Eğitim uzaktan karneler dijital

Eğitim öğretim yılının ilk yarısı sona erdi. Uzaktan eğitim alan öğrencilere karneleri de internet üzerinden verildi. Uzmanlar, zor bir dönemden geçtiğimizi hatırlattı, evde tatil için önerilerde bulundu

2020-2021 eğitim öğretim yılı yarıyıl tatiline giren öğrenciler karnelerine de e-Okul sistemi üzerinden ulaştı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında eğitime uzaktan canlı derslerle evlerinde devam eden öğrencilerin yarıyıl tatili başladı. Uzmanlar, tatilde öğrencilere ekrandan uzak kalmaları uyarısında bulundu.

Birinci dönemin son canlı dersi dün gerçekleşti. Böylece üç hafta sürecek yarıyıl tatili de başladı. Öğrenciler bu yıl karne heyecanını evlerinde yaşadılar. Kırklareli'nde de Gazi Osman Paşa İlkokulu 1. sınıf öğrencisi Berke Türkeş, okulunu arkadaşlarını ve öğretmenini çok özlediğini söyledi. Türkeş, "İnşallah koronavirüs gider de arkadaşlarımla oynarım, okuluma gidebilirim" dedi. Anne Semra Türkeş ara tatili dinlenerek geçireceklerini söyledi. Edirne Selimiye İmam Hatip Ortaokulu 5. Sınıf öğrencisi Ceylin Mergü de “Uzaktan karne almak değişik bir duygu. Pandemi kimsenin suçu değil, çıkan bir hastalık. Devletimiz buna göre bazı kurallar koydu, sosyal mesafe ve sokağa çıkma yasakları gibi ama hepsi bizim sağlığımız için” dedi. Uzmanlar ise uzun süre ekrana maruz kalan ve evde vakit geçiren öğrencilerin, yarıyıl tatilinde ekrandan uzak kalmaları ve evlerinde yapabilecekleri fiziksel aktivitelere yönelmelerini öneriyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜ-C) Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Hakan Şahin, yaptığı açıklamada, salgın sürecinin öğrencilerin psikolojisini ve okula bakış açılarını olumsuz etkilediğini, ilk önce tatil gibi görülen bu süreçten mutlu olduklarını ama bunun uzamasıyla sorunlarla karşılaşmaya başladıklarını anlattı.

EVDE TATİL

Hakan Şahin, ilkokul birinci sınıfın okuma ve yazmanın en güçlü ve hızlı öğrenildiği dönem olduğunu, seslerin uzaktan eğitimle verilebileceğini ama yazmanın öğretmenin rehberliğinde olması gerektiğini, çocukların salgın nedeniyle bundan mahrum kaldıklarını vurguladı. Çocukların belki de hayatları boyunca karşılaşabilecekleri en farklı yarıyıl tatiline girdiklerini ifade eden Şahin, salgın nedeniyle bu dönemde fiziki olarak evde vakit geçirdiklerini, aktif bir okul hayatlarının olmadığını ve Kovid-19 tedbirleri nedeniyle tatilin büyük bir bölümünü de evde geçireceklerini dile getirdi.

RUTİN OLUŞTURULMALI

Şahin, yarıyıl tatili için öğrencilere şu önerilerde bulundu: "Dijital ortama çok fazla maruz kaldılar. Öğrencilere tavsiyem, dijitalden ve ekrandan uzak durmaları. Bu 21 günlük tatilde neler yapılabilir? Günlük bir ritim oluşturulup ona göre hareket edilebilir. Çocuklar bu rutinleri severler. Uyanma saati, kahvaltı saati, oyun saati, daha büyük çocuklar için okuma saati gibi... Anaokulu ve ilkokul çocukları için yarı yapılandırılmış diye tabir edilen legolarla küçük oyun alanları oluşturulabilir. Ebeveynleriyle varsa kardeşleriyle daha çok fiziksel aktivite, sosyal duygusal etkinlikler ve eğitimler yapılabilir."

EVDE PARKURLAR KURABİLİRLER

Çocukların salgın döneminde evlere hapsolduğunu ve hareketsiz kaldığını belirten Şahin, "Evleri müsait olanlar için çocuklara fiziksel aktivite ağırlıklı oyunlar ve etkinlikler öneriyoruz. Tatili evlerinde parkur tarzı oyunlar kurarak daha eğlenceli hale getirilebilir ve verimli geçirebilirler" dedi.

SOSYAL VE SANATSAL FAALİYETLER

Müzik, resim gibi alanlarda yetenekleri olan öğrencilerin bu alanlara yönelebileceklerini belirten Şahin, şöyle konuştu: "Tatil, 'Tamamen kitabı, defteri, kalemi, bırakalım' anlamına da gelmiyor. Çünkü bu süreçte eğitim gören çocukların durumu uzmanlarca 'kayıp nesil' olarak tanımlanıyor. Ne kadar uzaktan eğitim olsa da hiçbir eğitim yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Çocuklarımızın bu açığı bir şekilde kapatmalı, derslerden tamamen uzaklaşmaları doğru değil. Daha çok fiziki materyali ve kitabı olan etkinliklere yönelmeleri iyi olacaktır. Sosyal ve sanatsal faaliyetlere de biraz daha fazla ağırlık verebilirler."

KAYGILARINI AZALTIN

Dr. Öğr. Üyesi Şahin, ebeveynlere, çocukların salgınla ilgili kaygılarını en aza indirmeleri tavsiyesinde bulunarak, şunları kaydetti: "Kaygılarını azaltmak için diğer arkadaşlarını örnek göstererek onlarla konuşturabiliriz. Burada ebeveynlere düşen en büyük sorumluluk, sakin, hoşgörülü ve nazik olmaları. Çünkü onlar da bu süreçte evlerinde, bazıları işlerini kaybetti, bazıları farklı bir çalışma sistemine geçti. Çocuklarına, hem sosyal duygusal anlamda hem de diğer gelişim anlamlarında destek olabilirler. Çocuklarının kitap okumalarına refakat edebilirler. Çocuklarının eksik konuları varsa onları tamamlamalarına yardımcı olabilirler. İmkanları varsa evde farklı bir aktivite, etkinlik yaratabilirler. Çocuklarını yetenek, ilgi ve becerileri açısından destekleyebilirler."

NOTUYLA ÖLÇMEYİN

Öğrencilerin karnelerini dijital ortamda alacaklarını hatırlatan Şahin, ebeveynlere, "Ne not getirirse getirsin o çocuk bizim çocuğumuz, o not onun sadece hayatının bir parçası. Hiçbir şekilde aldığı notla çocuğu olumsuz bir şekilde eleştirmemeli. Hele hele bu dönem hiç eleştirmemeli. Çünkü bu dönem kaygının, stresin, öfkenin, sinirin en fazla olduğu dönem" uyarısında bulundu.

Sonraki Haber