Ekonomi yavaşlıyor borçuluk ise sınırlı
Dünya ekonomisi zayıflıyor. Üçüncü çeyrekte Türk ekonomisi de bir önceki döneme göre küçülebilir. Finansal İstikrar Raporu'nda soğumaya karşın hanehalkı ve reel sektör borçluluk seviyelerinin finansal dayanıklılığa destek verdiği bildirildi.
Ekonomik görünüm zayıflıyor. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) dünya ekonomisinin 2009’da olduğu kadar zayıf bir yıl geçireceğini, küresel büyümenin 2023’te yüzde 1.2’ye gerileyeceğini tahmin etti. IIF ekonomistleri Robin Brooks ve Jonathan Fortun'un yayımladıkları nota yer verilen BloombergHT'nin haberinde, baz etkilerinden arındırıldığında bu oranın 2009’dan bu yana en zayıf büyümeye işaret ettiği belirtildi.
Türkiye'de de ekonomik büyüme zayıflıyor. BETAM'ın kesinleşen temmuz, ağustos ve eylül ayı GSYH öncü göstergeleri ile yaptığı hesaplamalara göre, Türkiye ekonomisinin 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 4.3 oranında büyümesi bekleniyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle yapılan hesaplamalarla ise 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla GSYH’nin yüzde 0.3 azalacağı öngörüldü.
AÇIK POZİSYONU EN DÜŞÜKTE
Merkez Bankası'nın dün yayınladığı 35. Finansal İstikrar Raporu’nda öne çıkan mesajlarda da gelişmiş ülkelerde resesyon beklentilerinin artması nedeniyle küresel iktisadi faaliyetin yavaşladığı kaydedildi. Yurt içi iktisadi faaliyetteki güçlü seyrin 2022 yılının ilk yarısında devam ederken, öncü göstergelerin yılın üçüncü çeyreğinde bir miktar ivme kaybına işaret etttiğine dikkat çekilen raporda, “Uygulanan makroihtiyati politikalar neticesinde, KOBİ, ihracat ve yatırım kredilerinin Ocak-Eylül 2022 dönemindeki net kullandırımı önceki yıla kıyasla 65 milyar TL’den 878 milyar TL’ye gelerek 12 kat artış göstermiştir. Reel sektörün finansal varlıkları, yükümlülüklerine kıyasla güçlü artışını sürdürürken likidite, kârlılık ve borç ödeme göstergelerindeki olumlu görünüm korunmaktadır. Reel sektörün net döviz açık pozisyonu 2022 yılında 32.7 milyar ABD doları azalarak son 12 yıldaki en düşük seviye olan 89.1 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Hanehalkı ve reel sektörün finansal dayanıklılık göstergelerindeki iyileşme devam etmekte ve emsal ülkelere göre olumlu yönde ayrışmaktadır. Hanehalkı TL mevduatı ve TL cinsinden finansal varlıkları belirgin düzeyde artarken, hanehalkının yabancı para mevduat tercihi azalmaktadır.” bilgilerine yer verildi.
ON ÇEYREKTİR AZALIYOR
Türkiye’de emsal ülkelere göre oldukça düşük olan hanehalkı borçluluğunun, son 10 çeyrek boyunca kesintisiz azalmaya devam ettiğine işaret edilerek, şu tespitlere yer verildi: “Finansal riskleri azaltan bu duruma ilave olarak, hanehalkı borçluluğunun büyük ölçüde sabit gelirli kesime ait olması hanehalkının borç ödeme performansına ilişkin göstergeleri daha da güçlendirmektedir. Hanehalkının finansal varlıklarındaki güçlü artış devam ederken, varlık kompozisyonunda TL’nin payı TCMB’nin liralaşma stratejisinin yansıması sonucu artmaktadır. Hanehalkı varlıklarında TL mevduata dönüşümü teşvik eden uygulamaların da desteğiyle finansal sistemde TL mevduatın payı artarken, alternatif ürünler ve yurt içi sermaye piyasalarında TL lehine gelişen dinamikler YP (yabancı para) mevduat tercihini azaltmaktadır.... Bireylerin kişi başı kredi kartı borç bakiyesinin yükseldiği ve gelir artışına bağlı olarak kart limitlerinin güncellendiği görülmektedir. Limit kullanım oranı 25 bin TL ve altı kredi kartlarında yüzde 47.6 seviyesine ulaşarak önceki rapor dönemine göre yükselmiştir. Yüzde 40 asgari ödeme oranı getirilen 25 bin TL üstü limitli kartlarda ise limit kullanım oranları aşağı yönlü seyretmiştir.”
MERKEZ'DEN LİRALAŞMAYA YENİ DESTEK
Merkez Bankası, Türk lirası mevduat/katılım fonu oranının toplam mevduatın yüzde 50'sinin altında olması durumunda bankalardan aldığı yabancı para zorunlu karşılık komisyon oranını yüzde 3'ten yüzde 8'e yükseltme kararı aldı. Kararı yorumlayan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Oranın yüzde 50-yüzde 60 olması durumunda bankalar için komisyon oranı yüzde 3 olacak, yüzde 60'ın üzerinde orana sahip olanlardan komisyon alınmayacaktır. Yeni oranlar, hesaplama tarihi olan 23 Aralık'tan itibaren geçerli olacaktır. Lira mevduatını artırmayı hedefleyen bu hareket, Merkez Bankası'nın 'liralaştırma' stratejisine uygun. Merkez Bankası, politika faizini Ağustos 2020’den sonra ilk defa tek haneye indirdikten sonra referans verilmiş olan ek tedbirlerin de hemen takip eder şekilde geldiği görülmektedir. Bu tip makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde bankalardaki mevduat ağırlığının TL’ye döndürülmesi amaçlanmaktadır. Bunun bir kısmı da dövizden TL’ye bozum şeklinde gerçekleşecektir.” dedi.