'Elçilerin parmak sallayacağı ülke değiliz'
İyi Parti kuruluşunun 4. yılını Haliç Kongre Merkezi'nde kutladı. Salonda konuşan Genel Başkan Meral Akşener, partisinin 4. Yıl manifestosunu okudu. Toplantı sonrası Aydınlık'a konuşan İyi Parti Türk Dünyası ve Dış Türklerden sorumlu Genel Balkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, Osman Kavala'ya özgürlük isteyen yabancı büyükelçilere tepki gösterdi.
HADSİZ, HUKUKSUZ BİR AÇIKLAMA
10 büyükelçinin Osman Kavala'ya derhal özgürlük isteyen açıklamasını 'hadsiz, hukuksuz, münasebetsiz' şeklinde değerlendiren Ağıralioğlu, hükümete de yüklendi. Konuyla ilgili sosyal medyadan da açıklama yaptığını vurgulayan Ağıralioğlu şöyle konuştu:
"Dışarıdan bize parmak sallanınca biz bunu sevmeyiz. Elçilerin bizim ülkemize yönelik hatırlatmalarında onlarla beraber olmayı sevmeyiz. Ama biz kendi dertlerimizi kendimiz çözebilecek kadar da cesaret göstermek zorundayız. Öyle bir yere sıkıştık ki onlarla aynı anda aynı yerde söyleyince milliliğimize halel gelir. Biz dışarıdan elçilerin parmak sallayabileceği bir ülke değiliz. Bu hadsiz hukuksuz münasebetsiz açıklamada onlarla aynı şeyi aynı zamanda söylemeyi sevmiyoruz. Ama ülkemizin böyle her önüne gelenin laf söyleyebileceği bir ülke olmaktan da çıkarmak zorundayız. Onun için de dünyanın milletler arası yarışında bize düşen müstesna yeri devlet olarak millet olarak kendi irademizle almak zorundayız.
'KENDİ YARAMIZA DERMAN OLMALIYIZ'
"Elçilere bu hadsizliği yapma fırsatı veren hükümet ferasetsizliğini de mevzu etmeliyiz. Biz kendi derdimize, kendi yaralarımıza, kendi problemlerimize kendi irademizle derman olmalıyız. Her önüne gelene bağıran bir ülke olmaktansa, dünyaya en esaslı cevabımızın, en saygın ülke olma modeliyle görünebilme olduğuna inanıyoruz. Böyle bir ülkeyi vücuda getirmek bizim milletimize borcumuzdur. Devletimize şehitlerimize borcumuzdur.
"Öyle bir hukuk mekanizmanız olur, öyle bir demokrasi standardınız o kadar güçlü bir ülkeniz olur ki, ülkelerin büyük elçileri gelip size bir şey demekten ar ederler, utanırlar, çekinirler, salavatla konuşurlar. 'Konuşursak bizi gebertir bunlar.' Derler. Her önüne gelenin laf söylediği bir ülke olmaktan bizi kurtaracak olan şey devlet aklıdır. Ciddi bir devlet adamlığı ciddi bir devlet iradesi, herkesin itina edeceği bir hukuk sistemi kuracaksınız. Onu kurmadan 'siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz' diyerek yürünecek yollar bitti. Bu kadar borçla zor yürürüz. Etrafımızdaki çember daralıyor."