Emeğin Hukuku Kurultayı Ankara’da yapıldı: Temel mesele bölüşümde

Türkiye Barolar Birliği’nde (TBB), "Emeğin Hukuku ile İlgili Güncel Sorunlar" başlığıyla "6. Emeğin Hukuku Kurultayı" yapıldı. Kurultay’a TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK temsilcileri katıldı

Türkiye Barolar Birliği’nde (TBB), "6. Emeğin Hukuku Kurultayı" yapıldı. TBB'nin Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen kurultay, "Emeğin Hukuku ile İlgili Güncel Sorunlar" başlığıyla yapıldı. TBB’nin ev sahipliği yaptığı Kurultay’a işçi konfederasyonları TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK temsilcileri katıldı.

‘SOSYAL DİYALOG MEKANİZMALARI İŞLETİLMİYOR’

Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ücretten sosyal güvenliğe, sendikalaşma ve sendikal hakların kullanımının önündeki engeller gibi konuların ele alınacağını, bu konuların tartışılmasıyla güncel sorunlara ilişkin çok önemli çözümler üretileceğini söyledi. Türkiye'deki sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmediği değerlendirmesinde bulunan Çerkezoğlu, şöyle konuştu:

"Örneğin Üçlü Danışma Kurulu var, yılda 3 kez toplanması gereken ama son derece seyrek toplanıyor. Geçtiğimiz aylarda seçimden sonra bir toplantı yapabildik. Yine 2010 referandumunda bir anayasal kurum haline getirilen Ekonomik ve Sosyal Konsey var, her yıl toplanması gereken ama 2009 yılından beri 15 yıldır hala toplanmadı. Deyim yerindeyse anayasa suçu işleniyor ya da daha hafif deyimiyle anayasa ihlal ediliyor. Çalışma Meclisimiz var bizim. 5 yıl sonra geçenlerde toplandı."

YOKSULLUKTA EŞİTLEYEN POLİTİKALAR

Çerkezoğlu, dünyanın, ücretlerin baskılandığı bir dönemde olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'de öyle bir düzen kuruldu ki düzenin bütün çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak üzerine kurulu. Türkiye'de ücretlerin alabildiğine baskılandığı bir süreci yaşıyoruz. Deyim yerindeyse hepimizi, işçileri, kamu çalışanlarını, emeklileri, yoksullukta eşitleyen bir ücret politikası izleniyor ülkemizde." ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi bir asgari ücretler toplumu haline getiren bir politikayla karşı karşıya olunduğunu değerlendiren Çerkezoğlu, “Dolayısıyla ücret tartışması aslında esas olarak özünde ürettiğimiz değerin nasıl paylaşıldığına dair bir tartışmadır. Bugün Türkiye'de temel mesele aslında bir bölüşüm meselesidir ve bu bölüşüm krizinin iktidar açısından en önemli araçlarından bir tanesi de baskılanan ücretler olmuştur. Enflasyon aslında yoksuldan alıp zengine veren bu düzenin bir simgesidir.” sözlerini kullandı.

MAAŞIN % 60’I KİRAYA GİDİYOR!

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı da, Pandemi ve 6 Şubat depremlerinin ardından tedarik zincirindeki etkilerden Türkiye'nin ciddi şekilde etkilendiğini ifade ederek küresel sebepler nedeniyle işçi kesiminin son 3 yıldır çok sorunlu dönemlerden geçtiğini belirtti.
Kayabaşı, işçilerin almış oldukları ücretin yüzde 60'lık kısmını kiraya yatırdığına işaret ederek, şunları aktardı:

"Kira fiyatları 3 katı artarken işçi arkadaşlarımızın ücret ve ücrete bağlı alacaklarının yüzde 70 seviyesinde arttırılmasının işçi kesimine çok ciddi zararları olduğu, işçi kesimini bir fakirlikle karşı karşıya bırakmış olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Sendikacılar olarak imzaladığımız toplu iş sözleşmelerinin daha imzası kurumadan işçi arkadaşlarımızın yetinememesinden dolayı işverenlerin huzuruna gidip yeniden ek protokol taleplerinde bulunuyoruz. Hayatımda hiç böyle bir dönem yaşamadım ben. Bu nedenle son 2 yıllık dönem içerisindeki olumsuz ekonomik koşulların maalesef işçiye en büyük yansıması hayat pahalılığı ile gözümüzün önünde durmakta."

Sonraki Haber