Emekli amiraller davasında Ergun Mengi savunma yaptı

Bozguncu bildiriye imza atan 103 emekli amiralin yargılanmasına devam edildi. Sanıklar, 'anayasal düzene karşı suç için anlaşmak' suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Savunma yapan emekli amiraller, haklarındaki suçlamaları reddetti.

Bazı emekli amirallerin yayımladığı bildiriye ilişkin görülen davada emekli Tuğamiral Ergun Mengi savunma yaptı. İddianamede yer alan, "Montrö'yü araç olarak kullandık" ifadesine ilişkin savunmasında herhangi bir şey söylemeyen Mengi bildirideki "Yüce Türk milleti" ifadesinin ilk taslakta bulunmadığını belirterek, "Bu ifade en son taslağa öneri sonrası eklenmiştir. Türk halkına 'yüce' denmemesi mümkün değildir. Bazı basın organlarında gece yarısı olarak değerlendirilen yayın saati aslında hiç de öyle değildir. Bu duyuru örgütlü, planlı şekilde hazırlanmamıştır" dedi.

Kamuoyunda "Montrö Bildirisi" ya da "Emekli Amiraller Bildirisi" olarak bilinen açıklamayı yayınladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 103 emekli amiralin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanık savunmalarına devam edildi. Sanıklardan Engin Heper, "O tarihlerde özellikle sosyal medyada Montrö konusunda yeterince bilgi sahibi olmayanların bu konuyu gündemde tutmasından tedirgin oldum. Sayın Cumhurbaşkanımız Montrö'den çıkmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını söylemişti. Diğer yandan takkeli bir amiralin üzücü bazı görüntüleri olmuştu. Her seviyedeki kamu çalışanının üniforması Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmektedir. Metnin hazırlanışındaki tek dahlim bir cümledeki 'Ancak' kelimesinin yanlış anlaşılabileceği düşüncesiyle çıkarılması konusundadır. Listeye adımın yazılmasını ben talep ettim. 'Yüce Türk milleti' ve 'aksi halde' ifadeleri benim onayladığım metinde yoktu. Ancak bu ifadelerin neden suç sayıldığına da anlam veremiyorum" ifadelerini kullandı.

'YAYINLANANLA ONAY VERDİĞİM METİN AYNI DEĞİL’

Erdem Caner Bener de savunmasında, "4 Haziran 2021'de kollukta verdiğim ifadem geçerlidir. Elverişli hiçbir irtibata sahip olmayan emekli bir vatandaş olarak üzerime atılı suçlamayı şiddetle reddediyorum. Ülkemiz ve halkımızın karşı karşıya kaldığı en önemli tehlike FETÖ'dür. 15 Temmuz'da kimsenin davet ve talimatını beklemeden darbecileri bertaraf etmek için halkımızla birlikte bu darbe girişimine karşı durdum. Montrö Sözleşmesine yönelik küçümseyici açıklamalardan üzüntü duyuyorum. Bölgemizdeki savaş rüzgarları Montrö Sözleşmesinin ülkemizin güvenlik ve istikrarına katkı sağladığını göstermektedir. FETÖ gibi oluşumların verdiği zararları bilen biri olarak sarıklı amiral olayını görünce rencide oldum. WhatsApp'taki söz konusu grup bir kısım emekli amiralin üyesi olduğu bir gruptur. Balyoz davasında tahliye olunca gruba katıldım. Amiraller duyurusunu gördüğümde katılmamın hiçbir sakıncası olmadığını değerlendirdim. Kamu yararına katkı sağlayacağı düşüncesiyle Ergun Mengi’ye 'Ben de imzalarım' dedim. Duyurunun son halini medyada yayınlandığında gördüm. Medyada yayınlanan metin ile benim onay verdiğim metnin aynı olmadığını gördüm. Duyurunun hazırlanmasında katkım bulunmamaktadır. Duyuruda Cumhuriyetimizin birlik ve beraberliğine zarar verecek hukuk dışı bir imayı görmedim. Duyuru metninde darbe, devlet sırrının ifşası gibi çağrılar bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.

AMERİKA VE FRANSA'DAKİ ÖRNEKLERİ VERDİ

Sanıklardan Ergun Mengi de "Emekli Amiraller olarak amacımız Montrö'nün son derece önemli olduğuna ilişkin basın duyurusu yapmaktı. Bu duyuru WhatsApp'ta hazırlanmış, herhangi organize, örgütlü bir çalışma yapılmamıştır. Sarıklı amiral hakkında basında yer alan görüntülere iddianamede yer verilmemiştir. Amiraller duyurusu Montrö ve sarıklı amiral meselesine dayanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı tam da amirallerin basın duyurusundaki ifadeleri paylaşmıştır. 78 milletvekili de emekli amirallere destek açıklaması yapmıştır. Sarıklı amiral haberlerinin basında yer alması emekli amirallerin içini çok acıtmıştır. Ülkemizde çeşitli gruplar tarafından benzer basın duyuruları yapılmıştır. Emekli 126 büyükelçi benzer açıklama yaparak Montrö’nün tartışmaya açılamayacağını ifade etmiştir. Bu duyurulara karşı soruşturma açılmamış bunlar ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmiştir" beyanlarında bulundu. Savunmasında başka ülkelerde yaşanan gelişmelerle ilgili örnekler veren Mengi, "Amerika'da 409 amiral ve general ülkede uygulanan işkencenin kabul edilemez olduğunu açıklamıştır. Görevdeki Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, askerlerin, Anayasa'nın koruyucuları olduğunu açıklamıştır. Benzer şekilde Fransa'da Macron'a yönelik askerler tarafından, 'Kaos önlenmezse iç savaş çıkar' şeklinde endişelerini dile getirmişlerdir. ABD ve Fransa'da bu açıklamalara ilişkin hiçbir yasal işlem yapılmamıştır" diye konuştu.

PROGRAMLI OLMADIĞINI ÖNE SÜRDÜ

"Resmi üniforması ile tekkeye giden sarıklı amiralin resimlerinin basında yer alması beni ve emekli amiralleri üzmüştür" diyen Mengi savunmasına şöyle devam etti:

"TBMM Başkanının bir haber kanalında 'Gerekirse Türkiye Montrö'den de çıkabilir' açıklaması sonrası ilk taslak duyuru hazırlanmıştır. Duyuru planlı, programlı olarak hazırlanmamıştır" ifadesini kullandı. Mengi savunmasının devamında, "Basın duyurusunda hedef kitle halka yönelik bir açıklamaydı. 'Yüce Türk milleti' ifadesi ilk taslakta bulunmamaktaydı. En son taslağa öneri sonrası eklenmiştir. Türk halkına 'yüce' denmemesi de mümkün değildir. 'Aksi taktirde' ifadesi ise bir önceki ifadeyi tanımlar. Bu veya benzeri ifadeler gerek yurt dışı gerekse yurt içinde yapılan basın duyurularında da yer almaktadır. Bazı basın organlarında gece yarısı olarak değerlendirilen yayın saati aslında hiç de öyle değildir. İlk olarak 6 Nisan 2021 tarihi atılmıştır. Ancak 3 Nisan öğle saatlerinden itibaren yeterli katılım olunca akşam saat 19.14'te dağıtılmıştır. Bu duyuru en az 50-60 amiralin değişiklik önerileriyle hazırlanmıştır. Bu duyuru örgütlü, planlı şekilde hazırlanmamıştır. Bir vatandaşlık görevi kapsamında basın duyurusu son halini almıştır."

Sonraki Haber