Economist yazarından Kılıçdaroğlu'na skandal çağrı

İngiliz ekonomist Timothy Ash, seçimler öncesinde Kılıçdaroğlu ile İngiltere'de yaptığı özel görüşmeyi açıklarken, "Londra'da Kılıçdaroğlu ve bazı yatırımcılarla bir araya geldim. Görüşmede Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıtların oldukça zayıf ve içi boş olduğunu gördüm. Erdoğan'ın dengi değil" dedi.

Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs zaferi sonrası batı dünyası sözde ekonomi yazarları ve içerideki işbirlikçileriyle ekonomiye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Borsa İstanbul'da bugün en fazla düşen şirketler arasında Türkiye'nin lider holdingleri yer aldı. Peki bu düşüşler normal mi? Birileri ekonomi üzerinden Türkiye'ye operasyon mu çekiyor?

İNGİLİZ EKONOMİST ASH: KILIÇDAROĞLU ZAYIF BİRİ

İngiliz ekonomist Timothy Ash, Kılıçdaroğlu'yla aylar önce kapalı kapılar ardında gerçekleştirdiği görüşmeyi açıkladı. Twitter hesabından açıklamada bulunan Ash, "Birkaç ay önce Londra'da Kılıçdaroğlu ve bazı yatırımcılarla bir araya geldim. Görüşmede Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıtların oldukça zayıf ve içi boş olduğunu gördüm. İşte ta o zaman dedim ki 'Bu adam Recep Tayyip Erdoğan'ın dengi değil" İfadelerini kullandı.

SKANDAL SPEKÜLASYON ÇAĞRISI

Ash sözlerine, "Muhalefet Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu zayıflıklarını en başından beri biliyordu. Hatta Akşener gemiyi terk etmeye bile çalıştı. Şimdi Kılıçdaroğlu'nun en iyi seçeneği seçmeni piyasaları 2. turdan önce tasfiye etmesi ve Erdoğana'a oy veren seçmenleri ekonomik risklerle pişman etmesi" şeklinde devam etti.

PİYASALARI KİMLER KARIŞTIRMAK İSTİYOR?

28 Mayıs Cumhurbaşkanı 2. tur seçimi öncesi piyasaları kimler karıştırmak istiyor. Ekonomist Arzu Odabaşı Ahaber'de değerlendirdi:

"Geçen haftadan itibaren piyasaları takip ederken çok net bir şekilde bankacılık sektöründe alımların olduğunu gördük. Geçen hafta anketlerde öne çıkarılan seçim sonucu tahminlerinin ve Sayın Muharrem Bey'in çekilmesiyle direkt bankacılık sektöründe alımlar gerçekleşti.

'VARSAYIMLAR ÜZERİNDEN GEÇEN HAFTA ALIMLAR GERÇEKLEŞTİ'

Bu durumu seçim sonuçlarına yönelik beklentiler ile gerçekleşen alımlar olduğu şeklinde yorumladık. Eğer sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa şeklindeki beklentiler ile bankacılık sektörünün faizlerde yukarı yönlü hareketi biraz daha iteceği ve ortodoks politikaların satın alınmaya başlanacağı yönünde alımlar gerçekleşti.

Bankacılık sektöründe ve piyasa değeri yüksek olan hisse senetlerinde tam tersi bir satım dalgası olunca diğer yan sektörlerde yani halka arzı daha orta ve küçük ölçekli henüz veya son yıllarda halka arz olmuş şirketlerde de yukarı yönlü hareketi görüyoruz. Dolayısıyla bu bir dengelenme sürecidir.

"BIST 100 5.500 SEVİYELERİNE YERLİ YATIRIMCIYLA GELDİ"

Mayıs ayı her şeyden bağımsız bir satış ayıdır da. Bugün, bu hafta veya bundan sonraki birkaç ay sonra kadar olan satış baskısı devam edebilir diye düşünüyorum. Bunun nedenini herhangi bir seçime bağlamak veya beklentiye bağlamanın çok da doğru olmadığını düşünüyorum. Ana resme baktığımızda endeks son üç yıldır yabancı yatırımcılarla 1500'den 5500'lere gelmedi. Kendi iç dinamiklerimiz, kendi gücümüzle, kendi sanayimizle, kendi büyümemizle biz buralara geldik. Büyük olasılıkla da bunu sürdürmeye devam edeceğiz.

YABANCI YATIRIMCININ PİYASADA YAPTIKLARI

Yabancı yatırımcı olsun veya olmasın hepimiz biliyoruz ki çok uzun zamandır yabancı yatırımcı gelmiyor, böyle bir niyet içinde değil. Çünkü yıllardır çok alışılmış bir durum var. Normalde yabancı yatırımcı yüksek faizle gelir. Dolarını yüksekten bozdurur. Döner yüksek faizini alır veya hisse senedi piyasalarına girer. Sonra dolar düşer. Düştüğü yerden de tekrar dolarını alır kendi ülkesine döner.

"TÜRK BORSASI VAZGEÇİLECEK BİR PİYASA DEĞİL"

Böylece çok güçlü kazançlar ve getiriler elde etmiş olur. Son dönemlerde bu kazançları elde edemediği için tabiki biraz can yanması söz konusu oldu. Gelişmekte olan ülkeler içinde Türkiye'nin vazgeçilmez olmasının nedeni bu. Bu nedenle bu kadar uğraşılıyoruz. Bu nedenle bu kadar konuşuluyoruz. Yorumlar değerlendirmeler alıyoruz. Ben bir şekilde ülkedeki büyüme ve sanayi güçlendikçe hisse senedi piyasalarına olan ilginin de yerli ve yabancı yatırımcı tarafından devam edeceğini tahmin ediyorum. Türkiye hisse senedi piyasalarının vazgeçilecek bir sermaye piyasası olduğunu düşünmüyorum.

"BU AÇIKLAMALAR PİYASALARDA EKSTRA BİR ETKİNLİK YARATMAZ"

Herkes bağlı olduğu yapı ve kuruluşlara göre değerlendirme yapıyor. Dolayısıyla Timothy'nin yaptığı yoruma da ben çok şaşırmıyorum. Ama Sayın Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede ikna olmadığını söylemesine şaşırdım açıkçası. Söylemleri hep aynı yönde olurken birdenbire böyle bir yorum gelmesini şaşırtıcı buldum açıkçası. Bir süredir içinde olup yaşadığımız bir süreci kendisi paylaşmış. Dolayısıyla bu açıklamaların piyasalarda ekstra bir etkinlik yaratacağını düşünmüyorum. Zaten yabancı yatırımcının bir süredir ilgisi düşük. Piyasalarımızı hızla artıran kendi iç yatırımcımızla bugün bu noktalara getirdik. Avrupa ve ABD'de büyümeme söz konusu. Dünyanın geri kalanında büyüyememe durumunda Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler de buralardan kısmen negatif yönde etkilenebilecek veya yine satış baskısı gelebilecektir. Bunu herhangi bir seçim sonucuna veya seçime bağlamış olmak birazcık ekonomik dengelerden uzaklaşmış olmak olacaktır."

Kaynak: Sabah

Sonraki Haber