Elma diyarı Isparta’da hasat sürüyor: Üretim de talep de arttı
Türkiye’nin elma üretiminin yüzde 25’ini karşılayan Isparta ovalarında elma hasadı devam ediyor. Eğirdir, Gelendost ve Senirkent ilçelerinde yetişen elmada bu yıl verim, üreticinin yüzünü güldürdü.
Göller bölgesinin eşsiz iklimi sayesinde bölgede günden güne elma yetiştiriciliği gelişiyor, ihracat artıyor.
Geçen sene elma rekoltesinin 1 milyon 130 bin ton seviyesinde gerçekleştiği Isparta’da bu sene yaklaşık 1 milyon 200 bin ton civarında ürün alınması öngörülüyor. Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelere 2019'da yaklaşık 14 bin ton olan elma ihracatı, 2020'de 46 bin tona çıktı. Geçen yıl 129 bin ton olan rakam, 140 bin ton seviyesine yükseldi. Bölgede bu yılın ihracat hedefi, 200 bin tonun üzerinde.
‘11 AY ELİMİZ ELMANIN ÜZERİNDE’
Senirkent’in Uluğbey köyünde yaşayan üretici Ramazan Borucu, elma üretim serüvenini Aydınlık’a anlattı. Borucu şöyle konuştu: “Çiftçi yılın 11 ayı elini elmanın üzerinden çekemez. Bitki koruma ürünleri, sulama sistemleri, elektrik ve işçilik maliyetleri ve bakımı derken en fazla zorluğu olan üründür elma. Elma, güz meyvesidir ama bahçelere şubat ayında giriyoruz. Aralık ayına kadar yaz kış ilaçlama, budama, hasat işleri ancak tamamlanıyor. Bir taban kurdu meselesi var örneğin. Sürekli uğraş gerektiriyor. Gerektiği gibi uğraşmazsan tüm ağaçları kurutuyor. Deneme yanılma yöntemi ile mücadele ediyoruz. Tarım müdürlükleri bünyesinde uzman kadroların çiftçiye daha fazla yol göstermesini talep ediyoruz.”
Borucu, Ege, Orta Anadolu ve Akdeniz ikliminin geçiş yeri olan havzada, bu iklim özelliğinden kaynaklı nitelikli meyve üretimi yapıldığını belirterek, “Tarıma, özellikle meyveciliğe en elverişli göller bölgesi olduğu için bu havza koruma altına alınmıştı ancak sürdürülemedi.” dedi.
‘MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ’
Borucu, bu yıl elma alımında geçen yıla oranla artış olduğunu, maliyetlerin ise daha fazla katlandığını söyledi. Ramazan Borucu, şöyle devam etti: “Elmamız bu yıl 4.5 liraya satıldı. Ama maliyetler ondan önce sıçradı. Gelir gider dengesini kurabilmek için girdi maliyetleri sorunu çözülmeli. Planlı üretim sayesinde ülkemiz her koşulda kendi kendine yeten güçlü bir tarım ülkesi olur.”
‘GES MALİYETLERİ DÜŞÜRÜYOR’
Borucu, arazi sahiplerinin damlama sulama, file sistemi ve GES gibi yöntemlerle maliyeti düşürmek ve üretimi nitelikli hale getirmek için yatırımlar yaptığını, küçük arazi sahiplerinin de bu siteme geçmesi için desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Borucu şöyle devam etti: “Bu yıl biz güneş panellerini kullanmamış olsaydık, 70-80 bin lira elektrik parası ödeyecektik. Güneş enerji sistemi sayesinde maliyet 20-30 binlere kadar düştü.”