‘Ekonomik güvenlik için nükleer enerji zorunlu’

Merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Nükleer Hukuk Birliği (International Nuclear Law Association-INLA) Yönetim Kurulu Üyesi ve INLA Türkiye Başkanı Avukat Abide Gülel, “Türkiye nükleere geçemezse ekonomik bağımsızlığı tehlikeye girecek” dedi.

Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) 4'üncü ünitesinin reaktör tabanı yapım çalışmasından bir görüntü.

Dış Ticaret ve Enerji Hukuku Uzmanı Avukat Abide Gülel, enerji ithalatı yapan devletlerin dışa bağımlılıklarının azaltılması için nükleer enerjinin büyük önem taşıdığını, Türkiye’nin de dış ticaret açığının büyük kısmının enerji kaynaklı olduğunu hatırlattı. Gülel, Türkiye’nin ham petrol, doğal gaz ve petrol türevleri için 2003 yılında 11.6 milyar dolar, 2004 yılında 14.4 milyar dolar, 2005 yılında 21.2 milyar dolar, 2006 yılında ise yaklaşık 30 milyar dolar ödediğini belirtti ve şöyle sürdürdü: 

‘FATURA 100 MİLYAR DOLARA DAYANDI’

“Ticaret Bakanlığı’nın 2022 mart ayı öncü verisine göre, sadece petrol ve doğalgaz ithalatı bu yılın ilk çeyreğinde 25 milyar dolara yükseldi. Enerji faturası resmen yıllık 100 milyar dolara doğru gidiyor. Türkiye'nin yıllık bütçesi göz önüne alındığında bu rakamlar inanılmaz derecede yüksek. Bu bağlamda nükleer enerji hali hazırda bir tercihten ziyade artık zorunluluk olmuştur.” 

Nükleer enerji ile dışa bağımlılığın azalacağını, böylece enerji meselesinin Türkiye için bir yaptırım aracı olma yetisini göreceli olarak yitireceğini ifade eden Abide Gülel, “Ancak Türkiye nükleere geçmezse ekonomik bağımsızlığı tehlikeye girer. Bu bağlamda nükleer enerji bir tercihten ziyade zorunluluk olmuştur. Nükleer enerji, Türkiye’nin ekonomi güvenliğinin sağlanması açısından son derece önemlidir.” dedi. 

‘TORYUM BÜYÜK AVANTAJ’

Gülel, dördüncü nesil nükleer santraliniz yoksa yine dışa bağımlı kalınacağına, bunların, tek yakıt kaynağı olarak uranyuma bağımlı kalmayı engellediğine dikkat çekti. Gülel, “Akkuyu’da kurulumu süren nükleer santralde, ergimiş tuz reaktörleri olarak adlandırılan yeni teknolojide dışa bağımlı olduğumuz uranyum yerine zengin rezervlere sahip olduğumuz toryumun kullanılacak olması Türkiye’ye büyük avantaj sağlayacak.” diye konuştu.

FRANSA VE AB FARKI

INLA Yönetim Kurulu Üyesi Abide Gülel, Rusya’ya karşı tutumda diğer AB üyelerine göre daha sert olan Fransa'nın petrol ve gazda göreli bağımsızlığının, 1960'lardan beri nükleer enerjiye yapılan tutarlı yatırımdan kaynaklandığını, bu ülkede elektriğin yüzde 70'inin nükleer kaynaklardan üretildiğini belirtti. 

Batılı ülkeler ise 1986 Çernobil ve 2011 Fukushima felaketlerinden sonra nükleer enerji konusunda net bir strateji geliştirmemiş, AB üyesi ülkeler de nükleer reaktörlerini aşamalı olarak kapatma yoluna gitmişlerdi. Gülel “Nükleer konusunda eli zayıflayan AB liderleri, Ukrayna savaşına tavır olarak 2023 yılına kadar Rusya'nın petrol ithalatının yüzde 90'ını yasaklama konusunda çok geç anlaştılar.” dedi.

Sonraki Haber