EKM'deki sergiye katılan sanatçılar Aydınlık'a konuştu 'Cumhuriyet'le mühürlendik'

'Yeni Dünyada Cumhuriyet'in Renkleri' sergisi 15 Kasım’a kadar devam edecek. Sergide 54 sanatçının eseri yer alıyor. Kadıköy’de bulunan kültür merkezi, sanatseverleri bekliyor

Cumhuriyet Bayramı'nda Erkan Yücel Kültür Merkezi (EKM)'nde açılan “Yeni Dünyada Cumhuriyet'in Renkleri” başlıklı karma sergiye yapıtlarıyla katılan sanatçılar Selda Çapraz, Elif Ergen ve Ruşen Eşref Yılmaz ile sanatları üzerine konuştuk.

Zafer Bilgin'in EKM'de düzenlediği resim heykel ve fotoğraf sergisinde toplam 54 sanatçının eseri bulunuyor. Sergi, 15 Kasım'a kadar devam edecek.

Kadıköy’de faaliyetlerini sürdüren EKM'nin kurucusu piyano öğretmeni Doç. Dr. İlhan Tonger, serginin açılışında yaptığı konuşmada, EKM'nin bir dayanışma ve imece örneği ile kurulduğunu vurgulayarak yaşaması için sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Elif Ergen

'ZOR GÜNLERDE UMUT OLMALIYIZ'

Sanatçılardan mimar ve ressam Selda Çapraz, Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaşılırken sanatçıların zor günlerde umut ve ışık olma sorumluluğuna dikkat çekti. 1967 İstanbul doğumlu sanatçı, İTÜ Mimarlık mezunu. İstanbul'un geçmişten bugüne tarihi dokusunu, mimari geçmişini ve kozmopolit yapısını resimlerinde ana konu edinen sanatçı, yaklaşık 30 yıllık aktif mimarlık döneminde 14 bireysel ve yurt içi sergiye, yurt dışında da birçok karma sergiye katılmış. 'Siluetler' adını verdiği bireysel sergilerinde, doğduğu ve yaşadığı İstanbul'u mimar gözüyle yorumlayan Selda Çapraz, resimlerini ve Cumhuriyet'in ilanının 98. yıldönümüne ilişkin düşüncelerini anlattı:

Selda Çapraz

“Resimlerimde farklı kültürlerin bir araya gelmesi, çok renklilik, metropollere özgü kaotik yapı, kısır döngüler, yaşamın acımasız ve çok renkli çarkları, kentlinin ve göçle gelenin düşsel öyküleriyle birleşip şehrin siluetlerini yakalıyor.

“Yaşadığımız topraklar binlerce yıldır sayısız düşünür, bilimadamı, sanatçı yetiştirdi. Hepsi bulunduğu dönemi aydınlattı. En son Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözüyle, her şey sonsuza kadar mühürlendi. Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaşırken çok heyecanlıyız. Biz sanatçılar zor günlerde umut ve ışık olmak zorundayız.

"Eserlerimizle insanların olumsuz duygularını, düşüncelerini, sıkıntılarını alıp rengarenk bir düşsel yolculuğun parçası yapabiliyorsak, bunu başarmışız demektir. Ve Atatürk'ün dediği gibi Cumhuriyet'i yaşatacak ve yükseltecek bizleriz.”

BİLİNÇALTINDAN TUVALE

Ruşen Eşref Yılmaz

Sanatçı ve sanat eleştirmeni Hülya Küpçüoğlu'nun, “Yaratmaya karşı duyulan heyecan sanatçının en büyük motivasyonudur. O motivasyon sanatçının fırçasından olağanüstü bir enerji olarak ortaya çıkar.” sözleriyle sunduğu sanatçı Ruşen Eşref Yılmaz, sanatını şöyle özetledi:

“Türk tiyatrosunun usta sanatçısı Erkan Yücel'in adının verildiği kültür merkezinde Cumhuriyetimizin 98. Yıldönümü nedeniyle açılan sergiye ben de bir yapıtımla katıldım.

"Resimlerim bütünüyle doğaya bakışlarımı içerir. Nesnelerin özlerine inerek dış gerçekleri yadsımadan onların hakikatini ortaya çıkarmak, kendi tinsel varlığımı yansıtmanın olanağını sunar bana. Vaktin suları, ağaçları, gökyüzü, toprağın yalınsal derinliğinde yeşeren, sararan, kuruyan doğa parçaları, fırçamda dönüşürler sürekli... Yeryüzünün sunduklarından arınarak, yeni renk ve biçimlerin ardına düşerim, derin arayışlar içinde, anlıksal bir varoluşla zamanı tuvalime boyarım. Toprağa bağlanma, onu yüceltme, kutsama itkileriyle oluşan renk ve formlar bilinçaltından tuvalime akan enerji parçacıklarıdır.”

'SANATÇI SANATIYLA GEÇİNEBİLMELİ'

Elif Ergen

Zonguldak'ta yaşayan sanatçı Elif Ergen, sanat yaşamını ve sanata ilişkin düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

“Benim resme olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı. Çizmek ve boyamaktan o kadar zevk alırdım ki hep resim yapmak isterdim. Büyüdüğümde bu yeteneğim ve resim sevdam devam etti ve hobi amaçlı resim kursuna başladım. Oradaki hocamın büyük etkisi oldu ve resim okumaya karar verdim. Hayalime kavuştum ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümüne girmemle birlikte sanat serüvenim de başlamış oldu. Sanat okuduğum için mutluyum ve kendimi şanslı görüyorum. Zonguldak’ta yaşıyorum ve çalışmalarımı sürdürüyorum.

“Resimlerimde teknik olarak akrilik, yağlı boya ve karışık teknik kullanıyorum. İlhamımı doğadan, şehirlerin mimari yapıları ve endüstrileşmesinden alıyorum. Çalışmalarımın ana eksenini doğa ve kentleşme oluşturur. Yükselen binalar, inşaat görüntüleri, üst üste yapılar, örtülen toprak, çimen, istinat duvarları, şehirlerin giderek betonlaşması, yıkımlar, yığınlar bu kent yaşamında sıkışıp kalan insanın durumu konularımı belirlememde bana esin kaynağı olmuştur. Gözlemlediğim bu dünyanın bende uyandırdığı duyguları resimlerime yansıtmaya çalışıyorum.”

“Sanatçı sanatıyla geçinebilmeli, sanat eseri değer görebilmeli. Bu yüzden sanatçı maddi ve manevi anlamda destek görmeli.

"Bir ülkenin gelişmesine katkısı olan sanat ve bilimin büyük payı yok mudur? Türkiye'nin hemen hemen bir çok şehri sanat müzesinden yoksun. Halkın, sanatseverleri sanatla buluşturacak sanat müzesine sahip olması gerekir. Aynı zamanda televizyon programları, haber kanalları, medya sanat haberlerine daha çok yer verilsin ki sanat görünür kılınsın.

“Sanat benim için bir iç dökmedir. İnsanın içini kemiren yaşamdaki değişimler, mutluluklarımız, umutlarımız, acılarımız, sezgilerimiz, düşüncelerimiz, hissettiklerimiz bizleri tetikler ve sanat yapma ihtiyacı hissederiz. Bence sanat da yaşamın ta kendisidir.”

Sonraki Haber