Emeklilik fonlarında vergi muafiyet eşiği artıyor
Britanya Hazine Bakanı Jeremy Hunt, vergi muafiyeti olan emeklilik fonlarının muafiyet limitlerini 1milyon sterlinden 1,5 milyon sterlin seviyelerine çıkartmaya hazırlanıyor.
İngiltere'de çalışanlar yıllık maaşlarının bir kısmını emeklilik fonlarına yatırıyorlar ve bu miktar üzerinden vergi ödemiyorlar. Yıllık brüt kazancın 40.000 sterlin sınırına kadar emeklilik fonuna yatırdığınızda bu miktardan vergi kesilmiyor. Bu eşik değer de 60.000 sterlin seviyelerine çıkartılacak. Peki bu ayarlama neden yapılıyor? Hükümete yakın medya kurumları bu değişikliğin arkasındaki ana sebebin insanları daha geç emekliliğe teşvik etmek olarak açıklıyor. Vergisiz birikim eşiği yükseldiğinde erken emekli olup işgücünden ayrılanlar azalacaklar hatta geri dönecekler. Yüksek gelir grubundaki bazı kişilerde çalışma saatlerini azaltmışlardı ve bu eşik artışı ile onlarında tekrar çalışma saatlerini artırmaları bekleniyor. Yani hükümet vatandaşına "daha çok çalışın, kazancınızın daha çok kısmını emeklilik fonuna yatırmanıza izin veriyorum" şeklinde havuç uzatıyor. Peki bu uygulamanın arkasında başka sebepler olabilir mi? Öncelikle enflasyon karşısında eriyen sterlinin bu eşik ayarlamasını zorladığını görmeliyiz. Diğer konu ise Atlantikçi ekonomi düzeninde muazzam gücü olan emeklilik fon şirketleri ile hükümetlerin ilişkilerinde gizli olabilir. Başbakan Rishi Sunak, zaten bu fon yönetimi dünyasından geliyor. Pekala "Biz İngiltere'de daha çok emeklilik fonlarına katkı yapılmasını sağlayalım siz de bize daha çok küresel fon getirin" türü bir mesaj verilmiş olabilir. Ölçekleri yerli yerine oturtmak için örnek verelim. Dünyanın en büyük emeklilik fonu yöneticisi olan BlackRock firmasının yönetimi altında olan varlık miktarı 2022 kapanış finansallarına göre 8,5 trilyon dolar. Bu rakamı anlamlandırmak için 1,3 trilyon dolar olan Birleşik Krallık 2023 bütçesi ile yan yana koyabiliriz. BlackRock kurumunun Biden hükümetine yakın ve yandaş olduğunu ve kritik hükümet görevlerine BlackRock'dan geçişler olduğunu da hatırlayalım. Türkiye'nin küresel fon yönetimi alanına daha çok uzman sokması ve ulusal çıkarlarına göre daha çok küresel fonu idare etmeye başlamayı hedeflemesi uygun olabilir.