Elbistan'da Üretim Devrimi Kurutayı 'En büyük dördüncü ovaya su istiyoruz'

Vatan Partisi’nin düzenlediği Üretim Devrimi Kurultayları tüm hızıyla sürüyor. Elbistan’da çiftçiler, arıcılar, ziraatçiler, muhtarlar bir araya geldi, krizden çıkış yolunu tartıştı. Üreticiler Elbistan'da bir buçuk milyon ekilir alan olduğunu fakat 350 bin dekarda sulu tarım yapılabildiğini söyledi

Vatan Partisi’nin düzenlediği Üretim Devrimi Kurultayları, bu Aralık ayının ilk haftasında da tüm hızıyla devam etti. Elbistan’da İğde Mahallesi tesislerinde düzenlenen Kurultay, tam da Dünya Toprak Günü olarak kutlanan 5 Aralık gününe denk geldi. Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arif Doğan ve Vatan Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ferdi Tarhan'ın katıldığı kurultayın başlıca konukları arasında; Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, Kahramanmaraş Bal Üreticileri Birliği Başkanı Feyzi Özgül, çiftçi Köksal Polat, Kabaağaç muhtarı Enver Bakmaz, Mehre muhtarı Erdal Ceyhan, Yarıdere muhtarı Yunus Gürel , Aldaş muhtarı Nesimi Karataş, Dereboyu muhtarı Ercan Şahin ve Süt Üreticileri Birliği yöneticileri vardı.

Kurultay, tarım, hayvancılık ve üretimin önündeki sorunların ve çözümlerin masaya yatırıldığı canlı tartışmalara sahne oldu.

MİLLETİN EFENDİSİ

Kurultayın açışını, Vatan Partisi İlçe Başkanı Salman Yaşdal yaptı. “Üreticiyi yeniden milletin efendisi yapacağız” dedi ve kurultaya başarılar diledi. Toplantıyı, Cafer Sincer yönetti. Partisinin programını şöyle özetledi: “Türkiye’de şimdiye kadar yüz civarında Üretim Devrimi Kurultayı yaptık. Çiftçilerimizin, köylülerimizin, hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın sorunlarını ve çözümlerini konuşuyoruz. Batı'nın bize dayattığı bir program var. Dört maddelik bir program! Bir, Kıbrıs’tan çıkın. İki, Ermeni Soykırımı yalanını kabul edin. Üç, PKK terör örgütüyle masaya oturun. Dört, üretim yapmayın, biz size faizle para verelim. Bu kurultayda dördüncü maddeyi konuşacağız.”

TARIMI BOĞDULAR

İlk sözü çiftçi Köksal Polat aldı, “Biz kaybedince ülke kazanacaksa başımız gözümüz üstüne! Ama yok! Hep beraber biteriz” dedi ve adeta ekonomi dersi verdi:

“Tarım ve hayvancılık büyük bir sınavdan geçiyor. Tarım, küresel ısınma ve artan nüfusla birlikte dünyada stratejik öneme sahiptir. Dışarıya muhtaç olmayan ülkeler çok büyük yol kat etmiş ve bağımsızlığını kurmuş olur. Gıdayı dışardan alan ülkeler bağımsız olamazlar. Ne yazık ki 1980’den sonra Batı'nın bize dayattığı neoliberal politikalarla birlikte Türk tarımı büyük yaralar aldı. Pek çok insan tarıma zarar geliyor deyince, sadece zeytin ağaçlarının yok edilmesini, tarım arazilerine rezidanslar, evler dikilmesini düşünüyor. ­­Anadolu coğrafyasının yetiştirdiği birçok gıda dışarıdan sular seller gibi ithal edilmeye başlandı.”

DEVLET DESTEĞİ ŞART

“Girdi fiyatları çok pahalandı. Derdimiz yüz idi, bir girdi maliyeti var ki 99 derdi unutturdu: Gübre maliyeti inanılmaz şekilde arttı. 50 kilo gübre 17-18 bin lirayı buldu. Pirinç değil ki eve getirince hanıma 'al bunu idareli kullan' diyeyim. Ben bir çiftçi olarak 300 dekarlık alanda 400 torba gübre kullanıyorum. Bizim kaldırmamız mümkün değil. Biz kaybedersek ülke kazanacaksa başımız gözümüz üstüne! Ama, yok! Herkes kaybedecek. Buradan siyasetçilerimize sesleniyorum: Şu anda çiftçiler ekim yapıyor, gübre atmıyor. Mahsul düşecek. 2022 yılında Türkiye ne kadar buğday açığıyla çıkar?”

ARICILIK OLMAZSA OLMAZ

Kahramanmaraş Bal Üreticileri Birliği Başkanı Feyzi Özgül söz aldı ve bölgede arıcılığın önemini vurguladı. Özgül, bir dizi öneri sundu:

“Arıcı olmazsa tarım olmaz. Tarım olmazsa hayat olmaz. Üreticilerimize çeşitli destekler talep ediyoruz. İlkbahar ve sonbaharda arıları beslemek zorunlu. Birlik bereket makinesi verilerek arıcıların maliyetleri düşürülmeli. Arıcılarımıza bal prim desteği verilmeli. Balımız kayıt altına alınmalı. Gezginci arıcılarımıza nakliye desteği sağlanmalı. Orman vasfını kaybetmiş araziler arıcılara verilebilir. Orman Müdürlüğü ile istişare edilerek teşvikli ağaç dikilmeli, konaklama için sabit barakalar yapılmalı. GAP bölgesi arıcıları gibi destek talep ediyoruz.”

DÖRDÜNCÜ BÜYÜK OVA SUSUZ

Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, rahatsız olduğu halde, söz verdiği için kurultaya gelmişti. Dünya Toprak Gününü kutlayarak sözlerine başladı, tarihi ve coğrafi konumu anlattı. Su ihtiyacının altını çizdi: “Elbistan, Türkiye’nin 4'üncü büyük ovası diye geçer. Bizim 2 milyon 5 yüz bin dekar arazimiz var, bir milyonu dağlarımız taşlarımız, bir buçuk milyonu ekilir dikilir arazimiz. Bunun 350 bin dekarı sulu tarım. Kalanı derin kuyularla sulanıyor. 70 yıldır üç baraj projesi var, hiçbirini toprakla buluşturamadık. Kuraklık yaşıyoruz. Bu mazotla, bu girdilerle biz nasıl çiftçilik yapacağız? Elektrik desteği alamıyoruz. GAP bölgesinde olsak üç barajdan biri biterdi. Şu anda 250 bin ton hububat yetişiyor, bir baraj olaydı bin ton hububat verirdik.“

TEK SES VAR: BU SİSTEM BİTTİ

Kurultayın son konuşmacısı Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı’ydı. Toplantıyı yöneten Cafer Sincer, Bursalı’yı “Amerikalı askerin başına çuval geçiren gençlerimizin lideri” diye kürsüye davet etti. Genç siyasetçi, Elbistanlı öncülere şöyle seslendi:

“Elbistan toprağına sahip çıkan bir memleket. Toprağına sahip çıkma meselesini konuşmak için buradayız. Sadece polisimiz, askerimiz sınırımızı beklemiyor. Arıcısı, tarımcısı, sanayicisi de bekliyor. Toprağımıza, yani geleceğimize sahip çıkacaksak, Ekonomide Kurtuluş Savaşı vereceksek o savaşa gereken cephaneyi taşıyacak olan sizlersiniz! Toprağına sahip çıkmayan Türkiye başı dik duramaz. Biz Vatan Partisi olarak üreticimizin ayağına gidiyoruz. Kurultayları çözüm için yapıyoruz. Ağlamak, diz dövmek için değil! Yüz kadar kurultayda şunu gördük: Tek ses var. Bu böyle gitmez, bu sistem bitti!”

'30 YILDIR SÖYLÜYORUZ'

Özgür Bursalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da birkaç gün önceki “Bu sistem bitti” sözünü hatırlattı ve “Bu bir milat! Vatan Partisi bunu 30 yıldır söylüyor.” dedi. Bursalı şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanı Çin modeli dedi. Herkesi şaşırttı. Bu aslında Türk modeli. Atatürk, daha savaşın dumanı tüterken aşar vergisini kaldırdı. Neden? Yeter ki köylümüz üretmeye devam etsin! İşte o sayede Sümerbanklar, Etibanklar, demir yolları o dönemde kuruldu. Türk modeli budur! Aynısını yapacağız. Geri dönüş yok. Nasıl yapacağız? Masaya yumruğunu vuracak bir hükümet lazım. Dün gazeteler yazdı, Türkiye’deki bankaların bir yıllık kârı, 80 milyar lira! Çiftçimiz mazot dolduramıyor, ama banka faizleriyle 80 milyar kazanacak! Hayır, bankalar 80 değil 10 milyar kâr etsin, ama çiftçimiz kazansın!”

TASARRUF DÖNEMİ

Partisinin hayal satmadığını vurgulayan Genel Sekreter, “İstihdam yaratacaksak önce tasarruf yapacağız. Yüzde 12’lerde olan tasarrufu 20’lere çıkartacağız. Dış politikada komşularla iyi ilişki, ekonomiyi de rahatlatacak. Mazotu İran’dan daha ucuza alacağız. Hem vatan bütünlüğümüz hem çiftçimiz için sağlam bir dış politika gerek.” dedi ve konuşmasını şu çağrıyla sonlandırdı: “Siyasete ağırlığımızı koyalım. Kendimiz, geleceğimiz, vatanımız için siyaset yapın. Siz yapmazsanız tefeciler siyaset yapar. Hepinizi Vatan Partisi’ne davet ediyorum.”

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, kurultay sonunda Vatan Partisi’ne üye olanlara da rozetlerini takdim etti.

Sonraki Haber