Elektronik para hizmetlerindeki dolandırıcılık vakaları artıyor

Elektronik para ve ödeme hizmetleri firmalarında meydana gelen güvenlik açıkları dolandırıcılık kaygılarını artıyor. Prof. Dr. Kırık, durumun finansal sistemlere inancı zayıflattığını, firmaların güvenlik önlemlerini artırması ve yasal düzenlemelerin güncellenmesi gerektiğine işaret etti

Kamuoyunda; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) onayı ve denetimiyle kurulan elektronik para ve ödeme hizmetleri firmalarında meydana gelen güvenlik açıkları ile dolandırıcılığın artması tartışmalara yol açıyor. İddialara göre TC kimlik numarası, isim ve doğum tarihinize ulaşıldığı takdirde kolayca adınıza hesap açılabiliyor. Mahkeme ve bilirkişi dolandırıcıyı tespit etmekte zorlanıyor. Bir kişinin kart bilgisine erişildiği takdirde de o kişinin kartına tanımlı hesap açılması mümkün oluyor.

TESPİT ZORLAŞTI

Peki, güvenlik açıkları kamuoyunda dillendirildiği ölçüde bir tehdit barındırıyor mu? 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” kapsamında faaliyet gösteren bu para transferi ve para ödeme aracı olarak hizmet veren bu kuruluşların dijital güvenlik açıkları nasıl giderilecek? Konuya ilişkin sorularımızı Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a sorduk. İlgili firmaların güvenlik önlemlerini güçlendirmesi ve yasal düzenlemelerin güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Kırık, şu ifadeleri kullandı:

“Günümüzde, elektronik para ve ödeme hizmetlerindeki güvenlik açıklarıyla ilgili kaygılar giderek artıyor. Bu durumun altında yatan temel endişe, bir kişinin adı, T.C. kimlik numarası ve doğum tarihi gibi hassas bilgilere erişilmesi durumunda sahte hesapların kolayca açılabilmesi ve bu tür dolandırıcılık vakalarının tespit edilmesinin zorlaşmasıdır. Benzer şekilde, bir kişinin kart bilgilerine erişildiğinde, bu bilgilerin kullanılarak o kişinin kartına tanımlı sahte hesaplar açılması mümkün olabiliyor.

Ali Murat Kırık

‘KULLANICILAR İÇİN TEHDİT’

“Bu tür güvenlik açıkları ve dolandırıcılık vakalarının artması, finansal sistemler ve kullanıcılar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Dolandırıcılık vakaları sadece maddi zararlara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda insanların güvenini sarsıyor ve finansal sistemlere olan inancı zayıflatabiliyor.

“Bu sorunun önlenmesi için bir dizi adım atılabilir. Öncelikle, elektronik para ve ödeme hizmetlerinde kullanılan güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Çok faktörlü kimlik doğrulama gibi daha güvenli yöntemlerin benimsenmesi ve sıkı şifreleme protokolleri kullanılması önemli. Ayrıca, kullanıcıların bilinçlendirilmesi ve kişisel bilgilerini koruma konusunda eğitilmesi de hayati önem taşıyor.”

SIKI DENETLENMELİ

Şirketlerin güvenlik tedbirlerini artırmasının yanında kamu kuruluşlarına da sorumluluk düştüğünün mesajını veren Kırık, şu sözleri kaydetti:

“Yasal düzenlemelerin de güncellenmesi ve güvenlik standartlarının yükseltilmesi gerekiyor. Elektronik para ve ödeme hizmetleri alanında faaliyet gösteren kuruluşların daha sıkı denetlenmesi ve gerektiğinde cezalandırılması önemlidir.

“Kısacası elektronik para ve ödeme hizmetleri alanındaki güvenlik açıkları ve dolandırıcılık vakaları ciddi bir endişe kaynağıdır ve bu konuya acil bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyor. Ancak alınacak uygun önlemlerle, güvenli ve güvenilir bir dijital finansal sistem oluşturulabilir ve bu tür vakaların önüne geçilebilir.”

Sonraki Haber