Elmalı köylüleri Devrim Aşkın Karasoy'u bağrına bastı: Sanırsam bu bildiriyi ben yazmışım
Vatan Partisi Elmalı Belediye Başkan Adayı olan Antalya temsilcimiz Devrim Aşkın Karasoy, köy köy, ova ova geziyor, köylüyle buluşuyor. Eli nasırlı üreticilerle buluşuyor, dertleşiyor, söyleşiyor, Üretim Devrimi programını anlatıyor.
Engin hoş görüsü ve zekâsıyla, başına gelenleri, siyasetteki gelişmeleri, derdini, dermanını en güzel ifadelerle ortaya koyuyor Elmalı halkı. Sistem partilerinin, belediyelerin seçim sürecindeki göstermelik hizmetlerine de bilgece, alaylı bir yergiyle yanıt veriyorlar. Tıpkı Nasreddin Hoca gibi. Ocak ayında, seçime beş kala asfalt dökülerek, kar altında kalan köy yollarını gösteriyor üreticiler; "onlar mı saf, bizi mi saf bellediler bilemedik" diyor Çobanisalı Hüdayi. Gülüyor…
Gölovalı Ramazan Güvendiren, bildirimizi bir süre inceleyip, "Sanırsam bu bildiriyi ben yazmışım. Nokta atışı." diyor. Gülüyor.
18 yıl boyunca bölgede çiftçinin belini büken girdi maliyetlerine dönük çözümlerimizi, Üretim Planlama ve İşbirliği Merkezi projemizi anlatıyoruz.
"Şimdiye kadar bizi adam değil, oy saydılar. Üretim için proje hazırlayan aday görmedik. Şaşırdık" diyor Bozhüyük köyünden çiftçi Bekir.
MALİYET YÜKÜ
Aynur bacı, "naha şu vızır vızır gezen arabaları görüyon mu? Bunlar su mu yakıyor? Dünyanın benzinini milletin boğazından kesip buralara saçıyorlar. Bize gelince yalan dolan. Hiç birini göresimiz yok. Boş sözlere garnımız doydu gali. Malımızı (keçi ve inek) doyurmanın derdindeyiz." diye sitem ediyor. “Üreticinin sırtından maliyet yükünü alacağız, kadın çiftçilerimizi kayıt altına alacağız, artık emeğinizi emeklilikle taçlandıracağız, bu ocakları yeniden tüttüreceğiz." diye anlatınca sohbetimiz uzuyor. 18 yıldır tanış olduğumuz toprağın bilgelerini, Vatan Partisi'nin çözümleri ile yeniden buluşturuyoruz.
EKMEK KOKUSU BİZİ DAVET EDİYOR
Bayındır köyünde kadınlar Ramazan hazırlıkları için tandırları yakmış, ekmek pişiriyor. Yanan odun ve ekmeğin kokusunu takip ederek giriyoruz bir avluya. Biliyoruz ki bu kokunun bizi davet ettiği evde birlik var, dirlik var. Kadir Ağabey buyur ediyor ocağın başına. Kadınlar katmer ekmek açıyor. "Ekmek yemeden hiç bir yere salmayız. Ramazan bereketi ile geldiniz" diyor ev sahibi Ayşe Bacı. Sofra bezine sardıkları katmerlerleri, otlu gözlemeleri gösteriyor sevinerek, "meğer sizin kısmetinizmiş."
SEKİZCİK KALDI ELİMDE
Bayındır'da hayvancılık başlıca geçim kaynağı. Yem maliyetleri burada da hayvan sayısını günden güne düşürüyor. "Bir tek yem mi? Veterinerin bir aşısı 1000 TL. Kurbandan kurbana para kazanacağız, biraz süt satacağız da masrafları çıkaracağız." diyor Şükriye nene. Hayvanlarını satmak zorunda kaldığını anlatıyor. "Sekizcik kaldı elimde. Keçilerim olmadan hasta olurum, yaşayamam" diyor. Elmalı ovasının eli nasırlı üreticileri ile gönül gönüle dertleşiyor, söyleşiyor, türküleşiyoruz.
HEPSİ TOPRAĞIN USTASI
Elmalı pazar çalışmamızda gözleri ışıl ışıl bir kadın yolumuzu, çevirip "bizim mahalleye geliver de sana diyeceklerimiz var" dedi. Kur'an mukabelesinden sonra Gökpınar'da Huriye Gökbaş'ın avlusunda toplaştık, mahalleli kadınlarla. Çoğu tarım işçisi. Ama hepsi toprağın ustası. Topraksız köylünün de belediyenin vereceği arazilerde kendi ürününü yetiştireceğini anlatıyoruz. Kezban Bacı, "15 yıl bu ovada, elin hizmetinde, demir çubuklarla havuç kazdım. Islak toprak yüzünden ağır romatizma geçirdim." diye anlatıyor.
Üretim Planlama ve İşbirliği Merkezimizin bünyesinde kadın çiftçi ve tarım işçilerimizi kayıt altına alacağımızı ve emekli olmalarını sağlayacağımızı duyunca sevindiler. Huriye bacı, "Temmuzda düğünümüz var, oğlumun nikâhını sen kıyacaksın" diye kucakladı.
Avlan gölüne bir kaç km uzaklıktaki Düden ve Eymir köylerinde su sorunu, çiftçiyi zora sokmuş. Dağ yamacından kış boyu oluk oluk akan su, bir yerde birikmediği için kışın çekiliyor. Ova susuz kalıyor. "Yoktan su yaratın demiyoruz. Olan su boşa gitmesin. Goca ovayı çöle çevirdiler, betini bereketini kaçırdılar."