Eğitimde pansuman çözüm sağlamaz
Ayla Erdem, ilköğretim ve lise eğitiminde yeni adımları değerlendirdi, ‘Olumlu yanları var, olumsuzluklar da oldukça fazla. Daha önemlisi, sistem içinde pansuman yapmak, çözüm getirmiyor’ dedi.
Hepimizin Sendikası Grubu Sözcüsü Ayla Erdem, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), olumsuzlukları sistem içinde kalarak, pansuman yaparak çözmeye çalıştığını söyledi. Erdem, “Eğitim öğretimde, köklü çözümlere gitmek gerekiyor” dedi. MEB’in eğitimde attığı adımları Aydınlık’a değerlendiren Erdem şöyle konuştu:
“Devlette devamlılık esastır. Eğitimde bunu göremiyoruz. Doğru kararlar da var. Ancak kararlar, eğitim-öğretim unsurları olan kişilerle diyalog kurulmadan alınıyor. Kararlar olumlu olsa bile idareciler hazır değil, öğretmenler hazır değil. Milli Eğitim Müdürlükleri çapında hazırlık yapılmalıydı. Plansız, programsız karar alınıyor ve uygulamada sorunlar ortaya çıkıyor.”
Ayla Erdem, MEB kararlarında olumlu ve olumsuz gördüğü adımları şöyle özetledi:
TÜRKÇE HEDEFİ ÇOK OLUMLU
-
En önemlisi, Türkçe, ana dil becerisi öne çıkarılmış. İlkokulda bir, iki, üçüncü sınıflarda zaten sınav yoktu, dördüncü sınıftan itibaren vardı. Şimdi ilkokulun tamamında sınav olmayacak. Ortaokulda yazılı, klasik dediğimiz sınavlar olacak. Bunlar ilçe ve il milli eğitim müdürlüğünün ortaklaşa belirlediği bir sınav takviminde de yapılabilecek. Eğer belirlemediyse okul içinde zümreler olarak ortak sınav yapılacak ama test değil, yazılı sınav. Çocukların Türkçe'de okuma, yazma, kendini ifade etme hatta Türkçe'de uygulamalı değerlendirme yapma yetilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu son derece önemli, olumlu.
ÜCRETSİZ YEMEK KALDIRILMASIN
-
Taşımalı eğitim öğrenciler açısından da aileler açısından da doğru değil. Eğitim öğretim açısından da sakıncalı. Ama bakıyoruz taşımalı eğitime devam ediliyor. Yatılı bölge okulları, öncelikle oralar açılmalı.
-
Taşımalı eğitimde yemek dört çeşitten üç çeşide indiriliyor. Öğrencilerin yiyeceğinden tasarrufa gidilmesini son derece yanlış buluyoruz.
Geçen sene ana sınıflarında ücretsiz kahvaltı başlatılmıştı, şimdi kaldırılmış.
Buralardan tasarruf doğru değil.
-
Okullarda DYK dediğimiz öğrenci yetiştirme kurslarının sınırlandırılacağı ifade ediliyor. Bu özel okulların önünü açar. Merdiven altı dershanelerin önünü açar.
ÇOCUK İŞÇİLİĞE ÖNLEM
-
Çocuk işçilikten bahsediyorduk. Çocuklar 11 yaşında, 12 yaşında, mesleki eğitim merkezleri kanalıyla gizli saklı çalıştırılabiliyorlardı. Mesleki eğitim merkezlerine girişe 14 yaş sınırı geldi, bu son derece olumlu. Bu, Orta Vadeli Plan’da (OVP) da belirtiliyor.
ÖZEL ÖĞRETMENLER ÖNLÜK GİYEMEZ
-
Öğretmenlere önlük giyme şartı getirilmiş. Ben özel eğitim öğretmeniyim, özel eğitimde bunu uygulamak çok çok zor. Çünkü engelli bireylerle çalışıyoruz. Beyaz önlük, özel öğrencilerde öğretmenin doktor, hemşire gibi algılanmasına neden olabilir. İletişimin önünde çok büyük engel olur. Rehber öğretmenler de beyaz önlük giymemeli.
Şunu da belirtelim: önlük genel olarak öğretmen kıyafetlerine bir çeki düzen getirmesi bakımından olumlu.
LGBT PROPAGANDASINA KARŞI TUTARLI OLUNMALI
-
Seçmeli derslerde dokuzuncu sınıflarda din dersleri konulmasını dayatma olarak görüyoruz.
-
Seçmeli derslerde “10, 11, 12. sınıflarda kategoriler var. Birinci kategori, ikinci, üçüncü, dördüncü kategori gibi. Kur'an-ı Kerim öğrenme, Arapça öğrenme, Hazreti Muhammed'in hayatı gibi derslerin yanı sıra ‘kültür ve medeniyetler’ gibi bir seçmeli ders konulmuş. O derslere Türkçe öğretmenleri ya da sosyal bilgiler öğretmenleri girecek.
-
En önemlisi, üçüncü kategoride sanat ve spor eklenmiş. Öğrenci sanat resim, müzik, beden eğitimi almadan mezun olmayacak; son derece olumlu.
-
Son dönemde yaygınlaşan LGBT propagandasına karşı ortaokullarda, ‘Türk sosyal yaşamında aile’ diye bir seçmeli ders eklenmiş. Bunu koyuyorsunuz ama Bakanlığın tüm diğer projelerinde, araştırmalarında, Bakanlığın resmi sitesinde yazılı dokümanların hepsinde ‘toplumsal cinsiyet’ kavramı var. Öte yandan başka bir bakanlık, Sağlık Bakanlığı, üniversitelerde cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmasına göz yumuyor. Yani disiplinler arası, bakanlıklar arası bir eşgüdüm de yok.
-
Avrupa Birliği’nden destek alınarak projeler yapılmasının önü kesilmeli.