Elimizdeki Hazine

Çağın en kıymetli değeri nedir? Sağlıktan, pırlantaya, çikolatadan, parfüme, arabadan, tekneye, inanca, güneşe, atmosfere, güvenliğe vs. uzanan bir listede her önerme ilk sırayı alabilir.

Yanıt ilk akla gelenin dışında aranmalı…

Geçmişten geleceğe akışta kültür, bu soru karşısında bence ilk sırayı hak ediyor. Bilgi ve onu işleyen insan aklının emek zaman birlikteliğinde var ettiği, değer ve umut o. Azimle büyütüp, koruduğu, düş ile düşünce gücü arasındaki ölçülü dengede kurguladığı, ilham veren, estetik, yaratıcı temel yapı.

Bir uzay maceracısında, doğa mücadelesinde, laboratuvarda, çocuk ruhun aşk dolu yaratıcı sıcaklığında kültür saklı değil mi? Gündelik yaşamın parçası renklerde, kullandığımız çatal, bıçak, kaşıkta, evcil bir dostun davranışında hep onun izleri yok mu? Suyu iki hidrojen bir oksijen olarak gören gözde, toleransla gülümseyen bilgelikte, sevgiyle bakan göze güç katan notada, duvardaki tabloda, bir kitabın sayfalarında, ezberlenen mısrada, film karesinin ışığında, yakılan türküde, dinlenen ninnide ondan izler yok mu?

Var eden, varlığımızı tanımlayarak geleceğe taşıyan erdemdir kültür.

Diploma, sertifika, mühür, imzayla ulaşılmayan, süs, şan, şöhretle göz boyamayan, cüzdan, saat ile satın alınamayandır kültür. Bir yapının şehre açılan gözleri pencerelerden gördüklerimiz kadar olan, sizin olmadığında üzerinizde eğreti duran, oturduğunuz koltukla büyütmeyen, elinizdeki nasırla küçültmeyen, dışarıdan bakarak yargılamanıza izin vermeyen, sorgulayan aklın, bilginin, demlenmiş bilgeliğin ölçüsüdür kültür. Geleceği, umudu, emeği, ekini, evreni, canlıyı, hak, adalet ve vicdanı koruyup yaşatan odur. Sanatın, sanatçının besin kaynağı, bilimin, felsefenin, gelişimin, kalitenin adı, bize kim değil, ne olduğumuzu soran, sorduran değerdir kültür. Avı avcıyı silen, sömürüyü kaldıran, ortak paylaşımcı insanca yaşamı öğreten, irfan denizinde yüzdüren değerdir kültür. Yoz ve yobazlığı kabullenmeyen, diretme ve baskılara direnen, şaklabanlığa, sığlığa duvardır kültür.

Kültüre saldıran kabını kirletir.

Gücün adaleti karşısında adaletin gücünü korumaktır kültür. Çağın dilini okuyup çözüm odaklı, sistem kurucu, geliştirici, sürdürülebilir, öneriler üretmektir, erdemdir kültür. Haksıza, hırsıza, yolsuza, zorbaya haddini bildirmektir kültür…

Şimdi dingin adımlarla, düşünce / “tefekkür” yolculuğunda kendinize arınma fırsatı verin… Sırtınızı bir koltuğa yaslayın, damak zevkinize göre kahvenizi söyleyin. Mesela, Beethoven üçüncü senfoni ya da İsmail Dede Efendi’nin Rast Kâr-ı eşlik etsin size derinden, kültürün fısıltılarını dinleyin notalar üzerinden… Hayaller kurun, düşünce okyanuslarına taşıyın zihninizi. Ben de öyle yapacağım... Rus edebiyatının büyük yazarı A. Çehov’un dediği gibi, “en tehlikeli insan tipi az anlayan, çok inanandır.” Onları aramıza sokmadan, iki notanın ses aralığında buluşuncaya kadar sağlıcakla kalın…

Sonraki Haber