Ejderha'nın mesajı: Hegemonyaya karşı birlikte mücadele

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 50'yi aşkın Afrikalı lideri Pekin'de ağırlamayı sürdürüyor. Pazartesi gününden beri baş döndürücü bir diplomasi trafiğinin içinde olan Xi, Çin-Afrika İşbirliği Forumu (FOCAC) kapsamında Pekin'e gelen mevkidaşlarıyla ayrı ayrı ikili görüşmeler yaptı. Daha forum başlamadan işbirlikleri güçlendirildi, geleceğe dair güven tazelendi. Yakalanan bu sıra dışı ivme çarşamba günü yapılan resmi açılışla sürdü.

Devlet Başkanı, hoş geldiniz yemeğinde yaptığı konuşmada, sık sık ortak bir geleceğe sahip Çin-Afrika topluluğundan bahsetti, güçlü bir temele dayandığını, iyi bir başlangıçla kutsandığını ve geniş umutlara sahip olduğunu vurguladı. Bunun insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk inşa etmek için mükemmel bir örnek oluşturduğunu ve zamana ayak uydurarak daha da güçlendiğini belirtti. Sözlerini şu çarpıcı ifadelerle sürdürdü:

"Çin ile Afrika ulusları 20. yüzyılın ortalarından itibaren emperyalizm, sömürgecilik ve hegemonyacılıkla omuz omuza mücadele etti ve kalkınma, canlanma ve modernleşme yolunda el ele ilerledi."

'ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN...'

FOCAC'ın yollar, demiryolları, okullar ve hastaneler inşa eden bir platform sunarak birçok hayatı değiştirmeye yardımcı olduğunu söyleyen Devlet Başkanı, “Uluslararası durum nasıl değişirse değişsin, Çin ile Afrika arasındaki dostluk sürmekte ve zaman içinde daha da güçlenmektedir.” dedi. Birbirlerine destek olduklarını, önemli uluslararası ve bölgesel konularda yakın bir şekilde işbirliği yaparak bu yeni dönemde Küresel Güney için güçlü bir ses oluşturduklarını da sözlerine ekledi.

KÜRESEL GÜNEY İÇİN DÖNÜM NOKTASI

Çin basınının yayınladığı istatistiklere göre bu yılki FOCAC, Ejderha'nın son yıllarda ev sahipliği yaptığı diplomatik etkinliklerin ölçeği ve katılan liderlerin sayısı açısından yeni bir rekor kırdı. Aynı verilere göre zirve, Çin ve yurtdışından üç binden fazla kayıtlı gazeteciyi çekerek FOCAC için de ayrı bir rekor kırdı. Fakat uzmanlara göre belki de en önemlisi Çin-Afrika ilişkileri ve Küresel Güney ülkeleri arasındaki etkileşimlerin tarihinde önemli bir dönüm noktası haline geldi.

Artan ivmeye uygun olarak, Çin-Afrika işbirliğinin içeriği de yıllar içerisinde sürekli olarak güncelleniyor ve yükseltiliyor. Bu zirvenin üç "yeni" sonuca ulaşması bekleniyor:

- Ortak bir geleceğe sahip üst düzey bir Çin-Afrika topluluğu inşa etmeye yönelik yeni bir yolculuğa çıkmak;

- Çin ve Afrika arasındaki çeşitli sektörlerde işbirliğini derinleştirmek için yeni bir ivme kazanmak;

- Çin ve Afrika halkları arasındaki dostlukta yeni bir sayfa açmak.

KUŞAK VE YOL DERİNLEŞİYOR

Çin-Afrika işbirliği, tarım, altyapı ve üretim gibi geleneksel endüstrilerde güçlendirilirken, yeşil kalkınma, sağlık hizmeti, finans ve dijital inovasyon gibi daha fazla yeni sektör ve yeni unsurları içerecek şekilde genişliyor. Son yıllarda, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) ile yönlendirilen Afrika'nın sanayileşmesi ve çeşitli altyapı yetenekleri önemli gelişmeler kaydetti. FOCAC'ın önceki oturumları, eylem planlarında sürekli olarak "endüstriyel entegrasyon" ve "endüstrileşme"yi vurguladı. Bugüne kadar, 52 Afrika ülkesi ve Afrika Birliği Komisyonu, Çin ile BRI İşbirliği belgeleri imzaladı ki bunların derinleştirilmesi de bekleniyor.

BATI'YA DERSLER

Global Times forum ortaya koyduklarına ilişkin ilgi çekici bir noktaya parmak basıyor: “FOCAC Pekin Zirvesi kapsamında, Çin ve Çin-Afrika işbirliğini eleştiren Batı medyası tonunu değiştirdi. Bazı kuruluşlar Çin'in Afrika'da neden bu kadar güçlü bir çekiciliğe sahip olduğunu ve Afrika ülkelerinden neden destek aldığını araştırmaya yöneldi. Çin-Afrika işbirliğini kötüleyen bazı medya kuruluşları, Afrika ülkelerinin Çin ile olan etkileşimlerinden büyük fayda sağladığını kabul etmek zorunda. Aslında, ekonomik küreselleşmenin ciddi bir "güven krizi" ile karşı karşıya olduğu bir zamanda, Çin ve Afrika arasındaki ekonomik kalkınma "pastasını" genişletmek için yapılan işbirliği, küresel ekonomik kalkınma için içgörüler ve yön sağlıyor. Çin ve Afrika ayrıca, somut eylemlerle evrensel olarak faydalı ve kapsayıcı ekonomik küreselleşme arayışına olan bağlılıklarını aktif olarak uyguluyor.”