMA DAVASINI GÖSTERDİ
“HDP kapatma davasında izlenen sürüncemeli yöntem Anayasa Mahkemesi’nin hukuk kurumu kimliğini tartışılır hale getirmiştir. Bu durum hukuk düzenin öngörülemezliliğe ve kamu yönetimini felce sürükleyecek bir iklim oluşturmaktadır. Yargıtay açıklamasında bu husus açıklıkla belirtilmiştir. Yasama erki böyle durumlarda çağrılara seyirci kalamaz. Ülke ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemeler yapmak artık en öncelikli sorunumuz haline gelmiştir. AB süreçlerinde hukuk sistemimize sızdırılan düzenlemelerin devletimizin kimliğine yönelik bir saldırı olduğu tüm açıklığıyla ortadadır. TBMM bu süreçte yürürlüğe konulan bütün düzenlemeleri anayasal ve yasal alanlardan arındırmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız, egemen ve Cumhuriyetinin 200’üncü yılına girmiş başı dik bir ülke olduğunu böylelikle yeniden ortaya koymalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün belirttiği gibi ilelebet payidar olacaktır. Günümüzün yeni insanlık mimarisinin yapılanmasında öncülük görevi Türk devletini beklemektedir. Artık yeni sorumluluklarımıza doğru yönelmenin, mütareke dönemi ve neokapitülasyon zihniyetinden kurtulmanın zamanı gelmiştir.”
‘SON MERCİİ YARGITAY’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde düzenlenen Yargı Teşkilatı Toplantısı'na katıldı. Tunç burada yaptığı konuşmada, Can Atalay hakkında AYM ve Yargıtay’ın verdiği kararların, Anayasa'dan kaynaklanan tartışmalar olduğunu söyledi. AYM ile Yargıtay arasında çıkan, aslında uzun süredir devam eden sorunun kaynağının da Anayasa olduğunu ileri süren Bakan Tunç, Anayasa'nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararları herkesi bağlar. Böyle bir madde varken 154. maddeye de baktığımız zaman adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciinin Yargıtay olduğu da belirtiliyor.” dedi.
‘YARGI KARARLARI TARTIŞILABİLİR’
Tunç, şunları kaydetti:
“Sorunu hukuk içerisinde çözebilecek dirayette Meclisimiz var. Milletin temsilcileri var, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde sorunlar yine hukuk içerisinde çözülür. Yargı kararları elbette ki tartışılabilir ancak birileri tarafından bu konu farklı boyuta çekilmek isteniyorsa burada farklı bir kasıt vardır. Biz bunu reddediyoruz. Bunu millet de reddeder. Bu mesele hukuk içerisinde çözülecektir. Hiç kimse buradan yargı kurumlarımızı yıpratmaya yönelik tavır içerisinde olmamalıdır."