Eğitimciler şuradan umutlu

Milli Eğitim Şurası'nın toplanmasından mutlu ve umutlu olduklarını dile getiren eğitimciler, şurada alınacak tavsiye kararlarının hızlıca hayata geçirilmesi önerisinde bulundu. Görüşülen tavsiye kararlarının geleceğimizi etkileyeceğine dikkat çektiler.

20. Milli Eğitim Şurası'na Türkiye'nin dört bir yanından eğitimciler katıldı. Eğitimciler, şurada ele alınan önerilerin daha kapsamlı görüşülmesi istiyor. Eğitimciler, şuradan çıkacak tavsiyelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Milli eğitim sistemi için tavsiye kararları almak üzere 7 yıl aranın ardından toplanan 20. Milli Eğitim Şurası'nda kurulan "Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği", "Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi" ve "Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi" başlıklarında özel ihtisas komisyonları çalışmalarını dün tamamladı. Bugün Genel Kurul Toplantısı'nda yapılacak oylamanın ardından tavsiye kararları alınacak ve şura sona erecek.

'ŞIRNAK'I TEMSİLEN GELDİM'

Şuraya ilişkin görüşlerini sorduğumuz Şırnak Uludere Gül Bahçesi Anaokulunda Müdür Vekili olarak görev yapan Okul Öncesi Öğretmeni Büşra Gümüş, “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği” komisyonunda olduğunu söyledi. Fırsat eşitliğine en çok ihtiyaç duyulan illerden Şırnak'ta eğitimciliği anlatan Gümüş, şöyle dedi:

“Şuraya Şırnak Uludere'yi temsilen geldim. Şurada alınan kararlar çok anlamlı. Fırsat eşitliğinde en dikkat çeken konu okul öncesi eğitim. Beş yaş grubu öğrencilerimizin okula devamını sağlamaya yönelik çalışmalar beni çok sevindirdi. İlkokula geçmeden önce çocukların anaokuluna gitmeye ihtiyacı var. Hele ki salgın sonrası...”

KÖY OKULLARINDA

DEVAMSIZLIK SORUNU

Şırnak'taki okullarda yaşanan sorunlara da değinen Gümüş, şöyle konuştu:

“Köy okullarında en büyük sıkıntı devamsızlık ve ailenin eğitime katılımı. Çünkü okul öncesi yaş grubunda ailenin eğitime katılması çok önemli, değerli. Şurada da bu konularda kararlar alınacak.”

ÖĞRETMENLER ARASINDA İLİŞKİLER

GÜÇLENDİRİLECEK

Gümüş, öğretmenlik meslek kanununun hazırlıklarının yapıldığını hatırlatmamız üzerine, “Öğretmenler olarak bu konunun çözülmesine çok sevindik. İhtiyacımız olan bir konuydu” dedi. Kadrolu ve sözleşmeli öğretmen ayrımının kaldırılmasına ise “Bu ayrımın olmaması öğretmenler arasında ilişkileri güçlendirilecek” değerlendirmesinde bulundu.

ÖĞRETMEN ADAYLARININ EĞİTİMİ

Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Doç. Dr. Sedef Canbazoğlu Bilici, 15 yıldır öğretmen eğitimi ve öğretmen yeterlilikleri üzerine teorik ve uygulamalı çalışmalar yaptığını anlattı. Bilici, “Burada da öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesi için çalışma yapan komisyondayım. Bu komisyonda öğretmen adaylarının eğitimini ele alıyoruz. Öğretmen adaylarının programlarında nasıl iyileştirmeler yapılabiliri konuşuyoruz. Şurada demokratik bir ortam var. Farklı paydaşlar burada” dedi.

Prof. Dr. Tuğba Yelken ise şuranın yapılmasının zamanının geldiğini belirtti. “Somut adımlar atılıyor. Ön hazırlıkları görüşüyoruz” diyen Yelken, öğretmenlik meslek kanunun çıkarılacak olmasını da olumlu bulduğunu belirtti.

'KEŞKE TARTIŞACAK DAHA ÇOK VAKİT OLSAYDI'

MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Mustafa Özcan, şuraya ilişkin bazı eleştirilerini de şöyle dile getirdi:

“7 yıl önceki şuraya da katılmıştım. Konuları uzunca tartışmıştık. Şimdi şura süresi çok kısa. Keşke konuların görüşülmesi için daha uzun bir zaman dilimi olsaydı. Umarım alınan tavsiye kararları işe yarar. Şuranın ana teması fırsat eşitliği. Eşit imkanlar sağlamak önemli ama yeterli değil. Eşit olmayan çocuklara eşit olmayan imkanlar vermek mümkün değil. Adil olmaya ihtiyaç var.”

'ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ İÇİN ŞURA ÇOK ÖNEMLİ'

Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Başkanı Şule Perinçek, Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği komisyonunda yer aldığını belirtti. Perinçek, “Eğitim alanında öğretmenlerimizin yetiştirilmesi açısından konuları ele aldık. Az önce ailelerin eğitimine yönelik maddeyi görüştük, çok önemliydi. İlk görüştüğümüz madde de bütün okullarda öğlen yemeği verilmesine yönelik bir tavsiye dile getirildi” dedi. Perinçek, önümüzdeki süreç için şuranın yapılması ve alınan kararların değerli, önemli olduğunu söyledi. Eğitimde bilinç yaratmak ve maddi zorlukları paylaşmak gerektiğine dikkat çekti.

MEB HER ADIMI RAPORLAŞTIRACAK

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 20. Milli Eğitim Şurası'nda alınacak tavsiye kararlarına ilişkin önceki şuralardan farklı bir uygulamaya gideceklerini ve bu kararlarla ilgili atılan her adımı, raporlarla tüm kamuoyuyla ve şura üyeleriyle paylaşacaklarını söyledi.

Özer, şurada alınan tavsiye kararlarının takibinin nasıl yapılacağına yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:

"Bilindiği gibi şurada alınan kararlar tavsiye niteliğinde. Milli Eğitim Bakanlığı olarak istediğimiz, alınmış bu kararları, öncelik verdiğimiz alanlarda politika oluşturmada altyapı olarak, bir çerçeve olarak tutmak, politikaları ona göre oluşturmak, onları sahada uygulamaya geçirmek ve bu çerçevede atılan her adımı da raporlarla tüm kamuoyuyla, şura üyeleriyle paylaşmak. Dolayısıyla bu şuranın daha önceki şuralardan farkı belki de bu olacak."

3 KOMİSYONDA YER ALAN ÖNERİLER

Şura hazırlık çalışmaları kapsamında 32 bin 643 görüş geldi. Bakanlık bünyesinde oluşturulan komisyonlarca, paydaşların tüm görüşleri bir araya getirilerek taslak madde önerileri oluşturuldu. Dün ihtisas komisyon çalışmalarında ele alınan önerilere son hali verildi. Şuraya 600'e yakın üye katıldı. Kurulan "Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği", "Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi" ve "Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi" başlıklarındaki özel ihtisas komisyonlarında yer alan önerilerden bazıları şöyle:

Beş yaş okullaşma oranının kısa vadede yüzde 100'e ulaştırılması için gerekli fiziki ve beşeri imkanlar sağlanmalıdır. Ayrıca 3-4 yaş için de eğitime erişim imkanları artırılmalıdır.

Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuk gelişim uzmanlarının yanı sıra destek eğitim personeli/usta öğretici, güvenlik görevlisi, yardımcı hizmetli istihdam edilmelidir.

Dezavantajlı bölgeler ve gruplara yönelik okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırmak için farklı modeller (gezici öğretmen sınıfı, gezici sınıf, taşıma merkezi ana sınıfı, yaz eğitimi, taşımalı eğitim vb.) kullanılmalıdır.

Okul öncesi eğitime kazandırılabilecek mekanların (okul binası, sağlık merkezleri, belediye binaları vb. kurum binaları) olması durumunda taşımalı eğitim yerine yerinde eğitim öncelikli olarak değerlendirilmelidir.

37-78 aylık özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin öncelikle kaynaştırma yoluyla eğitime katılımı sağlanmalı.

Tüm okullarda ücretsiz öğle yemeği ve beslenme desteği sağlanmalıdır.

Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için ailelerin maddi yükünün azaltılması amacıyla çalışmalar yapılmalı.

Eğitime erişimi desteklemek amacıyla şartlı eğitim yardımlarının miktarı artırılmalıdır.

İhtiyacı olan öğrencilere teknolojik araç ve eğitim-öğretim materyali desteği sağlanmalıdır. *Burs verilen öğrenci sayısı artırılmalıdır.

Eğitim kurumlarında sağlık personeli (hemşire), teknik eleman ve güvenlik personeli istihdam edilmelidir

Yabancı dil ağırlıklı mesleki eğitim programları, sanal ve artırılmış gerçeklik, alana özgü yazılım ve kodlama eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır.

Hazırlık sınıfı bulunan Anadolu teknik programlarındaki derslerin en az yüzde 30'u yabancı dil olarak verilmelidir. Anadolu meslek programları için verilen mesleki yabancı dil derslerinin içeriği genişletilerek güçlendirilmelidir.

Meslek odaları ile Organize Sanayi Bölge Müdürlükleri bütçelerinden mesleki eğitime pay ayrılması sağlanmalıdır.

Meslek lisesinden mezun olan öğrencinin beceri eğitimi/staj yaptığı işletmede istihdam edilmesi durumunda ilgili işletmeye vergi indirimi yapılması gibi teşvik edici uygulamalara gidilmelidir.

Öğretmen mesleki gelişim programları yeniden yapılandırılmalı, kıdem ile ilişkisi kurularak belli kıdem aralıkları için eğitim paketleri oluşturulmalı, eğitim kurulları ve zümreler daha işlevsel hale getirilmelidir. Öğretmenlerin mesleki gelişim programları güncel ihtiyaçlar temelinde belirlenmelidir.

Öğretmenlik mesleğini ve yöneticiliği daha cazip hale getirecek şekilde maaş ve özlük hakları (yıpranma payı gibi) yeniden düzenlenmelidir.

Sözleşmeli öğretmenlik alımlarında mülakatlar kaldırılmalıdır.

Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin devlet okullarında görev yapan öğretmenlerle asgari aynı düzeyde özlük haklarına sahip olmaları yönünde düzenleme yapılmalıdır.

Birinci derece öğretmenler için 3600 ek gösterge verilmelidir.

Sonraki Haber