‘En ölümcül günleri yaşıyoruz’

İsrail basınına göre IDF, hafta sonunda en az 15 kayıp verdi. HAMAS'ın silahlı kanadı İzzettin El-Kassam Tugayları ise Gazze'de son 4 gündeki operasyonlarda, “48 İsrail askerinin öldürdüğünü, onlarcasının yaralandığını, IDF'ye ait 35 askeri aracın kısmen ya da tamamen tahrip edildiğini” bildirirken, Tel Aviv'e çok sayıda füze atıldığını da ekledi.

'AĞIR BEDELLER ÖDÜYORUZ'

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu verilen kayıplardan sonra pazar günü yaptığı açıklamada, "Gazze'de çok zor bir savaş gününün ardından zor bir sabah yaşıyoruz. Savaş çok ağır bedeller ödetiyor bugün çok zor bir gün." ifadelerini kullandı. CNN'in aktardığına göre Başbakan, İsrail'in savaşa olan bağlılığını da yineleyerek “Sonuna kadar, zafere kadar, tüm hedeflerimize ulaşana kadar tüm gücümüzle devam edeceğiz.” dedi.

'İŞGALE BOYUN EĞMEYECEĞİZ'

El-Cezire, HAMAS'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'ın son iki gün içinde hareketin üyelerine önemli ve uzun bir mesaj gönderdiğini açıkladı. Sinvar, “Kassam Tugaylarının İsrail işgal güçlerine karşı şiddetli ve benzeri görülmemiş bir mücadele yürüttüğünü, işgal ordusunun ağır can ve teçhizat kayıplarına uğrattığını” belirtti. Kara savaşı sırasında El-Kassam'ın “en az 5 bin asker ve subayı hedef aldığını, bunların üçte birinin öldürüldüğünü, üçte birinin ciddi şekilde yaralandığını ve son üçte birinin kalıcı olarak yaralandığını” ifade eden Filistinli lider, “750 askeri aracın ise tamamen veya kısmen imha edildiğini” belirtti. Sinvar, direnişin “işgal ordusunu yok ettiğini, ezme yolunda devam ettiğini, işgal koşullarına boyun eğmeyeceğini” sözlerine ekledi.

'HAN YUNUS'U KONTROL ETMEK AYLAR ALABİLİR'

İsrail basınında yer alan yorumlarda, ordunun artan kayıpları için “yarı gerilla ordusuna dönüşen ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerden saldırılar düzenleyen HAMAS'ı mağlup etmenin zorluğunu ortaya koyuyor” denildi. Tel Aviv'in askeri yetkililerinin, Filistinli grubun “Gazze'nin güneyindeki geniş askeri ağının boyutları karşısında şaşırdıkları ve beklediklerinden daha fazla tünel ve silah bulduklarını” söyledikleri ifade edildi.

Wall Street Journal'a (WSJ) konuşan üst düzey bir İsrailli askeri yetkili, “Han Yunus'u kontrol etmelerinin aylar alabileceğini” dile getirdi. IDF'nin subayına bakılırsa "[HAMAS'ın] şu anki hareket tarzı askerlerimizi taciz etmek ve ardından tünellere geri dönmek", askeri yetkili ayrıca direnişin saldırılarını iki ila beş savaşçıdan oluşan hücrelerle sınırlı tuttuğunu da sözlerine ekledi.

Uzmanlara göre HAMAS savaşçıları, keskin nişancı ateşi, roket güdümlü el bombalarıyla vur-kaç saldırıları ve pusu kurma gibi gerilla taktiklerine güveniyor ve İsrail birlikleriyle doğrudan çatışmaya girmemeye çalışıyor. İsrail'de yayın yapan Kanal 12 televizyonunun analisti Nir Dvori, Gazze'de son 48 saatte gelen kayıpların ardından direniş savaşçılarının “İsrail askerlerinin izini sürme, işgal edilen bölgelerde bile tünellerden çıkarak tanksavar füzeleri veya RPG mermilerini ateşleme gücüne sahip” olduğunu belirtti. Bu durumun Tel Aviv güçleri içinde yaşanan can kayıplarını artırdığını vurgulayan analist, "Gerçekten de HAMAS, çok iyi bildiği bölgede gerilla savaşındaki üstünlüğünü kullanıyor." gözleminde bulundu. Güneydeki çatışmaların çok şiddetli geçtiğini aktaran Dvori, “IDF halen, direniş güçleri tarafından uzun bir zaman önce hazırlanmış olan savunma hattını yarmaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.

İSRAİL OPERASYONLARINI ABD'Mİ YÖNLENDİRİYOR?

İsrailli güvenlik analistleri, ordunun Han Yunus'ta Gazze'nin kuzeyinde olduğundan daha fazla komando baskınlarına ve odaklanmış ateş gücüne güvendiğini söylüyor. İsrailli askeri yetkililer, Biden yönetiminin İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği “sivillerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesinin tekrarlanmaması yönündeki talebi” nedeniyle kentin savaşın başında tamamen boşaltılmadığını söyledi.

İsrail'de bazı kesimler, Gazze'nin güneyinde artan askeri kayıpların, hava saldırıları gibi yıkıcı ateş gücünün daha sınırlı kullanılmasından kaynaklandığını öne sürüyor. Buna göre artan ölü sayısı, “ABD'nin sivil kayıpları sınırlama taleplerine” karşılık İsrail'in güç kullanımını - özellikle de havadan karaya - azaltmasından kaynaklanıyor. İsrail Ekonomi ve Sanayi Bakanı Nir Barkat pazar günü yaptığı açıklamada "Askerlerimizin hayatını tehlikeye atmamız ve onları binaları vurmadan içeri göndermemiz savunulamaz" dedi ve "en iyi dostlarımızdan bile gelse dış baskılara boyun eğmek korkunç bir hatadır." ifadelerini kullandı.

Eleştirilere cevap veren İsrailli güvenlik yetkilileri, Washington'ın baskısı nedeniyle taktiklerde değişikliğe gidildiğini reddediyor. Han Yunus'taki kuvvetlere komuta eden bir üst düzey İsrailli subay WSJ'ye verdiği demeçte, “politikamızda bir değişiklik yok” dedi. Subay, İsrail'in Han Yunus'ta “Gazze'nin kuzeyine oranla daha fazla asker” bulundurduğunu ve bu nedenle “İsrail askerlerine zarar vermemek için daha az hava saldırısı” düzenlediğini de sözlerine ekledi.

Binyamin Netanyahu ise Beyaz Saray'ın Tel Aviv'in operasyonel kararlarını belirlediğini reddederek, "İsrail egemen bir ülkedir. Savaş kararlarımız operasyonel değerlendirmelerimize dayanmaktadır ve bu konuyu daha fazla konuşmayacağım." ifadelerini kullandı.

İSRAİL'İN KAYIPLARI

IDF'göre Gazze'ye yönelik kara harekatının sekiz hafta önce başlamasından bu yana en az 153 İsrail askeri öldürülürken, 7 Ekim'den bu yana toplam 485 İsrail askeri hayatını kaybetti. Bu sayının, İsrail'in 1980'lerin başında Lübnan'da Filistinli militanlarla giriştiği ve bugün Birinci Lübnan Savaşı olarak anılan savaştan bu yana verdiği en yüksek ölü sayısı olduğu belirtildi.