Emek aynı lokma farklı!

Karayollarının farklı birimlerinde toplam sayıları 15 bini bulan taşeron işçiler, kadro beklentilerini yineledi. İşçilerin ‘Beraber işe çıktığımızda kadrolular yemeklerini yer, bizse ucuz simit var mı diye ararız.’ cümleleri dikkat çekti

Karayolları işçileri, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile taşeron çalışanların kamuda kadroya geçişinde kapsam dışı kalmaları nedeniyle hükümete seslendi. Asıl işi yapmalarına rağmen farklı muameleye tabi tutulduklarını anlatan taşeron karayolları işçileri yol ve yemek ücreti dahi almadıklarını aktardılar. Özlük haklardan yoksun olan işçiler yol ve yemek paralarını kendi ceplerinden vermeleri nedeniyle maaşlarının asgari ücretin de altında kaldığını belirttiler. Karayollarının farklı birimlerinde toplam sayıları 15 bini bulan taşeron işçiler, “Aynı ortamda aynı işi yapıyoruz ama boğazlarımızdan farklı lokma geçiyor.” dedi.

Bir işçi eşi de, “Eşimin kar yağdığı zaman 72 saat eve gelmediğini hatırlarım” sözleriyle yapılan işin zorluğunu anlattı. 696 sayılı KHK ile kapsam dışı kalan ülke genelinde 150 binden fazla kamu taşeron işçisi bulunuyor. Diğer alanlardaki taşeron işçilerin de durumlarının karayolları işçilerine benzer olduğu biliniyor.

‘ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA’

Aydınlık’a konuşan karayolları taşeron işçileri kadro beklentilerini dile getirdi. İşçilerden Mustafa Kuru’nun (43) “Beraber işe çıktığımızda kadrolular yemeklerini yer, bizse ucuz simit var mı diye ararız.” ifadesi dikkat çekti. İşte ülkenin dört bir yanından karayolları taşeron işçileri ve ailelerinin talepleri:

Mustafa Koçak, Amasya (34): “Karayolları Genel Müdürlüğünde ağır ve tehlikeli iş kollarına bağlı yol bakım onarım işi yapan taşeron işçileriz. Yoğun trafikte kelle koltukta ana yol üzerinde çalışmalar yapmaktayız. Kışın kar mücadelesi veriyoruz, yazın asfalt seriyoruz. Kurumun kadrolu personelleriyle aynı ortam ve saha içerisinde birlikte çalışıyoruz. Düşünün ki aynı ortamda aynı işi yapıyoruz ama boğazlarımızdan farklı lokma geçiyor. Kadrolu işçiler yemek parası, mesai ücreti, arazi tazminatı, ikramiyeler ve sosyal yardımlar alırken bizler maalesef bunların hiçbirini almıyoruz. Aldığımız sadece asgari ücret ve ne yazık ki yemek paramızı da bu asgari ücretin içinden veriyoruz. Yani asgari ücretin bile altında ücret alıyoruz.”

‘ŞİRKET DEĞİŞİR BİZ KALIRIZ’

Fatih Yağcı, Konya (38): “Bizler 2017 yılında kapsam dışı kalan taşeron işçileriyiz. Herkes rahatça sevdiklerine ulaşabilsin diye çalışıyoruz. Asıl işi yapıyoruz ancak hiçbir özlük hakkımız yok. Asgari ücret bile alamıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Çalışma Bakanımızdan kadro talep ediyoruz. Bu ayrımcılık gönüller kırıyor, yuvalar yıkıyor. Türkiye’ye yakışmıyor.”

Bayram Akar, Mersin (42): “Kadrolu personeller ile aynı işi yapıyoruz. Çoğu zaman aynı iş makinalarını kullanıyoruz. Karla mücadele, ot biçme, asfalt serme, yama yapma, menfez temizleme, trafik işaretleme, kazaya müdahale vs. tüm işleri yaparız. Şirketler değişir, biz kalırız. Teknik personeller değişir, biz kalırız. Araç ve gereçler değişir, biz kalırız. Kadrolu personeller ile aramızda özlük hakları ve maaş konusunda uçurum mevcut. Türkiye’nin en büyük hizmet kurumunda iş barışının sağlanması için devlet yetkililerimizden bizlere vermiş olduğu kadro sözünü tutmasını bekliyoruz.”

‘UCUZ SİMİT ARARIZ’

Mustafa Kuru, Balıkesir (43): “Yaz kış demeden canımızı hiçe sayarak yollarda çalışıyoruz. Kadrolu işçilerle aynı işi yapıyoruz. Ama farklı muameleye tabi tutuluyoruz. Onların ikramiyesi, yemek ücreti, mesaisi var; bizim yok. Beraber işe çıktığımızda kadrolular yemeklerini yer, bizse ucuz simit var mı diye ararız. Karayolları taşeron işçileri olarak bu eşitsizliklerin giderilmesini talep ediyoruz.”

Şenol Özkara, Bolu (40): “7/24 çalışma prensibiyle çalışıyoruz. Müteahhitin yapmış olduğu yol, köprü, tünel, viyadük gibi yapıların genel kontrol bakım ve temizliğini dahi yapıyoruz. Mesaimizin tamamını karayolları için harcıyoruz. Devlet büyüklerimizden taşerona kadro sözünün yerine getirilmesini, mağduriyetimizin giderilmesini talep ediyoruz. 696 sayılı KHK ile kapsam dışı kalmıştık, kadro hakkının anamızın ak sütü gibi helal olduğunu düşünüyoruz. Güzel haberler bekliyoruz.”

‘ÇOCUKLARIMIZA HARÇLIK VEREBİLMEK İSTİYORUZ’

Şanlıurfa’dan karayolları taşeron işçisi Salih Kolbüken’in eşi Salime Kolbüken (38) ise hayat arkadaşı gözüyle yaşadıklarını anlattı. Salime Kolbüken “Eşimin kar yağdığı zaman 72 saat eve gelmediğini hatırlarım. Ve tek kuruş fazla mesai ücreti almadan yapılıyor bu.” ifadelerini kullandı. Çocuklarına gönül rahatlığıyla harçlık verebilmek istediklerini vurgulayan Kolbüken şunları kaydetti:

“Eşimin işyerinde insanca muamele görmediğini düşünüyorum. O emeğinin karşılığını alamayınca biz de ailecek insanca yaşayamıyoruz. Evimizi geçindiremiyoruz. Elimize asgari ücret bile geçmiyor. Çünkü bazen yolda kalması gerekiyor. Her seçim öncesinde umutlandırılıyoruz ama seçim bittikten sonra unutuluyoruz. Bu kölelik sistemine evlatlarımızla birlikte mahkum edildik. İhaleler yapılıyor, orada her şey varmış gibi görünüyor ama iş uygulamaya gelince kuru asgari ücret reva görülüyor. Tek maaşla, üç çocukla, kirada; başımız önde yaşıyoruz. Zengin olmak istemiyoruz. Çocuklarımıza gönül rahatlığıyla harçlık verebilmek istiyoruz.”

Sonraki Haber